Kimdir

Ercümend Berker kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi

Ercümend Berker kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi: (1920) Türk koro şefi, müzikolog, besteci. Türk musikisinde öncelikle koro şefi olarak başarı göstermiştir. İstanbul’da doğdu. Besteci Nafiz Bey’in torunu­dur. Sainte Marie Ortaokulu’nu (1935), Haydarpaşa Lisesi’ni (1941), İstanbul Hukuk Fakültesi’ni (1945) bitirdi. 1948’den bu yana avukat olarak çalışmaktadır. Musikiye 1940’ta Fulya Akaydın’dın solfej, pi­yano, 1942’de de Sadettin Arel’den Türk musikisi nazariyatı dersleri alarak başladı. Yetişmesinde Arel’ in büyük etkisi oldu; ayrıca, Dr. Suphi Ezgi’den de yararlandı. Musiki öğrenimini İstanbul Belediye Konservatuvarı’nda tamamladı. Yöneticisi olduğu Üniversite Korosu’nu kurdu (1943). Koro’daki göre­vi, stajını bitirip avukat olmasına değin sürdü (1948). Belediye Konservatuvarı’nda Türk Musikisi İcra He­yeti başkanlığı, nazariyat öğretmenliği yaptı (1947- 1948); Vatan, Tercüman gazetelerinde musiki üstüne yazılar yazdı (1954-1958).

Berker daha sonra radyo yayınları çerçevesinde görevler aldı; İstanbul Radyosu’nda, TRT’de Türk musikisi yayınlarının yönetimi ve denetimiyle görevli çeşitli kurullara başkanlık etti (1960-1973). 1967’de İstanbul Radyosu’nda yeni bir koro, Erkekler Koro­su’nu kurdu, çoğunlukla klasik dönem eserlerini seslendiren bu topluluğu iki yıl kadar yönetti. 1976’da Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak kurulan Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı başkanlığına ve öğre­tim üyeliğine getirildi.

İyi bir koro şefi olan Berker, bu alandaki başarısının ilk örneklerim kurucusu olduğu Üniversi­te Korosu’nda ortaya koydu. Sayısı seksen kişiyi aşan bu koro, disiplinli, ciddi bir çalışmanın ürünü olan çok başarılı konserler verdi. Bu konserler, Türk musikisinin seslendirilişinde ileri bir düzeye ulaşıldı­ğını gösteriyordu. Türk ve Batı müziği bölümlerinden oluşan koronun çalışmaları yalnızca eserlerin seslen- dirilmesine değil, solfej ve nazariyat derslerine de dayanmaktaydı. Üniversite Korosu’ndan yetişmiş birçok değerli musikici vardır.

Berker yıllardır yazdığı yazılarda, Türkiye’de musikinin gelişmesinin bir Türk musikisi-Batı müziği sentezini gerçekleştirmekle sağlanabileceği görüşünü savundu. Ona göre, bu sentez, Cumhuriyet dönemin­de olduğu gibi halk musikisini değil, geleneksel sanat musikisini temel alarak, bu musikinin kendine özgü ses sistemini Batı müziği bilgisi ve tekniğiyle, özellikle çok sesli bir düzen içinde işlemekle sağlanabilir. Berker dünya ölçüsünde kendini kabul ettirmiş, çağdaş, ulusal bir Türk musikisi okulunun oluşması­nın bu sentezin gerçekleşmesine bağlı olduğu görü­şündedir.

Gazete yazıları dışında Türk musikisinin tarihine ve sistemine eğilen çalışmaları da vardır; ancak, bu alandaki eserlerinin büyük bölümü yayımlanmamış­tır. Beste çalışmaları da yapmış, birkaç saz eseri ve şarkı bestelemiştir. ‘ .

YAPITLAR:

Saz eserleri:

Hüzzam, Nihavent, Zengüle, Şehnaz saz semaileri.

Şarkı:

Hüzzam, Nihavent, Rast, Kürdi, Acem-Kürdî şarkılar.

Kaynak: Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi, 15. cilt, Anadolu yayıncılık, 1983