Emir Sultan Külliyesi -Bursa- Tarihçesi, Mimari, Özellikleri, Hakkında Bilgi
Emîr Sultan Külliyesi. Bursa’da Emîr Sultan adına XV. yüzyılın ilk yarısında, kurulan külliye. .
Bursa’nın doğu kesiminde şehre hâkim bir mevkide kurulmuş olan külliye Emîr Sultan’ın türbesini de içine almaktadır. Bir tarikat külliyesi niteliğindeki yapıların çekirdeğini teşkil eden tekke Emir Sultan’ın Bursa’ya yerleşmesinden az sonra kurulmuş olmalıdır. Bu tekkenin daha sonra Çelebi Sultan Mehmed (1403-1421) veya II. Murad devrinde (1421-1444 ve 1446-1451) şeyhin hanımı ve Yıldırım Bayezid’in kızı Hundi Fatma Hatun tarafından, halen mevcut caminin yerinde olduğu bilinen ilk caminin ve .çevresindeki müştemilâtın inşa ettirilmesiyle tam teşekküllü bir tarikat merkezine dönüştürüldüğü anlaşılmaktadır. Şlîehmed Şemsedin Efendi’nin Yâdigâr-ı Şemsî adlı eserinde caminin Hoca Kagn diye tanınan bir tüccar tarafından yaptırıldığı ve bunu daha sonra uç beylerinden Sinan Bey’İn genişlettiği yolunda bir rivayet nakledilmekteyse de belgelerden asıl baninin Hundi Fatma Hatun olduğu öğrenilmektedir. Külliye, başlangıçta aynı zamanda tevhidhâne olarak da kullanıldığı anlaşılan cami, derviş hücreleriyle diğer tekke bölümleri, imaret, türbe, Hundi Fatma Hatun’un 1429’da İnşa ettirdiği hamam. Çelebi Sultan Meh-ırıed’in torunu Hatice Hatun’un yaptırdığı mektep ile Cezerî Kasım Paşa’nın ilâvesi olan medrese binalarından meydana geliyordu. Bunlara ayrıca XVIII ve XIX. yüzyıllarda bir muvakkithâne ve kütüphane ile caminin güney ve batı yönlerin-deki çeşmeler eklenmiştir. Bugün sadece XIX. yüzyılın başında yeniden yapılan cami ile türbe, hamam ve çeşmeler mevcuttur.
Emîr Sultan Külliyesi yüzyıllar boyuncâ bir çok onarım ve tadilât geçirmiş, gelirleri ek vakıflarla devamlı surette arttirılmış, özellikle türbe değerli hediyelerle donatılmıştır. Halen Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan vakfiyesi Fâtih Sultan Mehmed tarafından 874 (1470) yılında tanzim ettirilmiş ve devrin Bursa kadısı Alâeddin Ali Fenârî tarafından tasdik edilmiştir. Vakfiyede yer alan gayri menkuller bizzat Emîr Sultan’la Hun-di Fatma Hatun’un vakfettikleri, vakıf gelirlerinden fazlası ile satın alınanlar ve yedi hayır sahibiyle Fâtih Sultan Meh-med’in bunlara eklediği emlâkten oluşmaktadır. Vakfiyede, Bursa ve civarıyla Edremit-Havran yöresinde bulunan çok sayıdaki köy, mezraa, tuzla, bahçe, han, hamam, değirmen, ev ve fırın gibi emlâkin meydana getirdiği bu vakıflardan ekle edilecek gelirin ne şekilde harcanacağı bütün ayrıntıları İle belirtilmiştir. Bu kayıtlardan, ancak selâtin külliyelerime bazı önemli tarikat merkezlerinin vakfiyelerinde rastlanabilecek bir zenginliğe sahip olan külliyede kalabalık bir görevli kadrosunun faaliyet gösterdiği Öğrenilmektedir. Külliyenin çevresinde zamanla Bursa’nın en büyük mezarlıklarından biri oluşmuştur.