Tarihi Şahsiyetler

Elijah Muhammed Kimdir, Hayatı, Öğretisi, Hakkında Bilgi

Elijah Muhammed (1897-1975) Amerika’da The Nation of islam adlı hareketin ikinci ve en önemli lideri.

Asıl adı Elijah (Eliya) Poole’dur. 4 Ekim 1897 tarihinde Georgia eyaletinde zenci fakir bir çiftçinin oğlu olarak dünyaya geldi. 1923 yılında babası ve kardeşle­riyle birlikte iş aramak için gittiği en­düstri merkezi Detroif e yerleşti. 1930′-da menşei hakkında fazla bir şey bilin­meyen Wallace D. Fard adındaki kişinin The Nation of islam’ı kurması üzerine, babasının tavsiyesine uyarak Fard’ın yardımcısı Abdül Muhammed’in bir konuşmasını din­ledi ve hemen arkasından bu hareke­te katıldı (1931). Daha sonra Fard’la gö­rüşerek kısa zamanda güvenini kazan­dı ve en yakın yardımcısı oldu; bu ara­da Fard’a, onun bizzat îsâ veya Tanrı ol­duğunu telkin edecek kadar bağlandı. 1931’de Şikago’ya giderek orada The Na­tion of islam’ın ikinci mabedini kurdu. 4 Mayıs 1933 tarihinde Fard polis tara­fından Detroit’ten sürülünce hareketin başına E. Muhammed geçti. Ancak kardeşinin mensuplar arasında yarattığı ih­tilâflar ve polisin devamlı baskıları so­nucu o da 1935 yılında Detroif ten ay­rılmak zorunda kaldı. E. Muhammed’in o sıralarda Muhammed Resul adı altın­da Washington’da The Nation of islam’ın öğretilerini yaymaya çalıştığı söylenirse de yedi yıl gözlerden uzak durduğu açık­tır. 1942’de Chicago’ya giderek hareke­tin merkezini orada yeniden kurdu; an­cak birçok zorlukla karşılaştı ve polisle kilisenin baskısı yüzünden devamlı barı­nabilecekleri bir bina kiralayamadı. Or­duda hizmet görmeyi reddeden birçok taraftarı hapse atıldı: kendisi de aynı sebeple 1942’nin sonlarına doğru tutuk­landı ve ancak II. Dünya Savaşı bitince serbest bırakıldı.

1952 yılında müessir bir konuşmacı olan Malcolm X’in katılmasıyla The Na­tion of İslam’ın asıl gelişmesi başladı. Onun, hareketin resmî sözcüsü sıfatıyla ülkenin çeşitli yerlerinde yaptığı ateşli konuşmalarının etkisiyle, savaş boyun­ca gösterdikleri fedakârlıklara rağmen beyazların büyük zulmüne mâruz kalan binlerce zenci, kendilerine Amerika Bir­leşik Devletleri ‘nde ayrı bir eyalet kur­mayı vaad eden ve beyazlardan daha üs­tün bir ırkı temsil ettiklerini söyleyen E. Muhammed’e ümit bağlamaya başladılar. Hemen her büyük şehirde mâbedler ve ayrıca Chicago’da İslâm Üniversi­tesi adıyla bir öğretim merkezi kurul­du. Bunun dışında çeşitli fabrika, iş yeri ve tarıma elverişli topraklar satın alına­rak harekete maddî bir temel kazandı­rılmaya çalışıldı. Bu arada sağlığı gittik­çe bozulan E. Muhammed 1959’da sıcak bir iklimi olan Phoenix şehrine taşındı ve 1961 yılından itibaren kendi görüşle­rini yansıtan Muhammad Speaks adlı haftalık gazeteyi çıkarmaya başladı. Bu yayın kısa zamanda Amerika Birleşik Devletleri’nin en yüksek tirajlı zenci ga­zetesi haline geldi.

Hareketin bu hızlı gelişimi sırasında çeşitli sebeplerle E. Muhammed ile Malcolm X’in arası açılmaya başladı. Chica­go’daki merkezden uzakta kalan E. Muhammed’in. Malcolm X’in kendi yerini almak istediği yolunda çıkarılan söylen­tilerden endişe duymaya başlamış ola­bileceği mümkünse de aralarının açıl­masının başlıca sebebi, onun kendi sek­reterleriyle zina ettiğini öğrenen Malcolm X’in bu durumu hareketin bütün so­rumlularına bildirmeye karar vermesiy­di. Malcolm X’in 1963’te cumhurbaşka­nı John F. Kennedy’nin bir suikastte öl­dürülmesini sevinçle karşılaması, onun hareketin resmî sözcülüğünden atılma­sı ve böylece susturulması için bir baha­ne teşkil etti. Bunun üzerine Malcolm X, 8 Mart 1964 tarihinde The Nation of is­lam’dan ayrıldı ve New York’ta Müslim Mosque adında yeni bir cemiyet kurdu: ardından da hacca gitti.

Malcolm X, daha hacca gitmeden ön­ce E. Muhammed’in öğretilerinin İslâmi­yet’ten ne kadar uzak olduğunu anla­maya başlamıştı. Özellikle onun Fard’ı Tanrı bilmesi, âhiretin gerçek olmadığı­nı söylemesi, kendini peygamber ilân et­mesi ve İslâmiyet’i zencilere mahsus bir din olarak tanıtması gibi hususlar yan­lış bir yolda olduğunu açıkça gösteriyor­du. E. Muhammed, nutuklarında ve yaz­dığı kitaplarda Hıristiyanlığı sert biçimde eleştirmesine rağmen Kur’ân-ı Kerîm’den çok Kitâb-ı Mukaddes’ten na­killerde bulunur ve Kur’an’ı kendi yanlış ve temelsiz fikirlerine göre yorumlardı. Hareket mensuplarına ibadet olarak yal­nız mâbedde otururken veya ayakta du­rurken Fâtiha’nın İngilizce mealini oku­mayı ve her aralık ayında otuz gün oruç tutmayı öğretmişti. 1959’da umreye gi­derken Türkiye, Mısır, Suriye. Ürdün, Su­dan. Habeşistan. Suudi Arabistan ve Pa­kistan’a yaptığı ziyaretlerde İslâm ule­mâsının onu yanlış öğretilerinden vaz­geçirme teşebbüsleri sonuçsuz kaldı. Ni­tekim 1972 yılında verdiği bir demeçte kendi kurduğu “yeni İslâm’ın “beyazların kurduğu eski İslâm’a galip geleceğini söylediği görülür.

Kısa boylu olan ve yücelttiği zenciler­den çok Uzakdoğululara benzeyen E. Muhammed, 25 Şubat 1975 tarihinde Öldüğü zaman yirmi iki çocuğundan biri olan Wallace (yeni adı Warith = Varisi Mu­hammed bazı karşı çıkmalara rağmen hareketin başına geçerek babasının yan­lışlıklarını düzeltti. The Nation of İslam mensuplarının ilk defa gerçek İslâm aka­idini tanımalarını ve öğrenmelerini sağ­ladı. Liderliğini yaptığı hareket mensup­larının çoğunun sonuçta hidayete eriş­miş olmaları göz önünde tutulduğunda Elijah Muhammed’in. İslâmiyet’in Amerika’daki yayılmasına dolaylı olarak hiz­met ettiğini söylemek mümkündür.

Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi