Tarihi Şahsiyetler

el-Melikül-Aziz Kimdir, Hayatı, Dönemi, Hakkında Bilgi

Ebü’l-Feth İmâdüddîn el-Melikü’I-Azîz Osman b. Selâhiddîn Yûsuf b. Eyyûb (ö. 595/1198) Eyyûbî hükümdarı (1193-1198).

Cemâziyelevvel 567’de [Ocak 1172] Kahire’de doğdu. Selâhaddîn-i Eyyûbînin en çok değer verdiği oğludur. İskenderiye ve Kahire’de Ebû Tâhir es-Silefî, Ebû Tâhir İsmail b. Mekkî b. Avf ez-Zührî ve İbn Berrîgibi âlimlerin öğrencisi olan Azîz’i babası S80’de (1184) Takıyyüddin Ömer b. Şehinşah’ın kefaleti altında Şam naibi olarak tayin etti. Daha sonra ağır bir has­talığa yakalanan Selâhaddin, topraklarını oğulları arasında paylaştırdığında (582/ 1186) büyük oğlu el-Melikü’l-Efdal Ali’yi Dımaşk’ta veliaht olarak belirledi. el-Me-likü’l-Azîz’e de Mısır topraklarını verdi. Selâhaddin’in kardeşi el-Melikü’l-Âdil ye­ğenlerine vasî tayin edildi. el-Melikü’l-Azîz, bu tarihten itibaren amcası el-Meli­kü’l-Âdil’in atabekliğinde Mısır naibi ola­rak bulundu.

Selâhaddin öldüğünde (589/1193) el-Melikü’l-Azîz, Mısır naibi olarak amcası el-Melikü’l-Âdil ile birlikte Kahire’de idi. Dengesiz davranışlarıyla tanınan el-Meli­kü’l-Efdal Dımaşk’ta büyük sultan olmuş, babasının kumandanlarını, Kâdî el-Fâzıl, İmâdüddin el-İsfahânî ve Bahâeddin İbn Şeddâd gibi değerli devlet adamlarını yö­netimden uzaklaştırarak bütün işleri ve­ziri Ziyâeddin İbnü’l-Esîr’e bırakmıştı, el-Melikü’l-Azîz, Dımaşk’tan Mısır’a göç eden Kâdî el-Fâzıl gibi tecrübeli şahsiyetleri ve kumandanları himayesine alarak karde­şinin bu hatasını iyi değerlendirdi: yöne­timini daha da sağlamlaştırdı. Dımaşk’­tan gelip hizmetine giren emîrlerin de telkiniyle Eyyûbî topraklarını birleştirme kararı alan el-Melikü’l-Azîz’in kısa İktidar döneminin ilk yılları ağabeyi el-Melikü’l-Efdal ile mücadele içinde geçti.

el-Melikü’l-Azîz’in Dımaşk üzerindeki niyetlerini anlayan el-Melikü”l-Efdal ile veziri Ziyâeddin İbnü’l-Esîr iktâ gelirleri giderlerini karşılamaya yetmeyen, ancak prestiji çok yüksek olan Kudüs’ü ona ver­mek suretiyle aralarını düzeltmeye çalıştılarsa da sonradan bu niyetlerinden vazgeçtiler. el-Melikü’l-Efdal’in bu teklif­ten vazgeçmesi ve Cübeyl’i Haçlılar’a kap­tırması el-Melikü’l-Azîz’e beklediği fırsa­tı verdi. 590’da (1194) ağabeyinden Dı­maşk’ta hutbenin kendi adına okuması­nı ve sikkenin kendi adına basılmasını is­tedi. Bu teklifi kabul etmeyen el-Meli­kü’l-Efdal, diğer Eyyûbî meliklerinden ve Ca’ber’de bulunan amcası ei-Melikü”l-Âdil’den yardım talep etti. Aynı yıl ordu­suyla Dımaşk yakınlarına gelen el-Meli-kü’l-Azîz yeğenleri arasındaki mücade­lede hakemlik rolü üstlenen, fakat asıl amacı iktidarı ele geçirmek olan el-Melikü’l-Âdil’in araya girmesi sonucunda el-Melikü’l-Efdal ile bir anlaşma yaparak Ka-hire’ye döndü. Bu anlaşmaya göre ikisi de kendi topraklarını koruyor, el-Melikü’l-Azîz’e Mısır toprakları yanında Nablus’un iktâından da pay veriliyordu. Bu arada amcası el-Melikü’l-Âdil’in kızıyla evlenen el-Melikü’1-Azîz siyasî konumunu daha da güçlendirdi.