Ekrem Hakkı Ayverdi Kimdir, Hayatı, Eserleri, Çalışmaları
Ekrem Hakkı Ayverdi, (1899-1984) Türk mimar-mühendisi ve mimarlık tarihi araştırmacısı.
Yaşamı
İstanbul’da doğdu. 1915’te Vefa Lisesi’nden, 1920’de de Mühendis Mektebi’nden mezun oldu. İstanbul Belediyesi fen işlerinde bir buçuk yıl kadar çalıştıktan sonra serbest meslek hayatına atıldı. 1950 yılına kadar süren bu devrede çeşitli inşaatların taahhüdünü almasının dışında İstanbul ve Trakya’da birçok tarihî binanın restorasyonunu yaptı. 1950′-den sonra iş hayatını bırakarak kendini ilmî araştırmalara verdi. Mühendisler Birliği, Turing Kulüp, Kubbealtı Cemiyeti ve İstanbul Fetih Cemiyeti’nin çalışmalarına katıldı. İstanbul Fetih Cemiyeti ile bu cemiyete bağlı Yahya Kemal Enstitüsü ve İstanbul Enstitüsü’nün otuz yıl başkanlığını yaptı. 1979’da kendisine İstanbul Üniversitesi Senatosu tarafından “Fahrî Edebiyat Doktoru” payesi, Aydınlar Ocağı tarafından da “Üstün Hizmet Armağanı” verildi. 24 Nisan 1984’te İstanbul’da vefat etti ve Merkezefendi Kabristanı’na defnedildi.
Çalışmaları
1978’de bütün mal varlığını, kitaplarını, içindeki eşya, hat, tezhip, cilt, yazı aletleri ve işleme koleksiyoniarı ile birlikte evini, kendi kurmuş olduğu Kubbealti Kültür ve Sanat Vakfı’na bağışladı.
Gerçekleştirdiği restorasyonlar: İstanbul’da Zeynep Hanım Konağı; Darülfünun Kütüphanesi (İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi); Harbiye Nezâreti ve aynı binanın İstanbul Üniversitesi olarak tâdili; Topkapı Sarayı’ndaki muhtelif bölümler; Bâlf Paşa, Sultan Selim, Mesih Paşa, Lâleli, Ayasofya, Dâvud Paşa camileri; Gazanfer Ağa, Kuyucu Murad Paşa ve Hasan Paşa medreseleri; Beykoz İs-hak Ağa Çeşmesi; Edirne’de Selimiye Camii, Üç Serefeli Cami, Eskicami, Yıldırım, Muradiye ve Süleyman Paşa camileri ile Celebi Bedesteni; Havsa’da So-kullu, Çorlu’da Süleymaniye camileri.
Ekrem Hakkı Ayverdi asıl önemli çalışmalarını bu restorasyonlardan çok Türk mimarlık tarihi alanında yapmıştır. Daha önce İslâm sanatı içinde mütalaa edilen ve varlığı bu yüzyılın başında kısmen olsun kabul edilmeye bağlanan Türk sanatının bilhassa Osmanlı devri Türk mimarisinin bir meçhul olmaktan çıkmasında Ekrem Hakkı Ayverdi’nin eserlerinin payı büyüktür.
Önceleri sadece Türk sanatının Fâtih Sultan Mehmed devri ile meşgul olan ve 1953 yılında 500. fetih yıldönümünde Fâtih Devri Mi’mârîsi adlı eseriyle bir devri topluca ortaya koyarak sanat âlemine tanıtan Ayverdi’nin bu çalışması daha sonraki eserleri için bir başlangıç kabul edilebilir. Nitekim aynı devreyi ele alarak eserini 1973 ve 1974’te eskisine nisbetle çok daha genişletilmiş bir şekilde tekrar neşretmiştir. Fakat onun asıl başarılarından biri, henüz oldukça karanlıkta bulunan Osmanlı mimarlık tarihinin ilk devresi ile Çelebi Mehmed ve II. Sultan Murad devirleri mimari âbidelerini toplayan iki büyük cilt halinde hazırladığı eserlerdir. Daha sonra 1976′-da bu büyük hacimli dört cildin bîr Özeti îlk 250 Senenin Osmanlı Mimarîsi adı altında yayımlanmıştır.
Ekrem Hakkı Ayverdi’nin bir başka büyük hizmeti ise bugün millî sınırlarımız dışında kalan topraklardaki mimari eserlerin tîesbiti ve neşredilmesidir. Bunun için 1975 ve 1976’da iki seyahat yapılmış ve uzun arşiv çalışmaları sonunda “Avrupa’daki Osmanlı Mimarî Eserleri” külliyatı hazırlanmıştır. Bunlar Romanya, Macaristan, Yugoslavya, Arnavutluk, Yunanistan ve Bulgaristan’ı içine alacak şekilde dört büyük cilt halinde neşredilmiştir. Böylece sekiz büyük ciltten teşekkül eden külliyat, başlangıcından Fâtih devri sonuna kadar olan 250 senelik bir devreyi ele aldığı gibi devir ve tarih gözetmeden Avrupa’daki bütün Türk eserlerini ihtiva etmektedir.
Eserleri
XVIII. Asırda Lâle (1950), Fâtih Devri Mi’mârîsi (1953], Fâtih Devri Hattatları (19531, Yugoslavya’da Türk Âbideleri ve Vakıfları (1957), XIX. Asırda İstanbul Haritası (1958), İstanbul Mi’mârî Çağının Menşe’i Osmanlı Mi’-murisinin İlk Devri (1966), İstanbul Vakıfları Tahrîr Deften (Ö. Lütfİ Barkanla, 1970), Osmanlı Mi’mârîsinde Çelebi ve II. Saltan Murad Devri (1972], Osmanlı Mi’mârîsinde Fâtih Devri (III, 1973; IV, 1974), İlk 250 Senenin Osmanlı Mimarîsi (İ. Aydın Yüksel’le, 1976), Avrupa’da Osmanlı Mimarî Eserleri: Romanya-Macaristan (I, 1979), Yugoslavya (II-III, 1981), Bulgaristan- Yunanistan-Arnavutluk (IV, 1982). Bu serinin ilk üç cildi bir heyetle beraber hazırlanmıştır. Ayrıca çeşitli dergi ve ansiklopedilerde yetmiş beş kadar makalesi vardır. Bunların bir kısmı ölümünden sonra kitap halinde de neşredilmiştir {Makaleler, İstanbul 1985).
Ayverdi’nin eserlerinin gelecek nesiller içinde Türk sanatı ile uğraşanların başvuracakları ana kitaplardan oima vasfını uzun zaman koruyacağı şüphesizdir.