Tarihi Şahsiyetler

Ekrem Akurgal Kimdir, Hayatı, Kazıları, Eserleri, Hakkında Bilgi

AKURGAL, Ekrem (30 Mart 1911 –  1 Kasım 2002)

Türk arkeolog. Anadolu uygarlıklarını inceleyerek, Doğu-Batı arasındaki etkileşimi ortaya koymuştur.

İstanbul’da doğdu. 1931’de İstanbul Erkek Lise-si’ni bitirdikten sonra, bir yıl İstanbul Hukuk Fakültesi’ne devam etti. Bu arada açılan devlet sınavını kazanarak Almanya’ya gitti. 1932-1940 arasında Berlin’de arkeoloji öğrenimi gördü ve doktorasıriı yaptı. 1941’de Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nde öğretim üyeliğine başladı; aynı yıl doçent, 1949 yılında profesör, 1957’de de ordinaryüs profesör oldu. Akurgal, Sedat Alp’ten sonra 1958-1959 arasında Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi dekanlığı yaptı.

Akurgal 1951’den sonra Avrupa, Amerika ve Sovyetler Birliği’nde çeşitli konferanslar verdi. Yaygın çalışmaları sonucu Viyana’daki Avusturya Arkeoloji Enstitüsü, Amerikan Arkeoloji Enstitüsü, Londra’da Helenik Araştırmaları Geliştirme Derneği ve Londra Eski Eserler Derneği, Berlin’de Alman Arkeoloji Enstitüsü, Avusturya Akademisi, İngiliz Akademisi, İsveç Akademisi,Danimarka Akademisi, Fransız Akademisi üyeliklerine seçildi. Bordeaux Üniversitesi şeref doktoru unvanını aldı. 1961-1962 arasında Princeton Üniversitesi’nde, 1971-1972 arasında Berlin Üniversitesi’nde, 1976’da Pisa’daki, Scuola Normale Superiore’de ve 1980-1981 arasında Viyana Üniversitesi’nde konuk profesör olarak çalıştı. Federal Almanya Büyük Liyakat Nişanı, Goethe Madalyası ve T.C. Kültür Bakanlığı Büyük Ödülü ile ödüllendirildi.

Anadolu (Anatolia) adlı süreli derginin kurucusu olan Akurgal, Kadmos ve Epigraphıca Anatolica dergilerinin editörlerindendir.

1943 yılında Türk Tarih Kurumu üyeliğine seçilmiş; 1951-1961 yılları arasında bu kurumun genel sekreterliğini, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nde öğretim üyeliğini yaptı.

Akurgal, 1948 yılında arkeolojik kazılara başlamış ve eski İzmir, Foça, Sinop, Daskyleion, Çandarlı ve Erytrai kazılarım yürütmüştür. Çalışmalarında, arkeolojik verilere dayanarak Doğu Batı ilişkilerinin ilk çağlardaki durumunu saptamış ve Anadolu’nun bu süreç içindeki yerini belirlemiştir. Yaptığı kazılarda ve yayımladığı kitap ve makalelerde, arkeolojik ve filolojik bulgulara dayanarak bir sentez oluşturmaya çalışmıştır.

İlgili Makaleler