Tarihi Şahsiyetler

Eilhard Mitscherlich Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi

MITSCHERLICH, Eilhard (1794-1863)

Alman, kimyacı. Benzer bileşimdeki kimyasal maddelerin benzer kristaller oluşturacağını öngören “eşbiçimlilik yasası”nı bulmuştur.

7 (ya da 17) Ocak 1794’te Oldenburg’daki Neuende’de doğdu, 28 Şubat (ya da Ağustos) 1863’te Berlin’de öldü. 1811’den başlayarak Heidelberg ve Paris üniversitelerinde doğu dilleri, özellikle Farsça öğrenip diplomatik görevle İran’a gitmeyi tasarlarken, siyasal koşulların değişmesi üzerine 1817’de Göttingen Üniversitesi’ne girerek tıp ve fen bilimleri öğrenimine başladı. 1818’de Berlin’de, botanikçi Heinrich F. Link’in laboratuvarında çalışırken, giderek ilgisini kimya, mineraloji ve kristalbilim üzerinde yoğunlaştıran Mitscherlich, o dönemde, benzer yapıdaki bazı bileşiklerin kristal yapılarının da eşbiçimli (izomorf) olduğunu gözlemledi. O sıralar Berlin’de bulunan Berzelius’un ilgisini çeken bu araştırmalarını sürdürmek üzere İsveç’e davet edilerek, 1820’den 1822’ye değin iki yıl Berzelius’un laboratuvarında çalıştı. 1822’de öğretim görevlisi olarak atandığı Berlin Üniversitesi’nde üç yıl sonra kimya profesörlüğüne getirildi ve bu görevi ölünceye değin sürdürdü. Berlin Bilimler Akademisi’nin üyesi olan Mitscherlich, 1828’de Londra’daki Royal Society’ nin üyeliğine seçilmiş, bir yıl sonra da bu derneğin Royal madalyasıyla ödüllendirilmiştir.

Mitscherlich, Link’in laboratuvarında çalışırken, potasyum sülfat ve potasyum arsenat kristallerinin benzer yapıda olduğunu gözlemleyerek bu konuyu araştırmaya başlamıştı. 1819’da, benzer bileşimdeki maddelerin benzer ya da aynı türden kristaller oluşturduğunu ileri süren eşbiçimlilik (izomorfizm) kuramını geliştirdi. Bu çalışmalarını Berzelius’un labora-tuvarında,daha sonra da Berlin’de sürdüren Mitscherlich, 1822’de, kristallerdeki eşbiçimliliğin benzer kimyasal bileşim anlamına geldiğini öngören “eşbiçimlilik yasası”nı önerdi. Mitscherlich’in bu konudaki çalışmaları, Berzelius’un çabalarıyla atom ağırlıklarının saptanmasında kullanıldı. O güne değin kimi elementlerin belirli bileşiklerdeki miktarı göreli olarak biliniyor, bu bileşiklerin kesin kimyasal yapıları kimyasal analiz yöntemleriyle belirlenemediğinden, elementlerin atom ağırlıklarına ilişkin mutlak değerler duyarlı olarak saptanamıyordu. Berzelius, Mitscherlich’in kristalografi yöntemlerinden ve eşbiçimliliğe ilişkin bulgularından yararlanarak, bir bileşimdeki belirli bir elementin atom ağırlığının, benzer bir kristal oluşturan ve bileşimi bilinen bir başka madde aracılığıyla bulunabileceğini öne sürdü. Böylece, Mitscherlich’in çalışmaları, atom ağırlıklarının saptanmasında kimyasal yöntemlerle elde edilen sonuçların denetlenmesine olanak tanımış oldu. Eşbiçimliliğe ilişkin çalışmalarını uzun yıllar sürdüren Mitscherlich, eşbiçimlilik yasasının sanıldığı kadar genel olmadığını, ancak belirli elementlerin bileşiklerinin benzer kristaller oluşturduğunu belirledi ve aynı bileşikte iki ayrı tür kristal oluşumuna rastlanabileceğini öngörçn “iki-biçimlilik” (dimorfizm) olgusunu ortaya koydu.

Eşbiçimliliğe ilişkin araştırmalarıyla hem jeoloji ve mineralojiye, hem de fiziksel kimyaya önemli katkıda bulunan Mitscherlich, yaşamı boyunca yanardağ oluşumundan yapay mineral sentezine varıncaya dek geniş kapsamlı çalışmalarını sürdürdü; buhar yoğunluğunun saptanması için yeni bir yöntem geliştirerek çok duyarlı ölçümler yaptı, inorganik kimyanın yanı sıra organik kimyaya da ilgi duyarak, özellikle benzen ve türevlerine ilişkin önemli araştırmalarıyla tanındı. Nitekim, 1820’lerin sontarına doğru Faraday’ın elde ettiği benzene “benzin” adını veren, 1834’te benzoik asitin kalsiyum tuzundan kuru damıtma yoluyla elde ettiği ve formülünü C3H3 (bugün C6,H6) olarak belirlediği benzenin, başta azobenzen, nitrobenzen, triklorobenzen, heksakloro-benzen olmak üzere yeni türevlerini ilk kez elde eden Mitscherlich’tir.

Ayrıca, mayanın bir mikroorganizma olduğu görüşünü ilk benimseyen kimyacılardan biri olan Mitscherlich, şekerin fermentleşme süreciyle alkole dönüşümünü incelemiş, şeker sanayiinde ürün denetimine olanak sağlayan bir polarimetri yöntemi ve bunun için gerekli bir aygıt geliştirmiştir. Bazı kimyasal tepkimelerde belirli maddelerin bileşiklerle “temas” ederek tepkimenin gerçekleşmesini sağladığı gözleminden yola çıkan Mitscherlich’in ileri sürdüğü kimyasal remas kuramı da, Berzelius’un, bazı kimyasal tepkimelerin belirli maddeler aracılığıyla gerçekleşebileceğine ilişkin “kataliz” kuramına çıkış noktası olmuştur.

Başta selenik asit ve nitrobenzen olmak üzere birçok bileşiğin sentezini ilk kez gerçekleştiren Mitscherlich’in kuramsal ve deneysel çalışmaları, kimyanın, jeolojiden bakteriyolojiye dek çok değişik alanlarda başvurulan etkili bir bilim dalı olmasını sağlamıştır.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

İlgili Makaleler