EHL-İHALLVE’L-AKD
İslanıİ devlet
yapısında ümmeti temsilen Ha-life’yi seçen ve görev süresince, yapılan İşlerin
Şeriata uygunluğunu kontrolden sorumlu olan kurula “Eht-İ Hali
ve’l-Akd” adı verilir.
Terimi oluşturan,
“akd” ve “hal” kelimeleri bu kurulun, halifeyi tayin kadar
azl’e (görevden almaya) da yetkili olduğunu göstermektedir. Ancak, İslam devletinin,
tarihi seyri içinde bu kurulun “akd” işlevi pratikte görülmüş,
“hail” işlevi ise çok az gündeme gelebilmiştir.
Eht-i Halt ve’t-Akd’i
ümmetin ileri gelen şahsiyetleri ulema, rucsa vb. oluşturur. Kur’an’da
Ulu’1-Emr kavramının geçtiği, Nisa, 59 ve 83. ayetleri ile, Resulullah (s.)
Akıl-Rüşd ve Hürriyet; 4- Erkek olma: “İşlerinin başına kadın getiren bir
kavim felah bulmaz” anlamındaki sahih hadisi esas alan ulema, kadının
ümmetin temsil edildiği böyle bir heyette görev alamayacağı kanaatine varmışlardır.
Son dönem müslü-man düşünürleri arasında, kadının da bu ve benzeri görevlere
gelebileceğini savunanlar olmuşsa da, ulemanın, çoğunluğu bugörüşe itibar
etmemişlerdir; 5- Adalet: Ümmetin kendisine güven duygusu İle bakmadığı veya
fışkı açık kimseler bu göreve getirilemezler; 6-7. İlim ve Hikmet: Devlet
düzenini bilen, gelişen şanlara göre bu heyetin istikrarlı kararlar ala-
bilen şahsiyetlerden
oluşması istenir.
Genel uygulama
sürecinde, Eht-i Ha/l ve’t-Akd’in başkent ve çevresi ndek ilerce oluşturulduğu
kanaati yaygınsa da, asıl olan, Ümmetin tamamını kapsadığıdır. Halife, tayin
ve azli Ehl-i Halt ve’t-Akd’İn görevlerindendir. Ancak bu kurulun görevini
ihmali ya da kasten yapmamaları (ya da yokluğu) durumunda halife tayin ve azli
görevi İslam ümmetine farz olur. Kurulun görevi, Halife seçimi ve azli
etrafında döner. En layık olanı belirleyip Hilafet makamına getirdikten sonra,
azli gerektiren bir durum ortaya çıkarsa, aynı oranda bir yetkiyle Halifeyi
görevden alır. Halifeye bey’a-tın şer’ilik vasfı kazanabilmesi için Eht-i Ha/l
ve’t-Akd’i oluşturacakların sayısı ile ilgili çeşitli görüşler vardır:
1- Belli bir sayı verenler. Bunlar 40,5,4,3,2 ve 1
sayılarını örneklere dayandırarak ileri sürmüşlerdir
; 2- Ümmetin
ic-maını şart görenler: Ehl-İ Hal vc’1-Akd’İn tamamı tarafından benimsenme
; 3- Ehl-i
Hail vc’I-Akd’in çoğunluğunu yeterli görenler.
İbn Tcymiye üçüncü
görüşü benimsediğini vurgulayarak şöyle der: “Gaye, İmametin gereklerinin
sağlanacağı güç ve otoritenin elde edilmesidir)..) Güç ve kuvvet suhibi olmadıkları
halde 1,2 veya
4 kişi İle İmam olunabileceğini zannedenler
yanılmıştır. Nitekim 1 veya 2 ya da 10 kişinin itirazını engel görenler de yanılmışlardır.”
{MinhacuS’Sünne, 1/141)
Eğer, Ümmet nezdindeki
güç ve kuvveti, otoritesiyle bir kişinin bcy’aiı, tefrikayı Önlc-yip, gayeyi
sağlıyorsa, Ehl-i Hail ve’l-Akd o şahısta toplanmış demektir, önemli olan,
çoğunluğun severek itaat ettiği ehil ve otoriter bir Halifenin göreve
getirilmiş olmasıdır.
Nurcddin YILDIZ Bk.
Hilafet; İmamet; Ulu ‘I-Emr.