WordPress veri tabanı sorunu: [Disk full (/var/tmp/#sql_4a81b_0.MAI); waiting for someone to free some space... (errno: 28 "No space left on device")]
SHOW FULL COLUMNS FROM `unaqb_options`

Edward Albee Kimdir, Hayatı, Kitapları, Hakkında Bilgi – Sosyolojisi.com
Edebi Şahsiyetler

Edward Albee Kimdir, Hayatı, Kitapları, Hakkında Bilgi

ALBEE, Edward (1928)

ABD’li oyun yazarı. Uyumsuz tiyatronun önde gelen temsilcilerindendir.

12 Mart 1928’de Washington’da doğdu. Milyoner iş adamı Reed Albee tarafından evlat edinildi. Trinity College ve Hartford College gibi seçkin okullarda okudu. Ancak, genç yaşta yazar olmaya karar veren Albee, daha okul sıralarında öykü, şiir ve romanlar yazıyordu. Yirmi yaşında üstündeki baskıya dayanamayarak evini terketti. New York’un bohem sanatçılarının yaşadığı Greenwich Village’a yerleşti. Parasal durumunun kötüleşmesi üzerine çeşitli işlerde çalıştı ve oldukça sıkıntılı günler geçirdi. Bu dönemin izleri oyunlarına yansımıştır. The Zoo Story (Hayvanat Bahçesi) adlı oyunuyla önce Avrupa’da, sonra ülkesinde büyük bir ün kazandı. A Delicate Balance (Kıl Payı) adlı oyunuyla 1966 Pulitzer Odülü’nü aldı. İlk uzun oyunu olan Who’s Afraid Of Virginia Woolf? (Kim Korkar Hain Kurttan?) ile birçok ödül kazandı. 1963’ten bu yana hem kendisinin, hem başka yazarların oyunlarının yapımcılığını da üstlenmektedir.

Albee önceleri kısa, yenilikçi oyunlar yazdı. 1959’da yazdığı tek perdelik Hayvanat Bahçesi, Uyumsuz tiyatronun belirgin özelliklerini taşır. 20. yy Batı insanının başkalarıyla iletişim kurmadaki başarısızlığının ve tükenmişliğinin irdelendiği bu oyun, Albee’nin daha sonraki çalışmalarının temel çizgisini de belirler.

New York tiyatrolarının reddettiği ilk oyununun Berlin’de sahnelenmesinden ve başarı kazanmasından cesaret alan Albee, aynı yıl ikinci oyununu yazdı. Yine tek perdelik olan The Death of Bessie Smith konusunu, bir trafik kazası sonucu ağır yaralanan zenci şarkıcının hastaneye kabul edilmemesi yüzünden ölmesinden alır. Bessie Smith’in görülmediği kısa sahnelerde, Amerikan insanlık ülkülerinin yapaylığı ve çöküşü gösterilir. Günlük yaşamın yüceltilmiş değerlerini ve aile içindeki yabancılaşmayı eleştiren The American Dream adlı oyunuyla birlikte Avrupa’ da ünü büyüyen Albee’nin çalışmaları giderek kendi ülkesinde de sahnelenmeye başladı.