Ebubekir Eroğlu kimdir? Hayatı ve eserleri
Ebubekir Eroğlu kimdir? Hayatı ve eserleri: 25 Ocak 1950’de Malatya (Yeşilyurt)’da doğan Ebubekir Eroğlu İ.Ü. Hukuk Fakültesi’ni bitirdi (1975). Avrupa Topluluğu hukuku üstüne çalıştı (1987). İş müfettişliği yaptı. Mahallî dergilerde görünen ilk denemelerinden sonra 1969 yılından itibaren şiir ve deneme türündeki yazılan Diriliş dergisinde yayımlandı. İlk dönem şiirlerinin önemli bir kısmı Edebiyat dergisinde çıktı (1972-73). Sonraki yıllarda değişik edebiyat ve kültür dergilerinde çalışmaları yayımlanan Eroğlu, Zaman gazetesinde, “Açık Sayfalar” sütununda haftalık fikir yazıları da kaleme aldı (1986-87).
1981 yılı Nisan ayından itibaren yayımlanan, aylık Yönelişler dergisini kurdu. (1981-85) 43 sayı yayımlanan bu dergiyi yönetti.
Şiir Kitapları:
Aynca Sezai Karakoç’un Şiiri (1981) adlı bir incelemesi vardır. Denemelerini Yenileme Bilinci (1988), Sevap Defteri (1992), Modern Türk Şiirinin Doğası (1993), Sabit ve Değişken (1994), Muğlak Ölçekli Harita (1997), Kelimeler Çınladıkça (1997), Hayat Mükemmel Değil (2000)’de toplamıştır.
Kendi sözleriyle: “Şiirlerinde; tabiat, uzaklık duygusu, kalıcılık-geçicilik, hayatın hayat olarak, canlılık olarak değerlerine ilişkin temalar ağırlıklı yer tutmaktadır.”
Eroğlu, diğer iki kitabını da şöyle tanıtmaktadır
“Sezai Karakoç’un Şiiri, adını taşıyan kitabımda bu şairin sanatındaki gelişmeyi, edebiyatımızdaki yerini inceledim. Eski şiir dünyamızla kurduğu bağlantıları çıkardığı kadar, Karakoç’un, epik şiire uzanışını belirlemeye çalıştım.
“Yenileme Bilinci” adını taşıyan kitabımda ise insanın tabiat içinde ve hemcinsleri meyanında kimliği, modern dünyada insan kimliğinin mesele haline gelmesi ve kültür değerlerinin yenilenmesi konularında görüşler geliştirdim, aynı kitabın bir bölümünde, demokratik kültür içinde dinî inanışlara bakışın geçirdiği değişiklikleri inceledim.”
BİR ANA AİT SESLER
med ve cezir denizlerimi ikiye böldü kırlangıçlar çığlık savurdular çığlıklarını savundular kırlangıçlar
bense sevmek suçlarım bir yana ittim ummadığın anlamadığın noktalara seğirttim
denizin ezgin ve bezgin türküleri sesleri alan sonra duran zamandı önlerinde raksa ve çiçeğe düşkün çocuklar gördüm
böyle çocuklar gördüm denizin kendilerinin umurunda belli bir anın sesleriyle aşklarını güçlendirirken
ya da
raksa ve çiçeğe düşkün çocuklaş gördüm denizin morunda morun cümbüşünde unutulmuş bir âna ait sesleri kaydederken
(Kuşluk Vakitleri)
SINIRLAR IX Yedinci Yön
nesiminin sığdığı şehirlerden geçmeden altı yönü kapatan hücrelere karşılık açık çöllerde cihet fikri bildim nesiminin sığışıp keşfin ve serinliğin ve ateşin ve suyun gizlendiği yerleri X
dengeyi bilmeden durur ağaçlar İniş uçmayı öğrenir ağaçlar su içmeyi su toplanmayı kökler için ve her şey bir hikmeti
doğarken hangi dili öğreniriz
biz bir dili öğrenir miyiz bilir miyiz
çocuklar sütü öğrenir mi ağaçlar suyu
içmek bir çekim mi bedenden bir itim mi bedene
ya solumak
bir tufan bu
BELKİ’yi bilmeyen dilin içinde doğdum akarsulardan denge öğrendim
sendelemeyi anladığım gibi bakarak ağaçlara
ilk kelimelerinle konuşsan bana
işte
o sonsuz dili anarak geçiyorum.
(Kayıpların Şarkısı)
MASUM IRMAK
Şu masum ırmak!
Kapım ona açılır
Çalılar aralanmak ister yol için
Bir gül
Daha yeni yaratılmış kokusuyla Çeken odun bağrına adımlarımı Yoksa kim dayanır haşin aralıklara Capcanlı bir gençlik bu verdiğin rabbim
Baktım bütün sokaklar masum
ırmağa doğru
Yoksa kim dayanır
Gezgin bir ip gibi açılan hafızaya
Yoksa kim dayanır
Gül kokulu rüyayı çeken adımlar
(Türkiye Kültür ve Sanat Yülığı, 1986, s. 308)
KAYNAK: TÜRK EDEBİYATI 4. CİLT, AHMET KABAKLI, TÜRK EDEBİYATI VAKFI YAYINLARI, İSTANBUL