33Sosyoloji Sözlüğü

DÜRTÜ

 

DÜRTÜ

 

Genellikle
organizmayı, biyolojik bir ihtiyacı karşılama amacına yönelik bir davranışa
iten iç güç anlamında kullanılan bir kavram. An­lam benzerlikleri nedeniyle
güdü ve içgüdü kavramlarıyla karıştırılır veya birbirlerinin ye­rine
kullanılırlar. Biyolojik ihtiyaçlar, organiz­ma için vazgeçilemez bir öneme
sahip oldukla­rından bunları karşılamaya yönelik güçler de birincil (primary)
güdüler diye adlandırılırlar. Dürtüler, birincil güdülere karşılık gelirler.

Dürtünün onaya
çıkabilmesi için organizma­yı faaliyete geçiren veya organizmanın faaliye­tini
arttıran fizyolojik bir ihtiyaç olmalıdır. Canlıların yaşayabilmesi için
ogmnizmada be­den ısısı.su, oksijen, kan elemanları gibi fizyolojik unsurların
belirli sınırlar ve oranlar İçin­de kalmaları zorunludur. Bu sınırlar ve oran­larda
fazlalık veya eksiklik şeklinde bir değiş­me ortaya çıkarsa hayatın
sürdürülmesi tehli­keye düşer. Fakat organizma bir yandan da sü­rekli olarak
sıcaklık, basınç, nem gibi unsurla­rı değişme gösteren çevre şartlarında yaşa­maktadır.
Dolayısıyla değişen çevre şartları or­ganizmayı etkilemektedir. Organizmanın
deği­şen çevre şartlarına rağmen varlığını sürdüre­bilmek İçin iç dengesini
koruyucu bir tabiî kontrol mekanizması vardır. Bu mekanizma­ya
“homeostasis” denir.

Organizmadaki
fizyolojik unsurların sınırla­rının ve oranlarının değişmesi homeostasisin
bozulması demektir. Bozulan homeostasis bir gerginlik ve hoşnutsuzluk hali
meydana geti­rir. Organizmanın eski halini alabilmesi için bir ihtiyaç ortaya
çıkmıştır. Bu ihtiyacı gider­mek, gerginliği yok ederek doyum sağlamak amacıyla
organizmayı harekete geçiren güç, dürtüdür.

Açlık, susuzluk,
cinsellik ve ağrıdan kaçma dürtüleri bilinen biyolojik dürtülerdir. Dürtü­ler
organizmadaki biyokimyasal, fizyolojik, hormonal şartların etkisi altında
oldukları hal­de bunlar, lek başlarına bir amaca dürtülen-meyi açıklamakla
yetersiz kalırlar. Dürtüleri karşılamaya yönelik davranışlar aynı zamanda birer
öğrenme sürecidirler. Örneğin cinsel dürtüler cinsellik hormonlarının kontrolü
al­tındadırlar. Fakat özellikle İnsanda bu hor­monların olmadığı durumlarda
bile cinsel dür­tüler ortaya çıkabilmektedir.

(SBA) Bkz.: Güdü;
ihtiyaç.