Tarihi Şahsiyetler

Dürrizade Mehmed Arif Efendi Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi

Dürrîzâde Mehmed Arif Efendi, (1740-1800) Osmanlı şeyhülislâmı.

İstanbul’da doğdu. Şeyhülislâm Dürrizâde Mustafa Efendi’nin oğludur. Kü­çük yaşta babasından ve çevresindeki âlimlerden ilim tahsiline başladı. 1754′-te hâriç derecesiyle icazet aldı. Bazı medreselerde müderrislik yaptıktan sonra 1766- 1767’de Yenişehir. 1774’te Mekke kadılığı pâyesiyle Bursa, 1780′-de İstanbul kadısı, 1782’de nakîbüleş-raf oldu. Dürrîzâde ailesinden ilk nakîbüleşraf olan Arif Efendi’dir. Anadolu kazaskerliği payesini aldıktan sonra 1783’te bilfiil Anadolu. 1784’te ise Ru­meli kazaskerliğine getirildi. Şeyhülis­lâm Arapzâde Atâullah Efendi’nin ölü­mü üzerine 23 Ağustos 1785 tarihinde şeyhülislâm oldu. Beş buçuk ay görev yaptıktan sonra 10 Şubat 1786’da se­bepsiz olarak azledildi. 1789’da şeyhü­lislâm olan Hamîdîzâde Mustafa Efen­di, o sırada ulemâ arasındaki bazı an­laşmazlıkları İleri sürerek onların İstan­bul dışına gönderilmesi hususunda III. Selim’den aldığı yetkiyle eski şeyhülis­lâmlardan Dürrîzâde Arif, Müftîzâde Atv med ve Mehmed Kâmil efendileri arpalıkları olan Kütahya, Ankara ve Keşan’a gönderdi. Bu arada hacca giden Dürrî­zâde Tâif’te oturmaya mecbur edildiyse de daha sonra arpalığı olan Kütahya’ya dönmesine izin verildi. Ancak 1791 “de Mekkî Mehmed Efendi’nin şeyhülislâm­lığı sırasında İstanbul’a döndü, hemen ardından da onun azli üzerine 12 Tem­muz 1792’de III. Selim tarafından ikinci defa şeyhülislâmlığa getirildi. Arif Efendi göreve başladıktan sonra ilk iş ola­rak rakibi Hamîdîzâde’yi Manisa’da otur­maya mecbur etti. Ayrıca onun çeşitli yerlere gönderdiği diğer ulemânın İstan­bul’a dönmesini sağladı. Bundan başka kadılık nizamı ile ilgili bir metin hazırla­yarak bunun uygulanması için III. Selim’­den bir hatt-ı hümâyun aldı. Bu metin­de kadıların alacağı harçlar belirleniyor, iteri gelen ilmiye mensuplarından her birinin ne kadar mülâzım vereceği tes-bit ediliyordu. Ayrıca mesleğin itibarının korunması ve kimseye İltimasla görev verilmemesi isteniyordu.

Dürrîzâde altı yıldan fazla süren bu ikinci şeyhülislâmlığından, Pazvandoğlu Osman Ağa’nın Rumeli’de bazı kaleleri ele geçirip halka eziyet etmesi, ayrıca Fransızlar’ın Mısır’ı işgali gibi olaylarda kusurlu görülen Sadrazam İzzet Meh­med Paşa ile birlikte azledildi Bir süre Bursa’da oturdu, İs­tanbul’a dönmesine izin verildikten son­ra 20 Cemâziyelevvel 1215’te vefat etti. Mezarı Eğrikapı’dadır. Kaynaklarda son derece nazik ve hayır sever bir kimse olarak nitelendirilen Meh­med Arif Efendi, dönemindeki ıslahat ve yenileşme hareketlerinin önemine ve gereğine inanmıştı. Halk tarafından çok sevildiği gibi yenilik taraftarı olması do­layısıyla III. Selim’in de takdirini kazan­mıştı. Dürrîzâde Arif Efendi’nin Netîce-tü’İ-fetâvâ’ adlı eseri meşhur olup ba­sılmıştır. Oğlu Ab­dullah Efendi II. Mahmud döneminde şeyhülislâmlık yapmıştır.

Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

İlgili Makaleler