DİN SOSYOLOJİSİNİN KISA TARİHİ
18. yüzyılın aşırı rasyonalizmine (akılcılığına) karşı, tepkisel bir hareket
olarak doğan pozitivist felsefe, 19. yüzyıla damgasını vurmuştur. 19. yüzyıl
aynı zamanda Darwin’in (1809–1882) evrim teorisinin sosyal bilimlere
uygulandığı bir dönemdir. Darwinizmin evrimci görüşlerinin etkisiyle din
sosyolojisi çalışmalarında, ilkel denilen toplumların dinleri araştırılmış, dinin
kaynağı ve buradan hareketle dini evrimin (tekâmül) aşamaları açıklanmaya
çalışılmıştır.
Sosyolojinin isim babası Auguste Comte, pozitivist felsefenin de en önde
gelen temsilcilerindendir. O, pozitif yöntemin bilimler için zorunlu olduğunu,
gözleme, deneye ve yasaların tespitine dayanan bu yöntemin, teolojik ve
metafizik alanlara da yayılması gerektiğini söyler. Comte’nin genel sosyoloji
gibi din sosyolojisinin de kurucusu olduğu kabul edilir. Ancak onda bugün
anlaşılan anlamda bir din sosyolojisinin varlığından söz etmek mümkün
değildir. Çünkü onun sosyolojisi normatif özelliklerle tam bir sosyal felsefe
karakterine sahiptir. Hatta onun eserinde sosyoloji ile din kelimeleri bir ve
aynı şeyi ifade eder görünmektedir.
Comte’nin sosyolojisi sosyal statik ve sosyal dinamik olmak üzere iki
bölümden oluşur. Sosyal statik, bir toplumu kuran ve yaşatan temel öğelerin
ve bunların birbirleriyle olan ilişkilerini düzen halindeki, durgunluk içindeki
yasalarını tespit eder. Sosyal dinamik ise bu temel öğelerin tarih boyunca
gelişmesini, dinamiğini, ilerlemesini inceler. Ona göre sosyal statik, toplumsal
düzenin, sosyal dinamik de ilerlemenin bilimi idi. Ancak her iki bölümün
de temel öğesi dindi.
Statik açıdan toplumu meydana getiren üç temel öğe; aile, devlet ve
dindir. Bunlarsız bir toplum kurulamaz. Toplum düzeninin tam veya eksikliği,
iyi veya kötü olması bunlar arasındaki ilişkiye bağlıdır. Din, aile ve
devlet gibi insanın doğasından çıkan ve toplum halinde yaşayan insan için
zorunlu bir kurumdur. Nerede bir insan toplumu varsa orada bir din vardır.
Diğer sosyal kurumlar gibi din de değişebilir, gelişebilir ama 18. yüzyıl
filozoflarının sandığı gibi ortadan kalkamaz. Bu tespitlerden sonra Auguste
Comte, kurmayı tasarladığı pozitif toplumun pozitif bir dini olması gerektiğini
ileri sürerek din kurucusu olarak ortaya çıkmaktadır. Hatta o, kurduğu
bu pozitif dinin ilmihalini bile yazmıştır.
19
Emile Durkheim (1858–1917)