Türk Edebiyatı

Dil Devrimi Nedir, Tarihi, Tarihçesi, Hakkında Bilgi

DİL DEVRİMİ

Türkçenin Tanzimat döneminden başlayarak sürdürülen sadeleştirilme hareketleri İkinci Meşrutiyet’ten sonra Türkçülük akımının etkisiyle yoğunlaştırılmıştı. Yabancı kelimelerden arınmış Türkçeyi savunan yazarlar Türk Derneği, Genç Kalemler ve Türk Yurdu dergileri çevresinde toplanmıştı. Ziya Gökalp Türkçülüğün programını tespit ederken Türkçenin sadeleştirilmesi için izlenecek ilkeler üzerinde de durmuştu. Bu hareketler Cumhuriyet döneminde geliştirilerek devrim alanları arasında dil konusuna da yer verilmesini sağladı. Yazi Devrimi gerçekleştirildikten (1928) sonra bir sûre Maarif Vekaleti’nde kurulmuş Dil Encümeni dil sorunu üzerinde de durdu. Türkçe sözlüğün hazırlanması, Türkçe terimler meydana getirilmesi konuları üzerinde 1932’den itibaren Türk Dil Kurumu geniş ölçüde durdu. Dilden bütün yabancı kelimelerin uzaklaştırılmasıyle ilgili bütüncü görüş bir ara yerini Güneş-Dil Teorisi’ne bıraktı. Orduda Türkçe terimlerin geniş ölçüde kullanılmağa başlanmasını ortaöğretimde Türkçe terimlerin kullanılması izledi. Teşkilâtı Esasiye Kanunu’nun Anayasa adını alması ve Türkçe terimlere dayandırılması (1945) kanun ve resmî yazışma dilinin de özleşmesine olanak verdi. Demokrat Parti yönetimi sırasında Anayasa metninin eski şekli kabul edildi (1952); fakat 1960 hareketinden sonra kanun ve resmî yazışma dilinde özleştirme yolu tutuldu. Dilden bütün yabancı sözcüklerin uzaklaştırılmasını amaç edinen yazarların (Fuat Köseraif) anlayışını Cumhuriyet döneminde en etkili biçimiyle Nurullah Ataç sürdürdü. Dil Devrimi’ne karşı hareketler (İstanbul Muallimler Biriiği’nin dil kongreleri, Kubbealtı Cemiyeti’nin çalışmaları v.b.) etkili olmadı. Dil Devrimi’nln etkileri bütün bilim ve teknik alanlarını kapsadı.

İlgili Makaleler