Türk Edebiyatı

Dergah Dergisi (1921-1923) Yazarları, Konuları, Hakkında Bilgi

Dergah. 1921-1923 yıllarında yayımlanan, fikir, sanat ve edebiyat dergisi.

15 Nisan 1337-5 Kânunusâni 1339 tarihleri ara­sında on beş günde bir olmak üzere top­lam kırk iki sayı neşredilen derginin me­sul müdürü Mustafa Nihat’tır (Özön).

Millî Mücadele günlerinin ümit ve he­yecan dolu havası içinde yayın hayatına giren dergi büyük ölçüde Yahya Kemal’in (Beyatlı) fikir, görüş, zevk ve estetik an­layışı doğrultusunda çıkmıştır. Nitekim Yahya Kemal başyazar olarak dergide sadece edebî ve fikrî muhtevalı maka­leler yazmakla kalmamış, çok defa di­ğer yazarlara da yön vererek mecmua­nın politikasını tayin etmiştir. Dergi, bü­yük bir kısmını Darülfünun Edebiyat Fa-kültesi’nde okuyan genç aydınların oluş­turduğu şair ve yazar kadrosu ile tarih ve kültüre dayalı yeni bir milliyetçilik an­layışı getirmiştir. Yahya Kemal bu yıl­larda, daha önce Paris’te Albert Sorel’in derslerine devam ederken benimsediği “tarih ortasında Türklüğü aramak ve bulmak” anlayışı içinde, aynı ekole bağlı Fransız tarihçisi Camille Julien’in, “Fran­sız milletini bin yılda Fransa toprağı ya­rattı” görüşünden hareketle “1071 “den sonra Anadolu’ya, sonra Rumeli’ye, da­ha sonra İstanbul’a yerleşerek yepyeni ve yaratıcı bir millet olduğumuz” tezini ortaya atmıştı. Bu tarih, sanat ve kül­tür milliyetçiliği yerli ve millî kaynaklara dayanan, millî hayatı yaşanmakta olan zaman ile geçmişte arayan ve onu Türk tarih ve coğrafyasının içinde değerlen­diren yeni bir anlayıştı. Dergide yayım­lanan yazıların büyük bir kısmında, bütü­nüyle “kaynaklar” anlamında düşünülen derginin adından başlayarak artık kay­bolmakta olan bütün bir Şark dünyası­nın ruhu, duygu ve düşünce planında ye­niden canlandırılmaya çalışılmıştır. Özel­likle Darülfünun felsefe müderrisi Mus­tafa Şekip’in (Tunç) makaleleri, Bergson’-dan yaptığı tercümeler ve onun hakkın­daki incelemeleri, İsmail Hakkı’nın (Ismayıl Hakkı Baltacıoğiu) yazıları, Yakup Kad-ri’nin (Karaosmanoğlu) “Erenlerin Bağın­dan” başlığı altında yazdığı mensur şiir­ler, tekke ve divan şairlerinden seçilen parçalar ve onlar üzerinde yapılan araş­tırmalarla modern – mistik bir hüviyet kazanan dergi tarihî, manevî ve kültü­rel değerlere dayanan bir sanat anlayı­şını savunmuştur. Mecmuada ayrıca Yah­ya Kemal’in temsil ettiği “şiirde mükem­mellik” ile Ahmed Hâşim’in “saf şiir” fik­ri yeni Türk şiirinin estetiğini kurmuş ve Ahmet Hamdi Tanpınar daha sonra­ki yıllarda bu yolu devam ettirmiştir. Ya­şayan Türkçe fikri de Dergâh mecmua­sından, bilhassa Yahya Kemal’in dil an­layışından doğmuştur.

XX. yüzyılın başlarında çeşitli neşir fa­aliyetleriyle Türkiye’de de yayılan ve ta­raftar bulan pozitivizm ve materyalizm, İslamcı görüşü savunan çevrelerin yanın­da Dergâh mecmuasında da ciddi bir tepkiyle karşılanmıştır. Pozitivizm ve bil­hassa mekanizme karşı “anti-intellectü-alisme”de birleşen Mustafa Sekip. Mehmed Emin (Erişirgil) ve İsmail Hakkı, Berg-son’la birlikte E. Boutroux ve W. James’in görüşlerinden hareket ederek dergide şu anlayışı savunmuşlardır: Müslüman Türk halkının Anadolu’da düşmana karşı canla başla sürdürdüğü mücadele bir ölüm kalım savaşıdır. Böyle bir durum­da başarının sırrı, ancak vasıta olarak bir değer taşıyan sayı, ölçü, pozitif ilim ve teknolojide değildir. Yeni bir hayat hamlesinden doğacak olan başarı kemi­yete karşı keyfiyetin, mekanizme karşı yaratıcı hamlenin zaferi olacaktır. Bu se­beple, Yahya Kemal’in derginin ilk sayı­sında yayımlanan ve bu hareketin bir ne­vi beyannâmesi mahiyetindeki “Üç Tepe” adlı makalesiyle Mustafa Şekip’in “Haki­ki Hürriyet” ve İsmail Hakkı’nın “Kerbelâ’ya Giden Derviş” adlı makaleleri son derece dikkat çekicidir.

Mütareke ve Millî Mücadele dönemi­nin en önemli, en seviyeli fikir ve edebi­yat anlayışını temsil eden Dergâh’ta im­zaları görülen seksenin üzerinde şair, hi­kayeci, ilim adamı, yazar ve mütercim vardır. Bunların bir kısmı eserleri tercü­me, iktibas veya yeniden yayımlanan ki­şilerdir. Bizzat yazı yazan devrin tanın­mış kalemleri arasında Yahya Kemal, Ah­med Hâşim, Yakup Kadri, Falih Rıfkı (Atay), Halide Edip (Adıvar). Ruşen Eşref (Ünaydın), Abdülhak Şinasi (Hisar) ve Mus­tafa Nihat derginin edebi ve fikrî yönü­nü; Ziya Gökalp, Köprülüzade M. Fuad, Mehmed Hâüd (Bayrı), Hüseyin Nâmık (Orkun) tarih ve edebiyat tarihi yönünü; Mustafa Sekip, Mehmed Emin ve İsmail Hakkı felsefî tarafını oluşturmuş, Fevzi Lutfi (Karaosmanoğlu) ise “İstanbul’un On Beş Günü” başlığı altında tarih sütunla­rını idare etmiş ve zaman zaman da ki­tap tenkitleri yazmıştır. Dergide sürekli imzaları görülen ve zamanla yeni Türk edebiyatının belli başlı şahsiyetleri ara­sında yer alacak olan diğer şair ve ya­zarlar arasında şu isimler de vardır: Ah­met Kutsi (Tecer). Ahmet Hamdi (Tanpı­nar), Ali Mümtaz (Aralat), Necmettin Ha­lil (Onan). Kemalettin Kami (Kamu), Şükûfe Nihal (Başar). Halil Vedat (Fıratlı), Hasan Âli (Yücel), Nurullah Atâ (Ataç). Sâmih Rifat, Kilisli Muallim Rifat (Bilge) ve pedagog Sâtı Bey.

O sırada Anadolu’da devam etmekte olan Millî Mücadele’nin bazan bedbin, çok defa ümit dolu havasını yansıtan, millî ve ruhî değerlere ön planda yer veren dergide şiir, makale, tenkit, musahabe yanında edebiyat tarihi, tiyatro, biyogra­fi, dil, mûsiki, felsefe ve mimari konula­rında da telif ve tercüme birçok yazı ya­yımlanmıştır. Ayrıca Ahmed Hâşim’in Göl Saatleri adlı şiir kitabı Dergâh yayınlarının ilk kitabı olarak çık­mıştır.

Diyanet İslam Ansiklopedisi

İlgili Makaleler