Tarihi Şahsiyetler

Dennis Gabor Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

GABOR, Dennis (1900-1979)

Macar asıllı İngiliz mühendis ve fizikçi. Laser ışınlarından yararlanarak nesnelerin üç boyutlu görüntüsünü veren ve sayısız uygulaması olan “holografi” tekniğinin bulucusudur.

Asıl adı Denes Gâbor’dur. 5 Haziran 190Q’de Budapeşte’de doğdu, 8 Şubat 1979’da Londra’da öldü. Budapeşte Teknik Üniversitesi’nde okudu; Berlin’deki Technische Hochschule’den 1924’te elektrik mühendisliği diplomasını, 1927’de de doktora derecesini aldı. 1933’e değin Siemens-Halske fabrikalarında araştırma mühendisi olarak çalışan Gabor, Nazıler’in iktidara gelmesi üzerine İngiltere’ye göç etti ve 1934-1948 arası British Thomson-Houston şirketinde görev aldı. 1949’da Londra’daki Imperial College’m elektronik kürsüsünde öğretim üyeliğine, 1958’de Uygulamalı Elektron Fiziği kürsüsünün başkanlığına getirildi. 1967’de bu görevden emekliye ayrılarak ABD’ye giden ve Connecticut Eyaleti’nin Stamford kentindeki CBS Laboratuvarları’nda araştırmalarını sürdüren Gabor, 1956’da Londra’daki Royal Society’nin üyeliğine seçilmiş, 1971’de Nobel Fizik Ödülü’nü almıştır.

Gabor’un adı 1947’de, elektron mikroskobunun odaklama düzenini geliştirmek üzere çalışmalar yaparak tasarladığı “holografi” tekniğiyle birlikte anılır. Nesnelerin görüntüsünü üç boyutlu “hologramlar” (Yunanca “tam” anlamındaki holos ve “kayıt” anlamındaki gramma sözcüklerinden) biçiminde veren bu ilkenin ilk uygulamaları, varolan ışık kaynaklarının yeterince güçlü olmaması nedeniyle başarılı olamamıştı. 1960’tan sonra laserin bulunmasıyla ilk ışık hologramları yapılabildi ve holografi tekniği hızla gelişti.

Nesneden yansıyan ışığın filmin yüzeyindeki duyarlı katmanı etkilemesi ilkesine dayanan fotoğraf çekiminde, film üzerine görüntüyü kaydederken gereken odaklayıcı mercekler, nesnenin üç boyutlu yapısını aktarmaya elverişli değildir ve duyarlı katmandaki fotokimyasal etkiler ancak yüzeysel bir sonuç verebilir. İlk elektron mikroskoplarında kullanılan odaklama düzenlerinin ışık-mercek düzenine oranla çok daha zayıf olduğunu gören Gabor, mer-ceksiz bir kayıt sistemi bulmayı tasarlayarak araştırmalarını bu yöne çevirdi. Görüntü alınırken, yalnızca ışığın şiddetinden değil, geliş yönünden ve derinliğinden de etkilenebilecek bir kayıt yapılabilirse, filmde oluşan iz bulanık bile olsa görüntünün optik yöntemle netleştirilebileceğini düşündü. Bugün kullanılan basit laser holografisinde, nesneyi aydınlatan laser ışınının bir bölümü, yarı yansıtıcı bir aynayla doğrudan film üzerine gönderilir ve bu ışık demeti, nesneden yansıyaraK gelen ışıkla film üzerinde girişir. Film üzerinde oluşan iki boyutlu girişim deseni, yalnız ışık şiddetinin dağılımını değil, nesneyle ilgili her türlü yön ve derinlik bilgisini de taşır. Nesnenin çeşitli noktalarından yansıyarak dönen her ışık ışınının aldığı yol uzunluğu değişik olduğundan,yansıyan ışık doğrudan gelen ışığa göre “faz kaymaları” gösterir. Böylece, film üzerine aynı fazda ulaşamayan bu iki ışık demetinin girişimiyle, iki dalganın tepe noktasının üst üste binmesinden oluşan güçlü bölgeler ve bu dalganın tepesiyle öbür dalganın çukurunun çakışmasından ileri gelen zayıf bölgeler filmin üzerinde bir girişim deseni çizer. Bu desen yeniden bir laser ışığıyla aydınlatıldığında, hem odaklayıcı, hem de kırınım desenini çözümleyici işlev gören göz merceği aracılığıyla, nesnenin görüntüsü üç boyutlu olarak algılanır.

Holografi yönteminin en üstün yönü, ses, elektron, X ışını gibi dalga niteliği taşıyan tüm etkilere uygulanabilmesidir. Bu nedenle çok geniş bir uygulama alanı olan holografi tekniğinden, bilim, teknik ve sanatın pek çok dalı yararlanabilir. Günümüzde ışık holografisi, çok küçük boyutlu hologramlarda bilgi depolamak, malzemelerin yapı kusurlarını saptamak ve hedef belirlemek için kullanılırken, X ışını holografisi virüslerin görüntüsünü elektron hologramlarından daha net olarak elde etme umudunu getirmiş, ses hologramları (sonogram) ise sismik ve arkeolojik araştırmaların yanı sıra hastalık tanısında çok büyük olanaklar yaratmıştır.

•    YAPITLAR (başlıca): Inventing the Future, 1962, (“Geleceğin Yaratılması”); The Mature Society, 1971, (“Olgunlaşmış Toplum”); Age of Waste, 1978, (“Savurganlık Çağı”).

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

İlgili Makaleler