33Sosyoloji Sözlüğü

DENGE

 

DENGE

 

Rasyonelinsan
müdahalelerine tanrısal özel­lik kazandırılmasının bir sonucu olarak ekono­mistler
de koordinelî olmayan bireysel karar­ların ekonomik anarşi yaratıp
yaratmayacağı sorunuyla ilgilenmeye başlamışlardır. Serbest piyasa
ekonomilerindeki fiyat mekanizması­nın yukardaki sorunu nasıl çözcceğiylc
ilgili tartışmalar ekonomik literatüre “denge” kavra­mını
kazandırmıştır.

Denge, sürekliliğini
engelleyecek güçlerin sözkonusu olmadığı İstikrarlı ekonomik duru­mu ifade
etmektedir. Ekonomik denge kavra­mı piyasa güçlerinin dengede olduğuna dayan­maktadır.
Bununla beraber, denge durumu­nun statik (durağan) bir özelliğe İşaret etmedi­ği
de gözden kaçırılmamalıdır. Örneğin her­hangi bir ekonomik değişkenin büyümesi,
uzun dönemli kalıplar içinde oluyorsa ve bu şekilde devam ediyorsa, sözkonusu
değişken İçin bir dengeden bahsedilebilir, öle yandan, statiklik özelliği
hiçbir şekilde herhangi bir de­ğişmenin olmadığı durumu ifade etmektedir.

Denge kısmî ve genel
olmak üzere iki açı­dan ele alınabilir. Kısmî dengede bir ya da bir­kaç
ekonomik biriminin, grubun veya mal ve hizmetlerin dengesi üzerinde
durulmaktadır. Bu yaklaşımda, ekonomiyi etkileyen tüm di­ğer güçlerin
değişmediği varsayılarak, sadece sözkonusu ekonomik birimin dengesi ya da mal
ve hizmet dengesi ve bunu etkileyen güç­ler irdelenmektedir. Daha açık bir
ifadeyle kıs­mi dengede ele alınan konu, ekonominin ge­nel işleyişinden
soyutlanmaktadır. Arz-talep dengesi, firma dengesi, tüketici dengesi, belirli
varsayımlar altında mal ve hizmet, firma ve birey ile ilgili olduğundan kısmi
denge yaklaşı­mını ifade etmektedir.

Kısmi denge yaklaşımı
ayrıca kısa ve uzun dönem dengesi şekilde iki açıdan ele alınabil­mektedir.
Ekonomik birimlerin ürerim veya tüketim sürecinde önemli olan bazı değişken­lerin
değerini etkilemeyi başaramadıkları döneme kısa dönem, bu şekilde oluşan
dengeye de kısa dönem dengesi denilmektedir. Öte yandan tüm değişkenlerin
etkilenebildiği dö­nem uzun dönem, bu dengede uzun dönem dengesidir.
Mİkro-ekonomİk analizdeki firma dengeleri bu açıdan son derece ilginç bir ör­nek
oluşturmaktadır.

Genel denge sistemi
temel ekonomik konu­larla İlgilidir. Değer dağılımı ve refah bunla­rın en
önemlilerindendir. öte yandan genel denge yaklaşımı, ekonominin en teknik alanı­dır
ve bu nedenle uzman olmayanlarca fazla rağbet görmemektedir. Kaldı ki, genel
ekono­mik dengenin tanımını formüle etmek de son derece zordur.

Genel denge
yaklaşımlarının büyük bir kıs­mı, tam rekabetin ve özel mülkiyetin bulundu­ğu
piyasalara göre formüle edilmiştir. Maİ ve­ya hizmet fiyatları setini dikkate
alarak, firma­lar veri teknoloji durumunda kârlarını maksi­mize edecek üretim
planı hazırlarken, tüketici­ler de veri bir servet durumunda faydalarını
maksimize edecek tüketim planı hazırlamakta­dır. Bu nedenle, ancak üretici ve
tüketici plan­ları karşılıklı tutarlılık İçinde olduklarında, ekonomik
sisteminin genel dengesinden bah-sedilebilecektir. Dolayısıyla genel denge
yakla­şımında ekonomideki tüm mal ve hizmetlerin fiyatları, miktarları üretim
faktörlerinin (e-mek, tabiat, sermaye, müteşebbis) gelirleri arasında son
derece karmaşık karşılıklı ilişki­ler bulunmaktadır. Dengenin zorunlu koşulu
olan her malın arz ve talebi arasındaki eşitlik sağlanamadığında, fiyat ve
miktarlar değişme eğilimi kazanacaktır.

F. Quesnay (1766) ve
A.Smith (1776) ilk ge­nel denge teorisyenlcri olarak ele alınmakta­dır. Her İki
düşünür, tarımsal üretimin ağırlık­ta olduğu bir ekonomide ve iş bölümüne
dayalı bireylerarası koordinasyonda karşılıklı ba­ğımlılık üzerinde
durmuşlardır. Leon Walras (1874), günümüzdeki genel denge modelleri­nin esasını
oluşturan soyut bir genel denge modeli geliştirmiştir. F.Y. Edgewerth (1881) ve
V.Pareto (1809), Pareto etkinliği olarak bi­linen refah kavramına dayalı denge
formülas-yonları oluşturmuşlardır. Pareto-etkinlİğinin genel denge şartlan
altında oluştuğunun ileri sürülmesi, A.Smith’İn kendi çıkarlarını ön planda
tutan kişilerin aynı zamanda toplum çı­karlarına da katkıda bulunacağı şeklinde
görü­şüne anlamlı bir destek sağlamıştır. Daha son­raları KJ.Arrow G. Debrcu,
L.VV.McKenzie gibi ekonomistler genel denge konusuna deği­şik boyutlar
kazandırmıştır.

Nazım EKREN Bk.
Piyasa; Rekabet; Tekel.

 

İlgili Makaleler