Felsefe Yazıları

Davranış Bozuklukları Nedir, Ne Demektir, Psikoloji

DAVRANIŞ BOZUKLUĞU

Psikoloji, kendisini davranışın ölçülebilir niteliğinden dolayı “insan ve hayvan davranışının bilimi” olarak tanımlamakta, böylelikle İnsanın düşünce ve duygu gibi zihinsel unsurlarını davranış kavramına indirgemektedir. Davranış, bu kadar geniş bir muhtevada ele alınınca davranış bozuklukları kavramı da tıptaki (psikiyatrideki) ruhsal bozukluklar anlamına gelmektedir.

Davranış bozuklukları psikolojik perspektiften, çok basitleştirilmiş olarak şu başlıklar altında incelenebilirler.

Hafif uyum problemleri: Yaygın olarak görülürler ve gündelik hayatın seyri sırasında ortaya çıkarlar. Kısa sürelidirler, neden olan şartlar ortadan kalktığında veya birey bu şartlara uyum saglayabildiginde kendiliklerinden kaybolurlar. Dürtüleri engelleyerek kişiyi mutsuzluğa sokarlar, faaliyetlerini engellerler.

Psiktmevmük tepkiler. Sıkıntı ve bireyin sıkıntısını çeşitli savunma mekanizmaları aracılığıyla azaltma çabalan karakteristiktir. Sıkıntı, psikonevrotîk tepkilerin hepsinde ortaya çıkan bir belirti olabildiği gibi, kendisi kişiyi asıl olarak rahatsız eden bir psikonevrotik tepki halini de alabilir. Bu durum genellikle “ne olduğu, neden olduğu bilinmeyen, kötü bir olayla karşılaşılacağı” şeklinde ifade edilir. Psikonevrotik tepkiler ayrıca a) Bir durum veya nesneden saçma olduğunu bile bile yoğun korkular (fobi), b) Saçma olduğu söylenildiği halde kafaya zorla sokulduğu hissi veren bir fikre takılmalar ve örneğin el yıkama gibi belirli kalıp davranışları sürekli tekrarlamalar (obsesif-kompulsiyon), c) Psikolojik bir iç çatışma halinden kurtulmak için onu fiziksel bir belirtiye, Örneğin, vücudun bir tarafının tutmaması­na çevirmeler veya çoğul kişilik, unutkanlık gibi yaşantılarla kişilikte geçici yarılma ve dağılma görünümleri (konversiyon, dissosiasyon), e) Örseleyici bir olayı veya bîr yakınının kaybını olağan üstü bir şekilde, ruhsat bir çöküntüye girecek kadar şiddetli yaşamalar (reaktif depresyon) şeklinde özetlenebilirler.

Kişilik bozuklukları: Çevresinin kendi isteklerine göre düzenlenmesini İsteyen, sürekli kendi benliklerini esas alan yerleşik bir kişilik yapısının sonucunda görünürler. Bir çok kişilik bozukluğu türü vardır. Her türde kendilerine özgü şiddetli uyum problemleri olur. Özellikle sosyopatik kişilik bozukluklarında ilaç ve madde bağımlılıkları, cinsel sapkınlıklar, suç işlemeler, sürekli kendini haklı görme, sorumsuzluk ve sadakatsizlik tutumları çok yaygındır.

Psikotik tepkiler. Davranış bozukluklarının en ağır şeklidirler. Psikoza girmiş bir bireyin gerçeği değerlendirme yetisi ileri derecede hasara uğramıştır. Çoğu kere hastanede yatarak tedavileri gerekir. Psikotik tepkilerin mizaçla ilgili olanları ya ağır ruhsal çöküntüler (depresyon) veya neşe taşmaları, canlılık ve hareketlilikle (mani) karakterize edilir ya da bu mizacın her iki zıt kutbu bir kişide nöbetleşe olarak birbirlerini takip ederler. Paranoid tepkilerde ise, sistemleşmiş, gerçekle ilgisi olmayan, mantıksız iddialar (hezeyan) bulunur. Bunlar daha ziyade büyüklük ve kötülük görme hezeyanları şeklindedirler. Şizofrenide, paranoid bozukluklardan farklı olarak hezeyanlar sistemli değildir, kısa süreli ve değişkendirler. Şizofreniklerde ayrıca, olmayan bir nesne veya durumu varmış gibi algılamalar (halüsinasyon); çağrışımlarda kop­malar; saçma,’anlaşılmaz bir konuşma; kendi içlerine çekilme, referans fikirleri gibi belirti­ler de olur. Bazı şizofrenî gürleri şiddetli bir yıkım göstererek çocukluğun ilk aşamalarına kadar geri giderken (hebe freni), yine bazı şizofrenikler yerlerinden hiç kıpırdamayacak, beden pozisyonu hiç tepkisiz, sabit bîr halde tutacak kadar çevreye ilgisiz, negativist (olumsuz) belirtiler (katatoni) gösterirler. Kimi psikotik tepkiler İse bedensel bir rahatsızlığa, yaşlılığa, ilaç ve madde bağımlılıklarına bağlı olarak ortaya çıkarlar (organik beyin sendromları).

Davranış bozukluklarının bu basitleştirilmiş sınıflaması cinsel işlev bozuklukları gibi diğer birçok bozukluğu kapsamaz. Davranış bozukluklarının görünümleri, yaşa ve kültürlere göre değişir. Çocukların, ergenlerin ve ileri yaşta olanların davranış bozuklukları çok kendilerine özgü ve değişik biryapı arz ederler.

(SBA)

İlgili Makaleler