Nedir ?

Darb Nedir, Ne Demek, Türk Müziğinde Özellikleri

Darb. Türk mûsikisinde kullanılan bir terim.               

Arapça’da “vurma/vuruş” anlamına gelen darb kelimesi, klasik Türk mûsiki­sinde usulün vurulan her parçasına ve­rilen isimdir. Bir darb iki kısımdan mey­dana gelir; yukarıdan aşağıya vurulan ilk kısmına “basit darb”. aşağıdan yukarı­ya dönmesiyle tamamlanmasına “tam darb” denir. Gerek yukarıdan aşağıya gerekse aşağıdan yukarıya yapılan hare­ketlerin düzenli ve zaman değerlerinin birbirine eşit olması gerekir. Darb keli­mesinin aynca “darb-ı fetih”, “darb-ı hü­ner”, “darb-ı cedîd”, “darb-ı TürkT gibi usullerin adlandırılmasında da kullanıl­dığı görülmektedir. Abdülkâdir-i Merâ-gl, Lâdikli Mehmed Çelebi, Hızır b. Abdul­lah gibi XIV ve XV. yüzyılın ünlü mûsi­ki nazariyecileri eserlerinde darb yerine nakre terimini kullanmışlardır.

Türk mûsikisinde usuller, pratik ola­rak sağ ve sol elleri sağ ve sol dizlere belli bir düzenle vurmak suretiyle uygu­lanır. Eller diz üzerine vurulduğu gibi masaya, “zahme” denilen çubuklarla ku­düm adı verilen usul sazına da vurula­bilir veya hiçbir yere vurulmaksızın usu­lün gerektirdiği düzen içinde havada da hareket ettirilebilir. Usulü meydana ge­tiren her darbın ayrı bir ismi vardır; bu vuruşlar “düm. tek, te, ke, tek-kâ, tâ-hek” kelimeleriyle ifade edilir. Bunlar­dan “düm” ve “te” darbları sağ elle sağ dize; “tek, kâ” ve “ke” darbları sol elle sol dize vurulur. “Tâhek”te ise “tâ” he­cesinde iki el birden kalkar, “hek” hece­sinde yine iki el beraberce dize vurulur. Bazı istisnalar dışında usullerin kuvvet­li zamanı “düm”, zayıf zaman ise “tek” heceleriyle ifade edilir. Eski nazariyat kitaplarında bu kelimeler yerine darbla-nn uzunluğuna ve kısalığına göre “te, ne, ni, tâ, ten, nen” gibi heceler de kul­lanılmıştır. Bunlardan ilk üçü birer kısa zamanı, diğer üçü de birer uzun zamanı gösterirdi.

Eski mûsiki nazariyecileri usullerdeki birim zamanın uzunluk ve kısalık dere­celerini, diğer bir deyişle hızlarına gö­re darbları “hafîf-İ evvel”, “hafif-i sânî” ve “sakil” olmak üzere üç grupta topla­mışlardır. Hafîf-i evvel usulün en yürük mertebesinin, hafîf-i sânî orta ağırlıkta olanının, sakil ise en ağır mertebesinin adıdır.

Diyanet İslam Ansiklopedisi

İlgili Makaleler