Danişmend Gazi Kimdir, Hayatı, Dönemi, Hakkında Bilgi
Danişmend Gâzi (ö. 477/1085 [?]) Dânişmendli hanedanının kurucusu ve ilk hükümdarı (1071-1085).
Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Kaynaklarda adı Melik-i Muazzam Danişmend Ahmed Gâzi (Taylû) b. Ali et-Türkmânî şeklinde geçmekte olup etnik menşei hakkında değişik görüşler ileri sürülmektedir. Fetih menkıbelerinden oluşan ve tarihî kaynak olmaktan ziyade destanı bir roman mahiyeti arzeden Dânişmendnûme’de, Malatya Emîri Ömer’in kızıyla evlenen Ali b. Mızrab’ın oğlu olarak dünyaya geldiği ve asıl adının Ahmed olduğu, Battal Gazi’nin torunu Sultan Turasan ile arkadaşlık ettiği, ondan gündüz savaşçılık Öğrendiği, geceleri de dinî ilimler tahsil ederek âlimlik mertebesine ulaştığı ve bundan dolayı da kendisine “Danişmend” denildiği ifade edilmektedir. Yine aynı kaynakta, Danişmend ile Turasan’ın gördükleri bir rüya üzerine 360 (970-71) yılında Eyyûb b. Yûnus ile Süleyman b. Nu’mân’ı, Abbasî halifesinden cihad için izin almak üzere Malatya’dan Bağdat’a gönderdikleri, halifenin Melik Ahmed (Danişmend Gazi) ile Turasan adına menşur yazdırdığı, hazine ve hil’atlerle birlikte Battal Gazi ve Ebû Müslim’in sancağını verip kendilerini gazaya teşvik ettiği, onların da bu izin üzerine Anadolu’da Rumlar’la cihada başladıkları, daha sonra Çavuldur Çaka, Hasan b. Meşiyya, Eyyûb b. Yûnus, Süleyman b. Nu’mân, Kara Doğan, Kara Tegin gibi beylerin de kendilerine katıldıkları, harabe haline gelmiş olan Sivas Kalesi’ni ele geçirdikleri, burayı tamir ederek bir gaza merkezi olarak kullandıkları ve civardaki şehirleri fethettikleri anlatılmaktadır. Ayrıca Sultan Tura-san’ın İstanbul’u fethetmek üzere çıktığı bir sefer sırasında şen id düşmesi üzerine Dânişmend Gazi’nin Çankırı, Kastamonu, Gerede taraflarına sefer yaptığı, daha sonra Yeşilırmak havzasının fethiyle meşgul olduğu Yankoniya (Çorum), Sisiya {Gömenek), Dokiya (Tokat), Karkariye (Zile), Harsanosiya (Niksar) gibi şehir ve kaleleri ele geçirdikten sonra Niksar’da vefat ettiği, türbesinin de orada olduğu ifade edilmektedir. Dönişmendnâ-me’yi gerçek bir vekâyi’nâme gibi kaynak olarak kullanan Cenâbîve diğer bazı Osmanlı tarihçileri de aynı bilgileri tekrarlamaktadırlar. Ancak bunun bilinen tarihî gerçeklerle ilgisi olmadığı anlaşılmaktadır. 322 (934) yılından beri hıris-tiyan hâkimiyetinde olan Malatya’dan 360’ta (970-71) böyle bir mücahid kitlesinin çıkması mümkün olmadığı gibi kronolojik açıdan da buna imkân yoktur.