Edebi Şahsiyetler

D. H. Lawrence Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

LAWRENCE, D.H. (1885-1930)

İngiliz, romancı. Cinsellikten sanayileşmeye dek pek çok önemli çağdaş sorunu incelemiş ve roman sanatında yenilikler yapmıştır.

David Herbert Lawrence 11 Eylül 1885’te Notting’hamshire bölgesindeki Eastwood kasabasında doğdu, 2 Mart 1930’da Fransa’da, Nice yakınlarındaki Vence kasabasında öldü. Maden işçisi bir babayla, orta sınıftan öğretmen bir annenin ortanca oğluydu. Burslu olarak sürdürdüğü ortaöğrenimini on altı yaşındayken bıraktı. Kısa bir süre bir imalathanede kâtiplik yaptı. 1901’de geçirdiği ağır zatürreeyi atlattıktan sonra, Derbyshire ve Nottinghamshire bölgelerindeki çeşitli ilkokullarda öğretmen yardımcılığında bulundu. 1906’da bir burs kazanarak Nottingham Üniversitesi’ne girdi, iki yıl okuyup öğretmenlik sertifikası aldı. 1908’de Londra yakınlarındaki Croy-don’da öğretmenlik yapmaya başladı, ilk şiirleri ve kısa öyküleri ertesi yıl saygın edebiyat dergilerinden The English Revienv’dz çıktı. 1910’da ilk romanı The White Peacock’u (“Beyaz Tavuskuşu”) yazdı. Bunu yine aynı yıl The Trespasser (Günahkâr Ruhlar) ve Sons and Lovers (Oğullar ve Sevgililer) izledi.

191 l’de zatürreesi tekrarlayıp onu uzun süre öğretmenlikten alıkoyunca, 1912 başlarında aslında pek bağdaşamadığı bu uğraşı bıraktı, Croydon’dan ayrılarak Nottingham’a döndü. Daha sonra Almanya’ya, arkasından da İtalya’ya gitti. Burada Oğullar ve Sevgililer’i bitirdi. 1913’te İngiltere’ye geri döndü. Londra’da yayıncı Edward Garnett, eleştirmen Middleton Murry ile eşi öykücü Katilerine Mansfield gibi edebiyat dünyasının kalburüstü adlarıyla tanışıp dostluk kurdu. Bunu izleyen bir iki yıl boyunca ülkesiyle İtalya arasında sık sık gidip geldi. Lawrence İtalya’yı çok seviyordu. Birçok ünlü romanını bu ülkede yazdığı gibi, büyük yankılar uyandıran son romanı Lady Chatterley’s Lover da (Lady Chatterley’in Sevgilisi) ilk kez Floransa’da özel olarak basıldı.

Eylül 1915’te çıkan The Rainbow’ın (Yağmur Kuşağı) on beş gün içinde toplattırılması Lawrence’ı çok üzdü. Bloomsbury Grubu (adını Londra’nın aynı addaki ünlü semtinden alan bir sanatçılar grubu) çerçevesinde filozof Bertrand Russell’la birlikte verecekleri savaş karşıtı bir dizi konferansın gerçekleştiri-lemeyişi ise, kırgınlığım daha da artırdı. 1917’de Cornwall bölgesinde oturdukları sırada eşiyle birlikte casuslukla suçlanıp kentten kovulunca, ülkesinden iyice soğudu. 1919’da İngiltere’den ayrıldı ve üç kısa ziyaret dışında bir daha geri dönmedi. Bundan sonra ölümüne değin Seylan, Avustralya, Meksika, İtalya, İsviçre ve Fransa gibi ülkelerde değişik sürelerle yaşadı. Bu arada bir yandan yazmayı sürdürürken, bir yandan bol bol resim yaptı. Tutulduğu verem hastalığından kurtulamayarak Fransa’da bulunduğu sırada öldü.

İlgili Makaleler