Nedir ?

Çobanoğulları Beyliği Tarihi, Dönemi, Hakkında Bilgi

Çobanoğulları. Kuzeybatı Anadolu’da XII. yüzyıl sonlarında kurulan bir Türk beyliği.

Kurucusu. Anadolu Selçuklularının Kas­tamonu uç beyi olan Emîr Hüsâmeddin Çoban’dır. Oğuzlar’ın Kayı boyuna men­sup olan Emîr Çoban’ın Anadolu fâtihi Kutalmışoğlu Süleyman’ın emirlerinden Karategin’in soyundan geldiği rivayet edilir ve kaynaklarda dürüst, kahraman, cömert, devamlı gaza ile meşgul bir kişi olarak anılır. Beyliğin kuruluş tarihi kesin olarak bilinememekle beraber varlığı XII. yüzyılın sonlarına kadar geri götürülebilir. Hüsâmeddin Çoban’ın 608 (1211-12) yılında Kasta­monu beyi olarak bulunduğu ise kesin­dir. Nitekim 616’da (1219-20) I. Alâed-din Keykubad’ın tahta çıkışında Konya’­ya giderek ona bağlılığını arzetmiş ve Kastamonu Beyliği menşurunu yenilet-miştir.

Hüsâmeddin Çoban, Moğolların Kırım’a kadar uzanarak önemli bir ticaret mer­kezi olan Suğdak’ı işgal etmeleri üzeri­ne Alâeddin Keykubad tarafından Kırım’a sefer yapmakla görevlendirildi. Kırım sa­hiline başarılı bir çıkarma yapan Çoban Suğdak’ı geri almakla kalmadı, Kıpçak hanının ve Rus meliklerinin itaatini de sağladı. Bir süre Suğdak’ta kalan emîr burada bir cami yaptırdı; ayrıca kadı, imam ve müezzinler tayin etti. Daha son­ra da Selçuklu sultanının emriyle 1224-te Kastamonu’ya döndü.

Ölüm tarihi bilinmeyen Emîr Çoban’ın yerine Kastamonu Beyliği’ne oğlu Alp Yürek geçti. Onun zamanında Anadolu Selçuklularımın Moğol hâkimiyetine gir­mesiyle Çobanoğulları Beyliği de Ana­dolu’nun yeni hâkimlerine tâbi oldu. Sa­dece siyasî değil ekonomik bağımsızlık­larını da kaybeden Çobanoğullarfnın ba­şına 1280 yılı civarında Alp Yürek’in oğ­lu Muzafferüddin Yavlak Arslan geçti. Saltuknûme’öe, Kastamonu bölgesin­de “kâfirlere karşı amansız cihad açtı­ğı” belirtilen Yavlak Arslan’ın beyliği, III. Gıyâseddin Keyhusrev (1266-1284) ve II. Mesud’un (1284-1296,1302-1310) hüküm­darlık dönemlerine rastlar. Anadolu’nun diğer bölgelerindeki beyliklere kıyasla onun zamanında Kastamonu’da durum nisbeten sakindi. Bununla birlikte Yavlak Arslan, Anadolu Selçukluları arasın­daki taht mücadelelerinde aktif rol oy­nadı ve başlangıçta II. Mesud’a tâbi ol­duysa da (1284) sonradan ona muhale­fet etti.

1291 yılında İlhanlı Hükümdarı Ar-gun’un ölümünden sonra Moğollar ara­sındaki taht mücadelesi yüzünden Ana­dolu’daki diğer Türkmen toplulukları gi­bi Çobanoğullan Beyliği’nde de kıpırdan­malar başladı. Anadolu tekrar karışıklık­lar içine düştü. Muzafferüddin Yavlak Arslan bu iç karışıklıklar sırasında öldü. Yerine geçen oğlu Mahmud Çobanoğul­lan Beyliği’nin son emîridir. Beylik döne­mi uzun sürmemekle birlikte onun za­manında Bizans topraklarına akınlar ya­pılmış ve Sakarya nehrinin batı tarafın­daki bazı yerler fethedilmiştir. O sıra­larda Osman Bey’den daha nüfuzlu bir durumda olduğu anlaşılan Emîr Mah-mud’un Candaroğlu Süleyman tarafın­dan mağlûp edilmesinden (1309) sonra Çobanoğulları Beyliği sona erdi ve yeri­ni Candaroğullan aldı.

Bir asır kadar Kastamonu ve dolayla­rını elinde tutan Çobanoğullan zama­nında özellikle beylik merkezi olan Kas­tamonu yoğun ilmî ve edebî faaliyetlere sahne oldu. Bunda, başta Hüsâmeddin Çoban olmak üzere emîrlerin kültür ve imar faaliyetleriyle yakından ilgilenme­lerinin rolü büyüktür. Bu emîrlerin âlim ve sanatkârlara gösterdikleri yakınlık Orta Asya, İran ve İrak taraflarından bir­çok ilim adamı, mütefekkir ve sanatkâ­rın Kastamonu’ya gelmesine sebep oldu. Bunlar Çobanoğulları beyleri için eserler kaleme aldılar. Adına en çok eser yazı­lan emîr, Muzafferüddin Yavlak Arslan’-dır. Nitekim Anadolu’da uzunca bir sü­re müderrislik ve başkadılık görevlerin­de bulunan, astronomi, fizik, felsefe ve coğrafya alanında ün kazanmış büyük âlim Kutbüddîn-i Şîrâzî Kastamonu’ya gelerek yazdığı İhtiyârât-ı Muzafferi adlı astronomi kitabını ona ithaf etmiş­tir. Aynı şekilde Muhammed b. Mahmûd Fustâtü’l-‘adâ-ie îîkava idi’s-saltana adlı Farsça ese­rini, Hoylu Hasan b. Abdülmü’min Nüz-hetü’l-küttâb adlı inşâ kitabını yine Yav­lak Arslan adına telif etmiştir. Hasan b. Abdülmü’min, Emîr Mahmud adına da Kavâ’idü’r-resâ3!! adıyla bir inşâ kita­bı yazmıştır.

Çobanoğullan zamanında imar işleri­ne de önem verilmiştir. 0 dönemden gü­nümüze ulaşan bazı kalıntılar bunu ispat etmektedir. Beylik zamanında inşa edilen en muhteşem yapı, Taşköprü’deki Muzaf­ferüddin Yavlak Arslan Medresesi’dir. Bu medrese Osmanlılar döneminde de ilim merkezi olma özelliğini devam ettirmiş­tir.

Diyanet İslam Ansiklopedisi

İlgili Makaleler