Medeniyetler Tarihi

Çivi Yazısı Nedir, Tarihi, Özellikleri, Ne Zaman Bulundu, Hakkında Bilgi

Çivi Yazısı

Çivi yazısı bilinen en eski yazı türüdür. Mezopotamya’da yaşamış olan Sümerler tarafından bulunmuştur. Buradaki Uruk kazılarında ele geçen ilk çivi yazısı belgeleri IO 4.binyılın ortalarına tariblenmektedir. Yazıyı oluşturan işaretlerin çiviye benzer biçimlerinden ötürü, 1700’de Oxford Üniversitesi profesörlerinden Thomas Hyde tarafından çivi yazısı olarak adlandırılmıştır. Çivi yazısının önceleri sadece somut kavramları içeren bir resim yazısı evresi geçirdiği gözlenmektedir. Giderek basitleşerek soyut kavramları da anlatabilen bir düzeye gelmiştir. Uygulama kolaylığı ve dayanıklılık nedeniyle en çok kil levhalar üstünde kullanılmıştır. Çamur biçiminde hazırlanmış kil levha üstüne sivri uçlu bir kalemle yazılan yazı, levha pişirilerek saklanırdı.

Çivi yazısı, kullanıldığı her dilde çeşitli değişikliklerle uygulanmıştır. Sümerler’den başka Akadlar, Elamlar, Asurlar, Babilliler, Hititler, Kasitler ve Urartular tarafından hece sisteminde kullanılmıştır. Harf olarak kullanımı Ugarit ve Persler’de görülür. Ugarit alfabesinde otuz, Pers alfabesinde kırk bir tane çivi yazısı harfi bulunmaktadır.

Çivi yazısı çiviye benzeyen dört çeşit çizginin birbirine değişik biçimlerde bağlanmasıyla oluşmuştur: Dikey, yatay, yukarı ya da aşağı eğik çivi, bir de köşe çengeli. Bunlardan başka, hece işaretleri, kelime ya da kavram işaretleri (ideo-gramlar) ve belirtici işaretler, yazının okunmasını sağlar. Çivi yazısında dört sesli, on yedi de sessiz harf vardır. Yazı soldan sağa doğru yazılır. Çok az da olsa, bazı anıtsal yazıtlarda yukarıdan aşağıya doğru yazıldığı da görülür. Bu yazı İS 1.yüzyılın ortalarına değin kullanılmıştır. Oldukça karmaşık bir harfler ve işaretler sistemi olan çivi yazısı, birçok dilbilimcinin uzun yıllar süren uğraşları sonucunda çözülebilmiştir, ilk buluş Alman eğitimci G.E. Grötefend tarafından 1802’de, alfabe biçimindeki Pers çivi yazısına ait belgeler üstünde yapılmıştır. Ingiliz subayı Henry C.Rawlinson (1810-1895) ve Alman kökenli Fransız bilim adamı Jules Oppert de (1825-1905) Pers çivi yazısının çözümüne önemli katkılarda bulunmuşlardır. Babil çivi yazısının okunmasında ise irlandalı bilim adamı Edward Hinck önemli başarılar göstermiştir. Fransız arkeolog P.E.Botta” ve Ingiliz Austen A.H.Layard* çeşitli Asur kentlerinde yaptıkları kazılarla dilbilimcilere binlerce yeni belge sağlamışlardır. Özellikle Musul yakınındaki Ko-yuncuk’da (Ninova) ele geçirilen Pers Kralı Asurbanipal’in kütüphanesindeki çivi yazılı metinler, yeni bir bilim dalının gelişmesine olanak vermiştir. 19.yy’ın ikinci yarısında Yakındoğu dilleri çözümlemeleri Asuroloji adı altında toplanmıştır. Bu bilim dalının zamanla gelişmesiyle onu aşkın eski dilin çözümlenmesi ve okunabilmesi sağlanmıştır.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi