Nedir ?

Çingeneler Nedir Ne Demek, Anlamı, Hakkında Bilgi

Çingeneler nedir? Hemen hemen dünyanın her yerine dağılmış bulunan ve göçebe hayatı sürdüren bir kavim. Bazı alimlere göre çingenelerin menşei Hindistan olup, M.S. 9. yüzyılda buradan yayıldıkları söylenir. Ana yurtlarından ayrılan çingeneler iki ayrı kolda yayılmıştır. Birincisi Rusya’ya, Avrupa’nın güneydoğusuna ve orta kısımlarına; ikincisi Suriye, Filistin, Kuzey Afrika üzerinden İspanya’ya gitmişler ve burada kalabalık bir nüfus meydana getirmişlerdir Çingeneler 13 ve14. yüzyılda çeşitli bölgelerde büyük gruplar haline gelmişler; 1322’de Girit’te, 1347’de Korfa’da, 1417’de Romanya’da, İngiltere’de, Macaristan’da, Almanya’da, 1471’de ise İsviçre’de görülmüşlerdir. Çingenelere; Arabide Gacari, Fransa’da Tsigunes, Yunanlılar’da Atbinganoi, Macaristan’da Chiganz, İtalya’da Zingasi, Almanya’da Zigenner, İngiltere’de Gypsy, İspanya’da Gitona, Romanya’da Faraon, Rusya’da Tsigan isimleri verilir. Doğu Anadolu’da Karaçi, Boşa isimleri de verilir. Avrupa’daki çingenelerin dili Hint’deki Sayayan ve Dolamanların diline benzer, Ön Asya’ya yerleşenlerde Sami dillerini, Hint ve Avrupa dillerini kullananlara rastlanır. Bulundukları ülkenin dillerini de bilirler. “O Del” veya “O Beng” gibi tanrılara inanırlar. İslam dinini ve Hıristiyanlığı kabul edenler de vardır. Çingeneler geldikleri yer olan Hintlilere benzer. Kara saçlı, kara gözlü, tenleri koyu esmer veya kumraldırlar. Çingeneler genellikle çadırlarda göçebe hayatı yaşar. Avrupa’nın bazı bölgelerinde ise mesken olarak çadırlı arabaları tercih ederler. Kış mevsiminde şehir yakınlarına toplanırlar. Çingeneler kendi aralarında kabile veya soylara ayrılırlar. Her kabilenin gidilecek yerleri, yapılacak işleri tanzim eden bir reisi ve anası bulunur. Çingeneler bir evli olup, çok çocukludurlar. Çocuklarını her türlü hayat şartlarına alıştırırlar. Hatta küçük çocukları soğuğa alışıp çeliklenmesi için, soğuk suyun içerisine sık sık sokup çıkarırlar. Kendi aralarında suçluya para cezası verirler veya kabile içerisinden kovarak yalnız yaşamaya sevk ederler. Çoğu zaman bir araya gelen çingeneler aralarındaki anlaşmazlık yüzünden birbirlerine girerler ve kavgaları günlerce devam eder. Göçebe halinde yaşayan çingenelerin erkekleri gözer, kalbur, elek, sepet, maşa, kürek gibi aletleri yapar, kadınları da dolaşıp bunları satar. Yaşlı kadınları fala bakar. Bazıları bulundukları yerde zurna ve davul çalıp oynar. Osmanlılar zamanında İstanbul’daki çingeneler, ahlaksızlıklarıyla halkı rahatsız ettikleri için Anadolu’ya sürülür, gittikleri yerlerde aynı ahlaksızlıkları devam ettirdikleri için şiddetli cezalara çarptırılırlardı.

İlgili Makaleler