Felsefe Yazıları

Cimriliğe Dair Bir Anekdot: İnek ve Domuz

İnek ve Domuz

Dünyanın bir yerinde, her yerde bir örneğine rastlanan zengin ama cimri bir adam vardı.

Herkesin kendisini cimri diye bilmesinden rahatsız olan adam, bir gün o yörenin bilge kişisine gidip dert yanma ihtiyacı hisseder ve şöyle der:

“Niye herkes benden nefret ediyor, anlamıyorum.”

Ruyalar/cimri” 133″ 186″ “Halbuki, öldükten sonra malımın bir kısmını hayır hasenat işlerine bırakacağım diye söz vermiştim. Bunu duymayan da kalmadı.”

Bilge kişi, adamın sözleri üzerine bir müddet sessiz kaldı. Sonra:
“Sana bir öykü anlatayım” dedi.

“Domuz ile ineğin öyküsünü…”

“Tamam” dedi cimri, “anlat bakalım.”

Bilge kişi öyküsüne başladı:

“Bir gün, çiftliğin birinde bir domuz komşu ahırdaki ineğe, insanların
kendisini hiç sevmediğinden dert yanmaya başlamış.
‘Senden ise’ demiş, ‘hep güzel sözlerle bahsediyorlar. Anlıyorum; sen
onlara süt veriyorsun. Ama ben onlara daha da fazlasını veriyorum.
İnsanlara etimi veriyorum, derimden ayakkabı yapılıyor. En iyi fırçalar
da benim kıllarımdan yapılır. Hâlâ daha beni niye sevmezler, anlamıyorum?’
İnek, üzüntü içindeki domuza bir müddet öylece baktıktan sonra:

‘Belki de’ dostum dedi, ‘sen bütün bunları insanlara ancak öldükten sonra
verdiğin halde, ben verdiklerimi hayatta iken verdiğimden.'”