Tarihi Şahsiyetler

Charles Scott Sherrington Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

SHERRİNGTON, Charles Scott (1857-1952) İngiliz nörofizyoloji bilgini. Memelilerde sinir sisteminin temel çalışma mekanizmasını tanımlamış, sinir sistemi fizyolojisini çağdaş bir bilim dalı düzeyine ulaştırmıştır.

27 Kasım 1857’de Londra’da doğdu, 4 Mart 1952’de Sussex’teki Eastbourne’da öldü. Londra’daki St.Thomas Hastanesi’nde başladığı tıp öğrenimini 1879’dan sonra Cambridge Unversitesi’nde sürdürerek, bu üniversiteye bağlı Caius College’da fizyoloji profesörü Sir Michael Foster’ın (1836-1907) öğrencisi oldu. 1885’te öğrenimini tamamlayınca Almanya’ya gidip, Berlin’de Virchovv ve Koch gibi ünlü biyoloji ve tıp bilginlerinin yanında histoloji, morfoloji, patolojik anatomi ve bakteriyoloji bilgisini artırdıktan sonra İngiltere’ye döndü ve 1887’de St. Thomas Hastanesi’nde sistematik fizyoloji derslerini üstlenerek öğretim görevine başladı. Bu görevi dört yıl sürdüren, 1891-1895 arası Londra’daki bir hayvan hastanesinde hekim ve araştırma denetimcisi olarak çalışan Sherrington, 1895’te Liverpool Universitesi’n-de fizyoloji profesörlüğüne atandı. 1912’ye değin on yedi yıl bu üniversitede ders verdikten sonra, 1913’te Oxford’a geçti ve 1936’da emekliye ayrılıncaya değin yirmi iki yıl da Oxford Üniversitesi’nin fizyoloji profesörlüğünü üstlendi. Öğretim görevinden emekliye ayrılmasına karşın, ölünceye değin konferansları ve yazılarıyla bilimsel etkinliğini sürdüren, başta British Museum olmak üzere çeşitli müze ve sağlık kuruluşlarında danışman ya da yönetici olarak görev alan Sherrington’ın altmış yılı aşkın meslek yaşamı, çok yönlü yoğun araştırmaların ve parlak başarıların öyküsüdür. Bireysel çalışmalarıyla sinir sistemi fizyolojisini kurarken, Liverpool ve Oxford üniversitelerindeki laboratuvarlarında genç bir araştırmacı kuşağının gelişmesine yön vermiş, 1920’den 1925’e değin Londra’daki Royal Society’nin başkanlığını üstlenerek ülkesinde bilimsel araştırmanın örgütlenmesine katkıda bulunmuştur. Felsefe ve bilim tarihi alanındaki çalışmalarını Man on His Nature (“Doğasıyla İnsan”) ve The Endeavour of Jean Femel (“Jean Fernel’in Çabası”) adlı yapıtlarında derleyen, 1922’de Büyük Britanya İmparatorluğu’nun Büyük Haç nişanıyla ödüllendirilerek “Sir” unvanını, 1924’te ülkesinin liyakat madalyasını, 20’den fazla üniversitenin onur doktorasını alan, 40’ı aşkın akademi ve bilim kuruluşunun üyeliğine seçilen, 1932 Nobel Fizyoloji ve Tıp Ödülü’nü Adrian ile bölüşen Sherrington öldüğünde, bilim tarihine adını “sinir sisteminin en büyük filozofu” olarak yazdırmıştı.

Sherrington 1887’de İngiltere’ye dönüp, 19. yy’ ın son yıllarında yeni yeni biçimlenen nörofizyoloji alanında çalışmaya karar verdiğinde, o güne değin, sinir sisteminin yapısını ve işlevini açıklamaya yönelik çalışmalarla, bu sistemdeki çeşitli birimler üstüne oldukça önemli bilgiler edinilmişti ama, nörofizyoloji, bu birimler arasındaki işbirliği ve bağlantıyı tanımlayacak genel bir kuramdan yoksundu. Nitekim, kas hareketinin omurilik düzeyindeki yönetiminden, sinir hücreleri arasındaki iletişime ve omurgalılarda tüm refleks hareketin çözümlenmesine varıncaya değin temel verileri, terim ve kavramlarıyla sinir sistemi fizyolojisi, bir bilim dalı olarak varlığını her şeyden önce Sherrington’m çalışmalarına borçludur.

İlgili Makaleler