Tarihi Şahsiyetler

Cezeri Kasım Paşa Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi

Cezerî Kasım Paşa (ö. X./XVI. yüzyılın ilk yarısı) Fâtih Sultan Mehmed ve II. Bayezid dönemi devlet adamı ve şairlerinden.

Kıraat âlimi Cezerî’nin torunu ve Fâtih Sultan Mehmed dönemi nişancılarından Cezerîzâde Şemseddin Mehmed Bey’in oğlu olduğu ve bu sebeple Cezerî nisbesiyle anıldığı belirtilir. Ancak evâil-i Rama­zan 907 (Mart 1502) tarihli vakfiyesinde ismi­nin Kasım Paşa b. Abdullah olarak geç­mesi, bazı kaynakların naklettiği gibi Şeyh Mehmed Cezerî’nin veya bu ailenin kölesi olduğu şeklindeki rivaye­tin daha kuvvetli olduğunu gösterir. Ger­çekte ismi Neşrî’de Cezerî Kasımı Paşa, İbn Kemal’de Cezerî Kasımı, Âşık Çelebi’de Cezerî Kasım Paşası diye geç­mektedir. Annesi Fenârîzâde Ali Efendi’nin kızıdır. Dîvân-ı Hümâyun’da görev yaptıktan sonra Mahmud Paşa’nm te­veccühünü kazandı ve Fâtih tarafından Amasya sancağında bulunan Şehzade Bayezid’in defterdarlığına tayin edildi. Bir süre de Rumili beylerbeyiliği defterdar­lığında bulundu. Hüse­yin Hüsâmeddin, kaynak belirtmeden Ka­sım Paşa’nın bu görevinden önce Uzun Hasan üzerine gönderilen orduda defter­dar olduğunu, kısa bir süre sonra da Hazîne-i Âmire defterdarlığına getirildiğini. 878 (1473-74) yılında Şehzade Bayezid’e lala olup Amasya’ya gittiğini ve 884’te (1479) Vezir Mustafa Paşa’nın II. Baye-zid’in lalalığına getirilmesi üzerine İs­tanbul’a dönerek nişancı olduğunu yazar.

II. Bayezid tahta çıktığında 886 (1481) yılında Kasım Paşa nişancılık görevine ge­tirildi. 887’de (1482) Hamza Bey oğlu Mustafa Paşa’dan boşalan vezârete tayin edildi. Ancak da­ha bir yıl dolmadan azledildi ve yerine Mesih Paşa getirildi (887/1482). İbn Ke­mal vezâretten ayrıldıktan sonra Ke­fe’ye gönderilmiş olduğunu belirtir. Âlî Mustafa Efendi eserinin bir yerinde, azledilmesi üzerine kendisine tekaüt tarikiyle Se­lanik sancağı verildiğini ve Ölümüne ka­dar burada bulunduğunu yazmakta baş­ka bir yerinde de, “Üç sene vezâret ettik­ten sonra sene-i seb’ ve semânîn tarihin­de (887/1482) fevt oldular” demektedir. Hoca Sâdeddin Efendi ise onun 887’den (1482) üç yıla kadar vezâ-rette kaldığını, ardından vefat ettiğini belirtir.

Celâlzâde Mustafa Çelebi, Yavuz Sul­tan Selim devrinde Şehzade Süleyman’ın Saruhan sancağında bulunduğu sırada devletin en tecrübeli iki adamından biri olan Kasım Paşa’nın onun lalalığı ve defterdarlığıyla görevlendirilmiş olduğunu nakleder. Lalalık­tan 922’de (1516) azledilen Kasım Paşa Matrakçı Nasuh’a göre Selânik’e gitmiş, bir süre sonra Kanunî Sultan Süleyman’ın cülusu üzerine Kubbealtı veziri olmuş, Belgrad Seferi’nin ar­dından ihtiyarlığını ileri sürerek bu görev­den feragat etmiş ve emekli olarak ye­niden Selânik’e dönmüştür.[Ziikade 927 /Ekim 1521] Her ne kadar bazı araştır­malarda bu tür rivayetlere dayanılarak Cezerî Kasım Paşa’nın bir süre Şehza­de Süleyman’ın lalası olarak Manisa’da bulunduğundan bahsedilirse de her iki kaynakta geçen Kasım Paşa’nın Cezerî Kasım Paşa olduğuna dair kesin bir ipu­cu yoktur.

İlgili Makaleler