Tarihi Şahsiyetler

Cezayirli Hasan Paşa Kimdir, Hayatı, Dönemi, Hakkında Bilgi

HASAN PAŞA [Cezayirli] ( ? -1790)

Osmanlı devlet adamı. I.Abdülhamid ve IlI.Selim zamanlarında kaptan-ı deryalık ve sadrazamlık yapmıştır.

Doğum yeri ve yılı bilinmemektedir. 30 Mart 1790’da Şumnu’da (bugün Bulgaristan’da) öldü. Aslen Kafkasyalıdır. Tekirdağ’da, tüccar Hacı Osman Ağa’mn evinde manevi evladı olarak yetişti. Hacı Osman Ağa’nın verdiği sermaye ile ticarete atıldı. Aynı zamanda Yeniçeri Ocağı’na da girerek, 1731’de Rus ve Avusturya seferlerine katıldı. Bu seferden dönüşte Cezayir’e gitti. Cesaretiyle kendini tanıttı. Tlemsen beyi oldu. Cezayir dayısı (yöneticisi) ile geçinemediği için İspanya’ya kaçtı. 1760’ta İstanbul’a gitti. 1766’da kapudane-i hümâyun kaptanlığına getirildi. Akdeniz’de Ruslar’la yapılan deniz savaşına
katıldı. 1770’te Çeşme yenilgisinde başında bulunduğu kapudane, Rus amiral gemisi ile birlikte havaya uçtu. Bu savaştan kurtulan Haşan Ağa, beylerbeyi rütbesi ile Çanakkale Boğazı muhafızlığına getirildi. 9 Ağustos 1770’te toplayabildiği kuvvetlerle Limni Adası’nı Rus işgalinden kurtardı. Eylül 1770’te, bu başarısından dolayı kendisine gazi unvanı verildi ve vezirlik rütbesiyle kaptan-ı derya yapıldı. 1773’e kadar bu görevde kalan Haşan Paşa, Şubat 1773’te, yeniden Çanakkale Boğazı muhafızlığına atandı. Kısa bir süre sonra Rusçuk seraskeri oldu ve Rusya ile yapılan kara savaşma katıldı. 17 Temmuz 1774’te Küçük Kaynarca barışının imzalanmasından sonra İstanbul’a döndü. Eylül 1774’te ikinci kez kaptan-ı derya oldu. 1775’te Akkâ’da Tahir Ömer’in önderliğindeki ayaklanmayı bastırdı. 1778’de Rusya ile bir savaş olasılığı üzerine Karadeniz’e açıldı. Ancak fazla gemi kaybettiğinden İstanbul’a döndü. 1779’da Mora valiliğine atandı. Rus donanmasının çekilmesinden sonra buraya yerleşmiş olan Arnavutlar’ı ülkeden çıkardı. Ekim 1779’da yeniden kaptan-ı deryalığa getirildi. 1785’te Sadrazam Halil Hamid Paşa’nın I.Abdülhamid’i düşürerek, Şehzade Selim’i tahta çıkarma konusunda bir girişimi olduğunu saraya bildirmesi üzerine Halil Hamid Paşa görevden alındı. Bu olay sayesinde padişahın güvenini kazandı. 1786’da Mısır’da ayaklanan Memluk beyleri Murad ve İbrahim’ in üzerine gönderildi. Elverişsiz gereçle donanmış olmasına ve yeterli ♦ askeri bulunmamasına karşın, ayaklanan Memluk beylerini de yenen Haşan Paşa, 1787 sonbaharında, Rusya ile yeni bir savaş tehlikesinin baş göstermesi üzerine, İstanbul’a çağrıldı. Donanmayla Karadeniz’e açılan Hasan Paşa, Haziran 1788’de Rus donanmasıyla çarpıştı. Ancak gemilerinin bir bölümünü fırtınada yitiren Hasan Paşa Aralık 1788’de seferi yarıda keserek İstanbul’a döndü. Koruyucusu I.Abdülhamid’in Nisan 1789’da ölümünden sonra yeni padişah IlI.Selim, Mayıs 1789’da Haşan Paşa’yı görevinden aldı ve Rumeli’deki İsmail (bugün Romanya’da) seraskerliğine atadı. 5000 kişiyi bulan adamları ile birlikte Rumeli’ye geçti. Kasım 1789’da İsmail Kalesi’ne saldıran bir Rus ordusunu Tabakde-resi denilen yerde yenerek püskürttü.

Eylül 1789’da Bozeo savaşında yenilen Kethüda Hasan Paşa’nın sadrazamlıktan alınması üzerine 24 Kasım 1789’da sadrazamlığa getirildi. Rumeli’de bulunan tüm Osmanlı güçlerinin komutanlığı da kendisine verildi. 1789-1790 kışını Şumnu’da geçiren Haşan Paşa, Rus Prensi Potemkin ile barış görüşmelerinde bulundu. Tabakderesi yenilgisinden sonra, kış boyunca Ruslar’ın yeni bir hareketleri görülmedi. Cephede gördüğü düzensizlikleri sertlik ve şiddet kullanarak bastıran Hasan Paşa, Şumnu ve çevresini denetlerken hastalandı ve öldü. Şumnu’da kendisinin yaptırmış olduğu Bektaşi tekkesine gömüldü.

Hasan Paşa Çeşme bozgunundan sonra donanmayı yeniden düzenlemiş, Karadeniz’de Ruslar üzerine yaptığı iki sefer sırasında da Osmanlı donanmasının yetersizliğini görmüş, bu eksikliklerin giderilmesine çalışmıştır. İstanbul Boğazı kalelerini güçlendirmiş, İstanbul’a giriş çıkışı denetim altına almıştır.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi