Edebi Şahsiyetler

Cemalettin İshak Karamani Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

Cemâleddin İshak Karamânî (ö. 933/1527) Halveti şeyhi, âlîm ve hattat.

Muhtemelen IX. (XV) yüzyılın ilk yarı­sında doğdu. Osmanlılardın ilk devrinde yetişen âlimlerden Cemâleddin Aksarâyî’ye nisbetîe Cemâiî veya Cemâlîzâdeler diye bilinen aileye mensup olup Cemâl Halîfe diye şöhret bulmuştur. Hakkında­ki bilgiler bazı Kaynaklarda, aynı aileden Çelebi Halîfe diye meşhur Cemâl-i Halve-tî’ye (o. 899/1494) ait bilgilerle karıştırıl­mıştır. İbrahim Hakkı Konyalı, kaynak göstermeden onun Aksaray’da Cemâleddin Aksarâyî Medresesi’nde başladığı tah­silini Konya’da sürdürdüğünü kaydeder. Hânîzâde Seyyid İbrahim’in belirttiğine göre Buha-ra’ya gidip Muhammed Kerrârî’nin ilim halkasına katıldı. Daha sonra İstanbul’da Kadı-zâde Mevlâ Kasım’dan ders aldı ve Muslihuddin Kastallânî’ye dânişmend oldu. Bu iki âlim, 1470’te Sahn-ı Semân’ın açılışı­nın ardından müderris olarak İstanbul’a tayin edildiğine göre Cemâleddin İshak muhtemelen bu tarihten sonra İstanbul’a geldi. Şeyh Hamdullah’tan hat meşkeden ve Yâküt el-Müsta’sımî üslûbu nesihte usta hat­tatlar arasına giren Cemâleddin İshak hat derslerini Amasya’da almış olmalıdır. Çünkü Şeyh Hamdullah’ın Yâküt üslûbu­nu İstanbul’a gitmeden önce Amasya’da iken sürdürdüğü bilinmektedir. Bu sahada şöhreti saraya ulaşınca Fâtih Sultan Mehmed kendisine İbnü’l-Hâcib’in el-Kâfİye adlı kitabını istinsah ettirdi. Cemâleddin İshak, Fâtih’in istin­sah karşılığında verdiği para ile hacca gitti Mac dönüşü o sırada fstanöul’kadı­sı olan hocası Musİihuddin Kastallânî ile aralarında geçen bir olay onun tasavvuf yoluna girme­sine sebep oldu.

Karamânî, bu olaydan sonra Konya’ya giderek Halvetiyye tarikatının ikinci pîri Yahyâ-yı Şirvânî’nin ileri gelen halifesi Habib Karamânî’ye intisap etti. Kastallânî’nin İstanbul kadılığına 886’da (1481) ge­tirildiği ve aynı yıl Rumeli kazaskeri oldu­ğu düşünülürse Cemâleddin İshak’ın bu tarihte veya bu tarihten kısa bir süre sonra Konya’ya gittiği söylene­bilir. Habib Karamânî’nin yanında seyrü sülûkünü tamamlayıp uzun süre Kara­man bölgesinde irşad faaliyetini sürdüren Cemâleddin İshak, İstanbul’a gittiğinde daha sonra sadrazamlığa kadar yükselen akrabası Vezir Pîrî Mehmed Paşa’nın Zeyrek’te kendisi adına yaptırdığı tekkeye yerleşti. Kaynaklarda adı Cemâlî Halîfe Tekkesi ya da Pîrî Paşa Zaviyesi şeklinde geçtiği gibi Kara Pîrî Paşa Camii veya Soğukkuyu Camii şeklinde de geçen bu tek­keye ait vakfiyenin 923 (1517) tarihini ta­şıması binanın 1517’de ta­mamlanmış durumda olduğunu göster­mesi yanında şeyhin İstanbul’a gidiş ta­rihi hakkında da fikir vermektedir. Pîrî Mehmed Paşa, bu tekkeden başka İstan­bul’da şeyh adına Fındıkzade ve Sütlüce’-de iki tekke daha yaptırmıştır. 927 (1521) yılı civarında yaptırılan Fmdıkzade’deki tekke kurucusuna nisbetle Pîrî Paşa Tek­kesi diye bilindiği halde, 1127’de (1715) postnişin olan Şeyh Mehmed Fahri ve ha­lifesi Mehmed Şeyhî efendilerin oturduk­ları mahalleye nisbetle “Koruklu” lakabıy­la tanınmaları sebebiyle daha sonra Ko­ruklu veya Koruk Tekkesi diye anılmıştır. İnşa tarihi tesbit edilemeyen Sütlüce’deki tekke ise Şeyh İshak Cemâleddin Karamâ-nî Tekkesi şeklinde kaydedilmiştir.

Halvetiyye’nin Habib Karamânî vasıta­sıyla Anadolu’nun çeşitli bölgelerine ya­yılmış olan bir kolunu İstanbul’a getiren Cemâleddin İshak Karamânî, “mâte zübdetü’l-evliyâ” cümlesinin tarih düşürül­düğü 933’te (1527) İstanbul’da vefat et­miş ve Sütlüce’deki tekkesinin yakınına defnedil mistir. Kabri 1922’de Koruklu Tekkesi’nin naziresine nakledilmiştir. Ce­mâleddin İshak’tan sonra Sütlüce’deki tekkede yerine Şeyh İcâdî diye tanınan halifesi Hayreddin Hızır Amâsî geçmiş, Fâtih’teki tekkede de oğlu Mehmed Emin Efendi postnişin olmuştur. Zeyrek’teki tekke ise şeyhin ölümünün ardından med­reseye çevrilmiştir. Cemâleddin İshak’ın halifelerinden Ezelîzâde Abdurrahman Efendi Konya’da Sâhib Ata Zâvîyesi’nde, Abdülkerim Efendi Tire’de, Hayreddin Hızır Amâsî ise bir müddet Sütlüce’deki tekkede kaldıktan sonra Amasya’da faa­liyetini sürdürmüştür. Kabri Sütlüce’de­ki tekkenin naziresinde bulunan meşhur hattat Ahmed Şemseddin Karahisârî ile ulemâdan Karamanlı Ahmed Esam da Şeyh Cemâleddin İshak’ın halifelerin den­dir.

İlgili Makaleler