Tarih

Celalettin Arif Kimdir, Hayatı, Siyasi Hayatı

Celâleddin Ârif Bey. Osmanlı siyaset ve devlet adamı (1875’te Erzurum’da doğdu, 1930’da Pariste öldü). Hukukçu Mehmed Ârif Bey’in oığludur. Galatasaray Lisesi’sinden ve Paris’te Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Bir müddet Kahire’de avukatlık yaptı.

II.Meşrutiyet’in ilanıyla İstanbul’a döndü. İstanbul Mekteb-i Hukuk profesörü oldu, burada ve Mekteb-i Mülkiye’de Hukuku Esasiye (Anayasa Hukuku)  dersleri verdi. İstanbul Baro’sunun kuruluşunda rol almış ve 1914-1920 arasında başkanlık görevini yürütmüştür. Erzurum milletvekili olarak Meclisi Mebusan’a girdi (1919). Heyeti Temsiliye ile varılan karara uyulmayarak Mustafa Kemal’in yerine Meclis başkanlığına seçildi. Felah-ı Vatan grubunun yönetim kurulu üyesiydi. Meclis-i Mebusan’da Misakı Milli’nin kabulü için çaba sarfeden Celâleddin Ârif Bey, işgalden sonra İstanbul’daki Meclis kapatılınca, 16 Mart 1920’de Ankara’ya geçti.

Ankara’da tekrar toplanabilmek için Mustafa Kemal’in eski Meclis başkanı sıfatıyle milletvekillerini çağırması için yaptığı teklifi önemsemeyerek Meclis’i tekrar toplamanın Kanunu Esasiye aykırı düşeceğini belirterek düşünmek için zaman istedi. Fakat Mustafa Kemal’in bu yetkiyi kullanarak kurduğu Meclis’e katılan ilk üyelerden biri olmuş ve Meclis başkan vekilliğine seçilmişti. Kendini eski başkan olarak Mustafa Kemal’den daha yetkili görüyor ve maaşının artırılmasını istiyordu. Tabii ki bu isteği reddedildi. İcra Vekilleri Heyetine ve Adliye vekilliğine seçildi (1920). bu görevdeyken sağlık sorunları sebebiyle Meclis’ten iki ay izin aldı ve Hüseyin Avni Bey (Ulaş) ile birlikte Erzurum’a gitti. Burada durumun karışık olduğunu, Ermenilerin huzursuzluk yarattığını ileri sürerek şark vilâyetleri valiliğinin kendisine verilmesini. Hüseyin Avni Bey’in de Erzurum valiliğine atanmasını istedi. Teklifi reddedilince, O sırada doğu harekatı sebebiyle Erzurum’da bulunmayan Kazım Karabekir’in yerine valiliğe vekillik eden Kazım (Dirik) Bey’i yolsuzlukla suçlayıp görevinden aldı ve kendini vali vekilliğine atadı. Meclis tarafından tepkiyle karşılanan bu durum karşısında Ankara’ya çağrıldı, Mecliste İkinci Grup’ta yeralarak Mustafa Kemal’e muhalefetini sürdürdü. 1921’de istifa ettikten sonra Roma büyükelçiliğine atandı 1924’te İstanbul’a döndüğünde sadece avukalık yaptı. Hukuku Esasiye adlı 2 ciltlik kitabı yayımlandı (1909).

İlgili Makaleler