Tarih

Cariye bin Kudame Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi, -Sahabi-

Ebû Eyyûb Câriye b. Kudâme b. Züheyr (Mâlik) es-Sa’dî (ö. 64/683 [?]) Hz. Ali taraftarlığı ile tanınan sahâbî.  

Temim kabilesinin Benî Sa’d koluna mensuptur. Cüveyriye adıyla ve Ebû Ku­dâme. Ebû Yezîd, Ebû Amr künyeleriyle de anılmaktadır. Kendisine “el-Muharrik” lakabı da ve­rilmiştir. Sahâbî oluşu hususun­da bazı tereddütler varsa da bunlar ye­rinde değildir; çünkü Hz. Peygamberden rivayeti bulunmaktadır.

Câriye Hz. Ömer’e yapılan suikasta şa­hit oldu. Kendisini daha çok Hz. Ali dev­ri olaylarında gösterdi. Cemel Vak’ası’ndan Önce Basra’da bulundu. Şehre ordu­suyla gelen Hz. Âİşe ile konuştu ve onu sert bir dille tenkit ederek bu hareke­tinden vazgeçirmeye çalıştı; ancak bir sonuç alamadı. Cemel Vak’ası’nda kabi­lesi Benî Sa’d’ın savaştan uzak durma­sına rağmen kendisi Hz. Ali’nin birlikleri arasında yer aldı. Sıffîn Savaşı’nda ise kumandanı olduğu birliğin başarıya ulaş­masını sağladı. Hakem tayin edilmesi fik­rini kabul ettiği anlaşılan Câriye b. Ku­dâme Hakem Olayı’ndan sonra da Hz. Ali’ye bağlılığını sürdürdü. Abdullah b. Abbas’ın Basra’da güçlükle hazırladığı ordunun başına kumandan tayin edile­rek Hâriciler’e karşı çetin savaşlar yaptı (37-38/657-658). Onun “el-Muharrik” la­kabını almasına sebep olan olay ise şöy­le cereyan etmiştir:

Muâviye b. Ebû Süfyân Hz. Ali ile ya­pacağı savaşa taraftar toplamak üzere İbnü’l-Hadramî diye tanınan Abdullah b. Âmir el-Hadramryi Basra’ya gönder­diği zaman Hz. Ali’nin Basra âmili Ziyâd b. Ebîh zor durumda kalarak Hz. Ali’den yardım istedi. Onun gönderdiği A’yen b. Dubey’a el-MücâşİÎ, Haricîler tarafından tertiplenen bir suikastta öldürüldü. Bu defa şehre Câriye b. Kudâme gönderil­di. Basra’ya elli muhariple giren Câriye Abdullah b. Âmir’i bozguna uğrattı ve onun yetmiş veya kırk kişiyle sığındığı evi içindekilerle beraber ateşe verdi. Câriye b. Kudâme’nin Basra’ya İbnü’l-Had­ramî ile beraber Muâviye tarafından gön­derildiği, fakat onun Basra’da Muâviye’den koptuğu rivayeti doğru değildir.

Ziyâd b. Eblh, bu başarısından dolayı Câriye b. Kudâme’yi Hz. Ali’ye “sâlih kul” diye övmüş, buna karşılık Câriye de Fars bölgesinde çıkan karışıklığı bastıracak becerikli bir vali arandığı zaman Hz. Ali’­ye Ziyâd b. Ebih’i tavsiye etmiş ve onun tayinini sağlamıştır (39/659). Bazı kay­naklara göre Fars bölgesindeki bu karı­şıklığın sebebi, Câriye’nin Basra’da İb­nü’l-Hadramî ile taraftarlarını diri diri yakmasının doğurduğu dehşet ve tep­kilerdir.

Câriye b. Kudâme son seferini 660 yı­lında Büsr b. Ebû Ertât’a karşı Hicaz-Yemen bölgesinde yaptı. Halife Muâviye adına faaliyet gösteren Büsr ve taraf­tarlarının cezalandırılması için 2000 as­kerle bölgeye gönderildi ve giriştiği sa­vaşta birçok yeri yakıp yıktı. Ya’kübî ona el-Muharrik lakabının bu sebeple verildiğini belirtir. Hezimete uğrayarak kaçan Büsr’ü takip eden Câriye Mek­ke’ye geldiği zaman burada Hz. Ali’nin öldürüldüğü haberini aldı ve Mekke hal­kına, Ali taraftarlarının göstereceği ha­lifeyi kabul edeceklerine dair yemin ver­dirdi. Medine’ye gelince de şehir halkının Hasan b. Ali’ye biatini sağladı. Hz. Hasan’ın çok kısa süren halifeliğinden sonra Muâviye iş başına geldiği zaman Câriye b. Kudâme’ye birçok ihsanda bulunarak aralarındaki eski anlaşmazlığı giderdi.

Ölüm tarihi kesin olarak belli olmayan Câriye b. Kudâme 680-683 yıllan arasın­da Basra’da öldü. Cesur bir asker, sözü­ne güvenilir bir kimseydi. Temîm kabi­lesi arasında mümtaz bir yeri vardı. Dört rivayeti bulunduğu kaydedilen Câriye’nin Hz. Peygamber’den kısa ve özlü bir nasihat istediği, Resûlullahın da ona, “Öfkelenme!” dediği, ikinci ve üçüncü is­teklerinde de aynı cevabı aldığı bilinmek­tedir.

Diyanet İslam Ansiklopedisi