Nedir ?

Cami Nedir, Ne Demek, Esmaül Hüsna’dan Cami İsminin Anlamı

Cami‘, Allah’ın isimlerinden (esmâ-i hüsnâ) biri.                 .

Arapça’da “toplamak, bir araya getir­mek” anlamındaki cem kökünden sıfat olan ve sözlükte “toplayan, bir araya ge­tiren, buluşturup birleştiren” anlamına gelen cami’ bu şekliyle, ayrıca aynı kökten türeyen fiil kalıplarıyla çeşitli âyet ve hadislerde Allah’a nisbet edilmiştir. Bu kullanışlarla yirmiyi aşkın âyette yer alan cem’ kavramı gerek bu âyetlerde gerekse ilgili hadislerde daha çok Allah’ın kıyamet günündeki cem’ fiilini ifade et­mekte, bazı âyet ve hadislerde ise O’nun dünya hayatıyla ilgili toplama ve düzenle­me fiillerine işaret edilmektedir.

Muhtelif naslarda Allah’ın zâtına nisbet edilen cami’ ismi veya sıfatının, hem madde âlemi ve dünya hayatı hem de âhiret hayatı planında kapsadığı mâna­ları genişletmek mümkündür. İlgili âyet­lerin muhtevasında görülmemekle bir­likte ilk dönem âlimlerinden itibaren ca­mi’ ismi için “bütün övgü ve erdemle­ri zâtında toplayan” şeklinde bir mâna da düşünülmüştür. Bu geniş mâna, söz konusu ismin esmâ-i hüsnâ hadisinde mutlak olarak zikredilişine dayanılarak verilmiş olmalıdır. Bu telakkiye göre ca­mi’ Allah’ın zâtını niteleyen isimler gru­buna girer. Gazzâlî câmi’in, kâinatın ya­ratılış ve yönetilişiyle ilgili bir isim ola­rak da düşünülebileceği görüşündedir. Çünkü kâinat birbirine benzeyen ve ben­zemeyen, hatta birbiriyle çelişen birçok unsurun oluşturduğu tabii nesnelerden meydana gelmiştir. Bu kadar farklı mal­zemeden tam bir ahenk ve nizam arzeden kâinat kompleksinin meydana geti­rilişi (cem’), Allah’ın cami’ isminin bir te­cellisi olarak kabul edilmelidir. Bu ilâhî terkibin nasıl gerçekleştiğini anlayabil­mek için kâinattaki bütün birleşimleri ve etkileşimleri bilmek gerekir. Şüphe yok ki tabiat bilimleri alanında kaydedi­len ilerlemeler evrenin tanınmasına, do­layısıyla cami’ isminin sırlarının peyder­pey açılmasına yardımcı olacaktır. Cami’ isminin dünya hayatıyla ilgili bir tecelli­si de Allah’ın gönülleri birleştirmesinde gözlenir. Eşler, ebeveyn-evlât, kardeş­ler, meslektaşlar, gaye arkadaşları, hat­ta hemcins olmanın Ötesinde ortak ta­rafları bulunmayan insan türünün fert­leri arasında mevcut olan kalbî bağlılık, cami’ isminin tecellileriyle gerçekleşen ilâhî lutuftan başka bir şey değildir(Enfâl 8/63).

Cem’ kavramını Allah’a nisbet eden âyetlerin çoğu bu ilâhî fiilin âhiret âle­minde gerçekleşeceğini ifade eder. Bu sebeple Kur’ân-ı Kerîm’de âhiretten “top­lanma günü” (yevmü’l-cem’) diye de söz edilmiştir(Şûrâ 42/7, Tegâbün 64/ 9), Yüce yaratıcı, ölüp yok olan ve mad­dî varlıkları gözle görülemeyecek hal­de fena bulan insanları âhiret hayatın­da, bedenlerinin temel unsurlarını bir araya getirmek suretiyle yeniden can­landırır, hesaba çekmek ve aralarındaki anlaşmazlıkları gidermek için toplar ve nihayet iyileri cennette, kötüleri de ce­hennemde cem’ eder. Cami’ isminin âhiretle ilgili bu tecellisi, Kur’ân-ı Kerîm’­de yine “toplamak” mânasına gelen haşr kelimesiyle de ifade edilmiştir. Bu uhrevî tecellisiyle de cami’ in­sanları ilgilendiren ilâhî isimler grubuna girer.

Diyanet İslam Ansiklopedisi