Felsefe Yazıları

Bunalım (Devlet, Hükümet, Ekonomik)

felsefe/ecevitdemirel BUNALIM

Toplumların gelişimleri sırasında görülen kopukluk ve rahatsızlık dönemleri bunalım (kriz) diye adlandırılır. Enflasyon veya paranın değer kaybı gibi finansal bunalımlardan ve üretim-tüketim dengesizliği şeklinde kendini gösteren ekonomik bunalımlardan başka, çevrimsel olgular olarak nitelenen çeşitli boyut ve ağırlıklardakî siyasal bunalımlardan da söz edilebilir.

Bazıları bunalım terimini M.Duverger’in ifadesiyle “rejim çatışmalarımla sınırlandırırlar. Örneğin hükümetin istifasından kaynaklanan “kabine bunalımı” gibi ki, o da siyaset oyununun tabiatında vardır. Bunun da ötesinde, Fransa’nın III. ve IV.Cumhuriyet dönemlerinde rastladığımız gibi kronikleşmiş bir “hükümet bunalımı”, rejim bunalımına, yani rejim tartışmalarına veya anayasa değişikliğine yol açabilir. Daha kötüsü devlet bunalımı veya toplumsal bunalımdır. Devlet bunalımında devletin toplumun gelişim sürecine ayak uyduramaması, toplumsal bunalımda ise toplumsal düzenin alt-yapısını oluşturan geleneksel değer­lerin ideolojik nedenlerle suçlanması sözkonusu olur.


Ekonomik Bunalım:

felsefe/ekonomikbunalm Arz ve talep arasındaki bir dengesizliği izleyen zamanlarda büyüme döneminden durgunluk dönemine geçiş ekonomik bunalım diye adlandırılır. Bu geçiş, ülkenin kalkınmasındaki uygun ortamın aniden yok olma sürecidir ve aynı zamanda çeşitli olayların birikmesi sonucu meydana gelir.

Bu bunalımın açıklaması değişik doktrinlerde değişik şekillerde yer alır. Klasiklere göre, ekonominin doğal kendi kendini düzenleme mekanizmalarının aksatılması bu dengesizliğin nedenini teşkil eder. Neoliberallere göre ise bunun nedeni ekonomik fenomenlerde görülen zaman boşlukları ile ekonominin temci değişkenlerinden sapmalardan kaynaklanan dalgalanmaların varlığıdır. Marksistler de bunu üretimin talepten fazla olmasının yol açtığı uyumsuzluk olarak açıklarlar.

XIX. yüzyılın tamamında bunalımlar birbirini kovalamıştır. XX. yüzyılın ilk yarısında da tarım ürünlerindeki düşük üretimle bazı sektörlerdeki fazla üretimin neden olduğu bunalımlar görüldü. 1974 bunalımını saymazsak (ki bu bunalım son kırk yılın en büyük gerilimlerine sebep olmuştur) 1929 Büyük Bunalım’ından bu yana batı ekonomileri fazla bir gerileme yaşamadılar. Herhangi bir anda yaklaşan bir bunalım kokusu aldıklarında hükümetler, bunun durgunluğa yol açmamasına gayret ettiler. İşte bundan dolayı ‘ekonomik çevrimler’ yerine ekonomik dalgalanmalardan bahsetmek daha yerinde olur.

Daha genel bir anlamda ise bunalım terimi, ekonominin bir branş, bir sektör gibi özel bir alanında çöküşü ifade etmek için de kullanılabilir.

SBA

İlgili Makaleler