Edebi Şahsiyetler

Boris Pasternak Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

PASTERNAK, Boris (1890-1960)

SSCB’li şair ve romancı. Yapıtlarında doğa tutkusunu doğaya ilişkin imgelerle dile getirmiş, insan ve toplum sorunlarını kaynaşmış bir bütünlük içinde yansıtmıştır.

Boris Leonidoviç Pasternak 18 Şubat 1890’da Moskova’da doğdu, 30 Mayıs 1960’ta Peredelkino’da öldü. Babası akademi üyesi ressam Leonid Pasternak, annesi ünlü konser piyanisti Rosa Kaufmann’dı. Pasternak’ın çocukluğu sanatçıların oluşturduğu bir çevrede geçti. Küçük yaşta resim ve müzikle ilgilendi, ünlü besteci Aleksandr Skriyabin’in etkisiyle bir süre müzik eğitimi gördü. 1909’da müzik eğitimini bırakarak Moskova Üniversitesi’nde felsefe okumaya başladı. 1912’de Almanya’ya giderek Marburg Üniversitesi’nde bir süre felsefe derslerini izledi. İtalya üzerinden Moskova’ya döndükten sonra Moskova Üniversitesi’ndeki öğrenimini tamamladı.

İlk şiir kitabı Bliznec Tucah’ı (“Bulutlarda Bir Çift”) 1914’te gelecekçi (fütürist) şair Nikolay Asa-yev’in (1889-1963) önsözüyle yayımlandı. Pasternak, aralarında Mayakovski’nin de bulunduğu gelecekçi şairler topluluğuna katıldı. En başarılı şiirlerini ise 1917-1923 arasında yazdı. Bunlardan Poverh Bar’e-rov (“Engellerin Üstünden”) 1917’de, Sestra moya jizn (“Kızkardeşim Hayat”) 1922’de, Temy i variatsii (“Tem ve Çeşitlemeler”) 1923’te yayımlandı. İlk şiirlerinde A.Blok, Fyedor Tyuçev (1803-1873) ve R.M.Rilke’nin etkilerinden kurtulamayan Pasternak, bu üç lirik kitabında da özgün bir kişilikle okurun karşısına çıktı. Özellikle Sestra moya jizn’ât bütün yapıtlarında rastlanan büyük doğa sevgisini kendine özgü bir imge zenginliği ve sözdizimi ama aynı zamanda da geleneksel Rus şiirinin biçimsel yalınlığı içinde dile getirmeyi başardı. 1927’de yayımlanan Devyat’sot pyatyi god (“1905 Yılı”) ve Leitenant Schmidt (“Teğmen Schmidt”) adlı kitaplarıyla epik şiir türünün de başarılı örneklerini verdi. 1932’de Vtoroe rozdenie’yle (“İkinci Doğuş”) yeniden lirik şiire döndü. Gürcü şairlerle kurduğu dostluğu nedeniyle onlardan bir dizi şiir çevirdi. Ülkesinin sorunlarına ve devrime karşı hiçbir zaman kayıtsız kalmamış olmakla birlikte siyasal etkinliklerden her zaman uzak durdu. Onun bu çekingenliği, 1934’ten sonra, sanatın Komünist Parti’ce yönlendirilip denetlendiği dönemde uzun süre şiir yayımlamamasına yol açtı. O günlerde Shakespeare’in Hamlet, Antonius ile Kleo-patra, Romeo ile Juliet, Othello, Kral Lear ve IV.Henry gibi oyunlarını, Goethe’nin Faust’unu Rusça’ya çevirdi. 1943’te yayımladığı Na rannib poezdan (“Erken Trenler”) ve 1945’te onu izleyen Zemnoy prostor (“Yeryüzü Enginliği”) adlı kitaplarındaki şiirlerinde klasik bir yalınlığa yöneldi.

İlgili Makaleler