Psikolojiye Giriş

Bir Araştırma Sürecini Nasıl Tasarlarız?

Bir Araştırma Sürecini Nasıl Tasarlarız?
Bir araştırmanın tasarlanması basamak basamak ilerleyen bir süreçtir. Araştırma probleminin ortaya konulmasından elde edilen verilen bilimsel kamuoyu ile paylaşılmasına kadar her basamak titiz ve özenli bir çalışmayı gerektirmektedir.
Bütün araştırmalar bir soru ile başlar, bir diğer ifade ile bir soruya cevap verme amacını taşır. Ancak bilimsel bir araştırma, bilimsel yollarla incelenebilir bir soru (problem) ile başlamalıdır.
İnsanların sorduğu pek çok soru vardır; ölümden sonra nasıl bir hayat bizi bekliyor, dünya dışında canlı yaşam

var mıdır, dünya dışında yaşayan zeki varlıkların fiziksel özellikleri bize benziyor mu, gibi sorular şu anda bilimsel olarak ele alınıp incelenememektedir. Çünkü mevcut bilgi birikimi dahilinde, bazılarının olgusal olarak tanımlanması ve bazıları için ise gözlenebilir, ölçülebilir, sınanabilir bir araştırma tasarlanması mümkün değildir. Ancak şunu düşününüz, Jules Verne 1865 yılında “Aya Seyahat” romanını yazdığında, “Ayda yaşam var mıdır?” sorusu bilimsel olarak ele alınamaz bir soruydu çünkü sınanması için oraya gitmek, örnek alıp incelemek gibi veri toplama olanakları hayal bile edilemiyordu. Jules Verne, bu romanıyla bir edebiyatçı olarak bir cevap ve bir hayal sunmuştur. Aradan geçen yaklaşık 100 yıl içerisinde, bu hayalin peşinden giden bilim insanlarının biriken bilimsel araştırmaları yoluyla bu soruyu bilimsel olarak cevaplayabilmek için gerekli bilgi ve donanım edinilmiştir. Dolayısıyla bugün araştırılamaz gözüken sorular yarın araştırabilir olabilmektedir. Ancak yine de her bilimsel araştırmanın mevcut durumda incelenebilir bir soru ya da problem ile başlaması gerekir.
Gündelik hayattaki gözlemlerimize ya da sezgilerimize dayanarak sorduğumuz soruların araştırılabilir hale dönüşebilmeleri için üzerlerinde biraz çalışmak gerekir. Daha ileriki sayfalarda nasıl dönüştürülebileceğini açıklayan bir örnek bulacaksınız.
Daha sonra araştırmacı, sorduğu sorunun cevabı hakkında bir tahminde, bir öngörüde bulunmalıdır. Buna araştırma sürecinin ikinci basamağı olan hipotez diyoruz. Araştırmanın problemi ve hipotezi ortaya konulduktan sonra, bunlara uygun olarak ve o konudaki mevcut bilgi birikiminin ışığında, çalışmanın kimler üzerinde yürütüleceği, hangi ölçme/değerlendirme yollarının kullanacağı, araştırmanın türü/deseninin nasıl olacağı, veri toplama sürecinin nasıl düzenleneceği, toplanan verilerin hangi istatistik tekniklere analiz edileceği basamaklarını tasarlamak gerekir.
Bütün basamakların nasıl gerçekleştirileceğini planladıktan sonra, artık gidip veri toplama zamanı gelmiştir. Daha sonra elde edilen veriler analiz edilerek, bulgular incelenir. Böylece sorduğumuz soruya verdiğimiz cevabın geçerli olup olmadığını test etmiş oluruz. Eğer cevabımız doğrulanmamışsa ve araştırmanın yöntem düzenlemelerinde bir sorun yoksa, o zaman bu sorunun olası diğer cevapları üzerinde çalışmaya devam etmek gerekir. Çünkü her hipotez, araştırma bulgularıyla desteklenene kadar geçici bir çözüm teklifidir. Araştırmacı ister sonuçlar beklediği gibi çıksın, isterse çıkmasın, araştırmasının sonuçlarını bilimsel kamuoyu ile paylaşmalıdır. Bunu yapmanın yolu, alanla ilgili kongrelerde sunun yapmak ve bilimsel araştırma makalelerini basan akademik dergilerde yayınlamaktır.

İlgili Makaleler