Tarihi Eserler

Beyazıt Devlet Kütüphanesi Tarihçesi, Özellikleri, Hakkında Bilgi

Beyazıt Devlet Kütüphanesi, İstanbul’da Beyazıt Camiî yanında devlet eliyle kurulan ilk kütüphane.

1884’te devlet eliyle kurulan ve kuru­luşu ayrıntılarıyla bilinen ilk kütüphane­dir. Kütübhâne-i Umümî-i Osmâni adıy­la kurulmuş olan kütüphane bir süre de Bayezid Umumi Kütüphanesi olarak ad­landırılmış, adı 1961’de Beyazıt Devlet Kütüphanesi olarak değiştirilmiştir. Kü­tüphane, Beyazıt Camii’nin müştemilâ­tından olarak 911’de (1506) bitirilmiş olan Beyazıt Külliyesi’nin restore edilen imaret kısmında açılmıştır. Başlangıçta Beya­zıt Külliyesi’nde bir kütüphanenin var­lığını bildiren herhangi bir kayıt mevcut değildir. Daha sonra bu külliyede bir kütüphane olduğunu gösteren en eski ka­yıtlar XVI. yüzyılın sonlarına aittir. Ancak Kütübhâne-i Umûml-i Osmânî’nin tesis tarihi 27 Ey­lül 188Z, hizmete açılış tarihi ise 24 Ha­ziran 1884’tür.

XIX. yüzyılda Batı’da görülmeye başla­nan milliyetçilik akımları etrafındaki ge­lişmeler millî kütüphanelerin kuruluşun­da önemli rol oynamıştır. Pek çok Batı ülkesinin o güne kadar millî kütüphane­lerini kurmuş olmaları zamanın yöneti­mini bu yolda çalışmaya sevketmiş, ay­dınların da desteğiyle bu kütüphanenin kurulması gerçekleşmiştir. 1300 (1883) tarihli bir vesika ile. telif ve tercüme ola­rak yayımlanan her eserden bir nüsha­nın kütüphanede toplanmasının öngö­rülmesi, Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nin millî kütüphane olma amacıyla kuruldu­ğunu göstermektedir. Aynı dönemde ku­rulmuş olan umumi, hatta adında “mil­lî” sıfatı bulunan kütüphanelerde dahi derleme amaçlı benzer faaliyetler gö­rülmez.

Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nin kuru­luşu sırasında yapılan harcamalar dev­let eliyle karşılanmış, ancak restorasyo­nun bir an önce bitirilmesi için II. Abdülhamid şahsî bütçesinden de yardım­da bulunarak işi hızlandırmış ve açılan kütüphane vakıf kütüphanelerinden fark­lı olarak Maarif Nezâreti’ne bağlanmış­tır.

Kütüphane 1 Ramazan 1301’de devlet büyükleri, âlimler ve halkın iştirakiyle hizmete açılmıştır. Ki­tap mevcudu açılışından sonra yapılan bağışlarla artmış, kuruluşunun üçüncü yılında 4164’e, ertesi yıl 4764’e. 1886’de 7068’e ulaşmıştır. II. Abdülhamid zama­nında yapılan matbu bir fihristte kütüp­hanede 80S4 cilt kitap bulunduğu ka­yıtlıdır.

Balkan Savaşı yıllarında kaybedilen Osmanlı topraklarından kaçırılan kitap­lar Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nde de­polanmıştır. Kuruluşundan itibaren va­kıf, bağış ve nakil suretiyle bu kütüpha­neye devredilen başlıca kitaplıklar şun­lardır: Bezmiâlem. Hekimoğlu Ali Paşa, İdris Paşa. Manastırlı İbrahim Hakkı, Nâ­mık Bey, Seretıbbâ Ömer Efendi, Sabit Bey, Trabzonlu Hüseyin Efendi. Hafız Dâvud Paşa, Halil Şerif Paşa, Hasan Fehmi Paşa, İsmail Fenni Ertuğrul. Kara Musta­fa Paşa, Lûtfl Bey, Mehmet Zihni Efen­di, Mehmed Eşref, Münzevi Arif Bey, Sü­leyman Tevfık. Şevki Paşa, Tevfık Paşa, Tırnovalı Mehmed, Zihni Paşa, Veliyyüddin Efendi. Cevdet Paşa, Hâlid Bey ve Ali Rızâ Efendi. Bu kitapların büyük bir kıs­mı yazma ve eski harfli basma eserler­dir.

2547 sayılı “Basma Yazı ve Resimleri Derleme Kanunu”nun 1934’te yürürlü­ğe girmesinden sonra derleme nüshası alan beş kütüphaneden birisi de Beya­zıt Devlet Kütüphanesi olmuştur. Böyle­ce Türkiye’de basılan kitap, gazete, der­gi ve benzeri yayınların birer nüshası bu­raya gönderilmiştir. Bu durum kütüp­hanedeki kitap ve benzeri yayın mevcu­dunda sürekli ve düzenli bir artış mey­dana getirmiş ve yer darlığını had saf­haya çıkarmıştır. Kütüphanenin daha iyi hizmet verebilmesi için 1946’da bazı onarım çalışmaları yapılmıştır. Daha son­raki yıllarda binanın hizmete yeterli ol­maması sebebiyle ek bina arayışlarına girişilmiş, uzun mücadelelerden sonra 1948 ve 1953 yıllarında Bakanlar Kuru­lu ‘nun iki ayrı kararıyla kütüphanenin bitişiğinde bulunan eski Dişçilik Mekte­bi ve Beyazıt Külliyesi’nin İmaret kıs­mının diğer bölümlerinin de restore edi­lerek kütüphaneye dahil edilmesine ka­rar verilmiştir. Çalışmalar tamamlandık­tan sonra yeni tesisler 1984’te hizmete açılmıştır.

Kütüphanenin ilk müdürü Hoca Tah­sin Efendi’dir Daha sonraki müdürleri arasında ismail Saib Sencer, Prof. Dr. Ne­cati Lugal ve Sadeddin Nüzhet Ergun gi­bi ünlü isimler de bulunmaktadır. Elii ki­şilik konferans salonu, yirmi kişilik mü­zik dinleme salonu, otuz kişilik dil laboratuvarı, ayrıca para. pul, resim, kart­postal, harita ve afişlerle ilgili görüntü­lerin de izlendiği sinema ve video salo­nu vardır. 1946’ya kadar bütün hizmet­ler bugün kitap okuma salonu olarak kullanılan bölümde verilmekteydi. Günü­müzde ise dört ayrı salonda 300 kişiye hizmet verilebilmektedir. Kütüphanede teknik hizmetler, okuyucu hizmetleri ve müzik bölümü olmak üzere üç hizmet bi­rimi bulunmaktadır. 1989 yılı itibariyle 600.000 civarındaki dokümanın 379.135’i yeni yazı kitap, 11.120’si yazma eser. 40.446’sı eski harfli basma kitap, 18.206’sı gazete ve çeşitli kitap dışı malzeme­dir. Nâdir eserler bölümünde, muhtelif yer ve zamanlarda vakıf yoluyla kurul­muş, daha sonra Beyazıt Devlet Kütüphanesi’ne nakledilmiş pek çok kütüpha­ne koleksiyonu yer almaktadır.

1946’dan itibaren UDC sınıflandırma sisteminin kullanıldığı kütüphanede kırk iki kişi çalışmakta, otomasyona geçme faaliyetleri devam etmektedir.

Diyanet İslam Ansiklopedisi