Filozof Biyografileri

Benedetto Croce Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

CROCE, Benedetto (1866-1952)

İtalyan, tarihçi, filozof ve estetikçi. Hegel estetiğini yeni bir yorumdan geçirerek çağdaş felsefe anlayışına göre geliştirmiştir.

25 Şubat 1866’da Aquila eyaletindeki Pescasseroli’de doğdu. 20 Kasım 1952’de Napoli’de öldü. 1883’te Cassamicciola depreminde anne ve babasını yitiren Croce, 1876’da Katolik eğitim okuluna girdi. Roma’da başladığı üniversite öğrenimini Napoli’de sürdürdü.

Croce bu dönemde edebiyat, tarih ve felsefeyle ilgilenmiş, Napoli arşivlerinde hiçbir kuruma bağlı olmaksızın araştırmalar yapmıştır. Çalışmalarına önce belgelere dayanan bir tarihçi olarak başlayan Croce, sonra Vico’nun etkisi altında kalmıştır. Vico’ya göre insan, tarihin yaratıcısıdır, bu nedenle onu bir bütün olarak anlayabilecek durumdadır. Croce de, tarihe bu açıdan bakmıştır. Ayrıca 1895’te, hocası Labriola aracılığıyla, Marxizm’i inceleyen Croce, bu öğretinin yalnızca bir “tarihsel yorumlama yöntemi” olduğunu ileri sürmüş, tarihsel özdekçiliğe karşı çıkmıştır.

Almanya, Ispanya ve Fransa’ya geziler yaptıktan sonra 1900’de Napoli’ye yerleşen Croce, Napoli Universitesi’nde bir süre profesör olarak çalıştı. 1903’te yayımlamaya başladığı edebiyat, tarih ve felsefe sorunlarını işleyen La Critica adlı dergi İtalyan düşün alanında büyük bir önem kazandı. Croce 1910’da İtalyan parlamentosuna senatör olarak girdi. I.Dünya Savaş’ı sırasında Sorrento’da gözetim altına alındıysa da, İngilizler tarafından kurtarıldı. 1920-1921 yıllarında Giolitti hükümetince milli eğitim bakanı atandı.

Mussolini’nin güçlendiği dönemde, 1925’te “Anti-faşist Aydınlar Manifestosu”nu imzaladı. Önceleri faşizmi solun özgürlük anlayışına karşı olumlayan Croce, daha sonra anti-faşist düşünceleri benimsedi. 1925-1928 arasında Mussolini’nin diktatörlüğüne birkaç senatörle birlikte karşı çıktı. Faşizmin çöküşünden sonra Liberal Parti’nin başına geçti. 1944’te devlet bakanı oldu. 1946’da Sosyalistler’in kendisinin geçici cumhuriyetin başkanlığına gelmesi yolundaki önerilerini geri çevirdi. 1947’de, Instituto Italiano per gli studi Storici’yi (“İtalyan Tarih Araştırmaları Enstitüsü”) kurdu. Yaşamının sonuna değin çalışmalarını burada sürdürdü.

Croce, evreni sürekli akış içinde bulunan bir olaylar dizisi olarak tanımlar. Bu akış, bir “oluş” anlamını içerir. Bu oluş ise türlü biçim ve evreler içinde, sürekli ve diyalektik bir ayrışmayla ortaya çıkar. Croce, Flegel’in karşıtların bireşimi görüşünü yadsıyarak, ayrımların bireşimini savunur. Ayrımlar, bireşim içinde, kendi yapılarım koruyarak yer alır. Her koşul, başka bir koşulu içerdiği için oluş çizgisel değil, dönüşlüdür. Evrensel oluş, tek gerçeklik olan “Tin”in görünüş alanına çıkışıdır. Tin, Croce’nin felsefesinin odak noktasını oluşturur. Özneyle nesnenin, bireyselle evrenselin, kuramla kılgının birleştiği tin, evreni oluşturur. Bütün bireşimlerin deneyüstü bireşimi olan tin ile gerçeklik arasında bir ayrım yoktur; çünkü tinin özü varlık ve gerçekliktir. Tinin karşıtı ya da tin dışı bir gerçeklik de yoktur. Tin, sonsuz bir evrimdir, çünkü bütünün henüz ulaşılmamış aşamasını, geliştirici devinimin özü anlamına gelen Actus Purus’u içinde taşır. Birey, biricik gerçeklik olan tinin geçici uğrağından başka bir nesne değildir.

Bu nedenle Croce, tin felsefesinden başka felsefe olamayacağını savunur. Evrensel bir nitelik kazanmayan ve genel geçerlik taşımayan doğa bilimlerini “sözde bilim” olarak niteler. Ona göre metafizik ve din de,doğa bilimlerinin sağladığı gerçeğin bilgisinden fazlasını veremez, insanda anlıksal sezgi olmadığına göre, metafizik de olanaksızdır. Din ise bir “sözde felsefe”den öteye geçemez. Tin felsefesinden başka tüm bilgiler gerçek görüngüler olup, tinin uğrak noktaları sayılmalıdır. Bu tür bilgiler, ancak, felsefeye ulaşmaya çalışan tinin basamakları oldukları için incelemeyi gerektirir.

İlgili Makaleler