Nedir ?

Belen Nerede, Tarihi, Nerenin İlçesi, Nereye Bağlı, Nüfusu, Hakkında Bilgi

Belen, Hatay iline bağlı ilçe merkezi.

Belen Türkçe’de “iki dağ arasındaki yer, geçit” anlamına gelir. Anadolu’da bu isimde pek çok yer adına rastlanmakta­dır. Kelime kaynaklarda Bilân ve Beylân şeklinde de geçmektedir. Evliya Çelebi kasabadan bahsederken “Türk­men lisanında yokuş olan yere belen den­diğini” belirtir. Kaynaklarda Bakrasbeli olarak geçen bu yerin aslında Belen kö­yü olduğu söylenebilir.

Amik ovasını Akdeniz’e bağlayan An­takya – İskenderun yolu üzerinde Amanos dağlarının geçit noktasında yer alan Belen’in adına ilk defa Kanunî Sultan Sü­leyman zamanında rastlanmaktadır. Ni­tekim 959 (1551) yılında Bakrasbeli ola­rak anılan bu yerde Kanunî bir köy ku­rup bir cami, bir han ve hamam ile bir imaret inşa ettirmiş ve halkını da tekâlîf”-i örfiyyeden muaf tutmuştu. Belen’de yapılan, bu sos­yal tesisler ve halkının vergilerden muaf tutulması, önemli bir geçit ve derbend* yeri olan bu mahallin, hemen yakınında eski bir yerleşim merkezi durumundaki Bağrâs’a rağmen kısa zamanda geliş­mesini sağlamıştır. Evliya Çelebi 150 ak­çelik bir kaza olduğunu belirttiği Belen’in merkezinde üzeri toprakla örtülmüş 700 ev, kubbesi kurşun kaplı bir cami, biri mâmur biri harap iki han, bir hamam ile kırk elli kadar dükkân bulunduğunu ve 3000 nüfusu olduğunu kaydetmektedir. Öte yandan 1770 yılında Adana sancağı beyi Abdurrahman Paşa tarafından Be­len’e yeni nüfus iskân edilmiş, böylece kasaba biraz daha gelişmiştir.

Belen XIX. yüzyılda Halep vilâyetinin Payas sancağı İçerisinde bir kaza mer­kezi durumunda idi. Ahmed Cevdet Paşa’nın belirttiğine göre bu sırada İsken­derun’la birlikte 1729 hanesi müslüman, 312 hanesi de hıristiyan olmak üzere toplam 2041 hanelik bir nüfusu vardı. Nitekim 1871 tarihli Halep vilâyeti sal­namesinde Bakras, Şembenek, Muhlis Ali, Kinsa ve Hamar adlarında beş mahalleden meydana geldiği ve İsken­derun İskelesi’yle beraber kazada top­lam otuz köy bulunduğu kaydedilmek­tedir. Ayrıca kaza merkezinde iki cami, beş mescid, bir medrese, dört kilise, yir­mi beş çeşme, dört mektep, iki hamam, 260 dükkân, elli mağaza, dört han, on altı değirmen, on dört fırın, altı debbağ-hâne, iki boyahane, 200 bağ ve 600 bah­çe yer almaktaydı. 1890 yılı salnamesin­de ise toplam 8622 nüfus bulunduğu ve ahalisinin Türkçe konuştuğu belirtilen Belen’de bir hükümet konağı, bir cami, dört mescid, bir medrese, bir kilise, otuz beş çeşme, 150 dükkân, yirmi beş ma­ğaza, on iki han, dört değirmen, dokuz fırın, beş debbağhâne, 1827 ev, bir ec-zahane ve iki hamam bulunduğu kaydedilmektedir. Aynı tarihlerde (1891) ka­saba hakkında bilgi veren Vital Cuinet, kasaba nüfusunu 4000 müslüman ve 200 hıristiyan olarak vermekte, kasa­bada bir cami, beş mescid, bir medre­se, bir kilise, on yedi çeşme, 700 ev, 110 dükkân, üç mağaza, iki han ve beş fırı­nın yer aldığını belirtmektedir. Öte yan­dan Evliya Çelebi tarafından da bağ ve bahçelik bir yer olarak belirtilen Belen kazasında 1900 tarihli salnameye gö­re buğday, arpa, çavdar, darı gibi tahıl ürünleriyle pamuk, meyan kökü, incir, ceviz, badem, nar, kavun, karpuz, elma, armut ve üzüm yetiştirilmekteydi. Ayrı­ca koyun ve keçi beslenmekte, kümes hayvanlarından ördek besiciliği ilk sıra­da gelmekteydi.

Belen 1939’da Hatay’ın anavatana ka­tılmasıyla İskenderun’a bağlı bir nahi­ye merkezi halinde teşkilâtlandırılmış, 1940’ta yapılan sayımda nüfusu 1153 olarak belirlenmiştir. 1965’te nüfusu 4387’ye, 1980’de 9440’a, 1985 sayımın­da ise 15.629’a yükselmiştir. Bu geliş­mesinin sonucunda da 9 Mayıs 1990 ta­rihinde kabul edilen 3642 sayılı kanun­la ilçe merkezi yapılmıştır.

Belen ilçesi tek bucaktan ibaret olup on köyü vardır. İlçede 1990 sayımına gö­re 22.893,  son nüfus sayımında ise toplam nüfus : 26.256 kişi olarak belirlenmiştir.

Diyanet İslam Ansiklopedisi

İlgili Makaleler