Nedir ?

Bayati Makamı Nedir, Özellikleri, Örnek Şarkıları, Hakkında Bilgi

Bayatı, Türk mûsikisinde bîr ana makam.

Mucidi bilinmemekle beraber beş asır­dan beri kullanıldığı tahmin edilmekte­dir. Adının, Oğuzlar’ın bir kolu olan Ba­yat Türkleri’ne izafeten verildiği ileri sü­rülmektedir. Kelime beyatî şeklinde de kullanılır.

Uşşak makamı iie aynı diziyi kullanan, ancak orta bölge perdelerinde başlayan seyir ile uşşaktan ayrılan bayatî, Türk mûsikisinde makamların teşhis ve tari­finde “dizi’nin fazla önem taşımadığı, makam kavramının “seyir”le oluştuğu gerçeğinin tipik bir örneğidir. Donanımı­na segah bemolü yazılır. Güçlüsü neva, durağı dügâh perdesidir. Güçlü civarın­dan başlayan ve hemen daima aceme karşı karcığar geçkisini kullanan bayatî uşşak dörtlüsü ile karar verir. Meyan geçkileri acem, karcığar, gerdaniye ve­ya muhayyer makamlarına yapılır.

Uşşak makamına oranla daha az ka­ramsar, daha berrak ve renkli bir ma­kam olan bayatîye örnek olarak Kûçek Derviş Mustafa Dede’nin âyîn-i şerifi; Behram Ağa iie Neyzen Emin Dede’nin devr-i kebîr, Kantemiroğlu’nun çenber, Şehzade Seyfeddin Efendi’nin hafif usulündeki peşrevleri; Hammâmîzâde İs­mail Dede’nin hafif usulündeki “Bir gonca-femin yâresi vardır ciğerimde” ve Zekâi Dede’nin devr-i kebîr usulündeki “Ol gülün gülzâr-ı hüsnü bâd-ı mihnet bul­masın” mısraları ile başlayan besteleri; Tab’î Mustafa Efendi’nin “Çıkmaz derûn-i dilden efendim mahabbetin” mıs­raı ile başlayan ağır aksak semaisi ile “Gül yüzlülerin şevkine gel, nûş edelim mey” mısraı ile başlayan nakış yürük se­maîsi; Hammâmîzâde İsmail Dede’nin ağır aksak usulündeki “Nice bir aşkınla feryâd edeyim” mısraı ile başlayan şar­kısı gösterilebilir.

Diyanet İslam Ansiklopedisi