Nedir ?

Bayat Boyu, Bayatlar Kimlerdir, Tarihi, Özellikleri, Hakkında Bilgi

Bayat, Oğuz boylarından biri.

Kâşgarlı Mahmud Dîvânü Lugati’t-Türk’te Oğuz boyları listesinde Bayat-lar’a dokuzuncu sırada yer vermiş ve damgasının şeklini de göstermiştir. Fah-reddin Mübârekşah’ın Türk ve Oğuz boy­ları listesinde de Bayatlar zikredilmiş­tir. Reşfdüddin ise listesinde Bayat’ı Bo-zok boyları arasında saymış ve boyun adına “devletli ve nimeti bol” şeklinde mâna vermiştir. Yine aynı müellif Bayatlar’ın damgasını göstermiş, diğer üç boyla ortak olan ongununun (totem ku­şu) şahin, şölenlerdeki et paylarının “sağ-karı yağnn” (sağ kürek kemiği) kısmı olduğunu bildirmiştir.

Oğuzlar’ın İslâmiyet’ten önceki tarih­lerinde Bayatlar Korkut Ata (Dede Kor­kut) ile temsil edilmiştir. XIV. yüzyılın baş­larında tesbit edilmiş hâtıralara göre, Bayat boyundan Kara Hoca’nın oğlu olan Korkut Ata akıllı, bilgili ve keramet sa­hibi bir insandı. “Aia atlı kiş tonlu” Kayi İnal Yavku ile ondan sonra gelen hü­kümdarlar devrinde çıkan birçok güç si­yasî meseleier Korkut Ata’nın dirayeti sayesinde halledilmiştir.

Selçuklular devrinde ise pek az Oğuz boyunun adı geçmektedir. Bu arada S13’te (1119) Basra şehrini Sungur el-Bayâtfnin idare ettiği görülmektedir. An­cak bu isimde “et-Türkmânî” nisbesinin bulunmaması, onun Bayat boyundan gel­miş olabileceğinde biraz tereddüde yol açıyor. Fakat aynı yüzyılda İran’ın Lûris-tan eyaletindeki Bayat Kalesi’nin adını bu boydan aldığında şüphe yoktur. Öte yandan Bayatlardın Anadolu’nun bir Türk yurdu haline getirilmesine de kalabalık bir halde katıldıkları anlaşılmaktadır. XV ve XVI. yüzyıllarda görülen kırk iki yer adı tamamen Anadolu’nun fethi ve iskâ­nında rol oynayan Bayatlar’ın hâtıraları­dır. Bu yer adları Anadolu’nun Fırat ır­mağından Adalar denizine kadar olan bölgesinde bulunmaktadır.

Bayatların kalabalık bir kısmı Selçuk­lular devrindeki fetih ve göç hareket­lerine katılmayarak Seyhun boylarında kalmışlardı. Fakat bunlar Moğol istilâsı üzerine diğer oymaklarla birlikte Ana­dolu’ya göç ettiler. Ancak istilânın Ana­dolu’ya da yayılması üzerine Memlûk Devleti’nin idaresindeki Kuzey Suriye’ye geçtiler. Bayatlar burada, bilhassa Av-şar ve Beğdili boylarıyla birlikte 40.000 çadırdan fazla olduğu söylenen Türk­menlerin Bozok kolunu meydana getirir.

Bavat boyunun damgası

a- Kâsgarirya göre,

b- Resîdüddin’e göre,

c- Yazıaoğlu’na göre,

diler.  Buradaki Bayatlar’ın oynadıkları başlıca roller şunlardır:

1- Büyük bir ihtimalle Dulkadırlı Beyliği’ni kurmuşlar (1337), bununla ilgili ola­rak geniş ölçüde Maraş ve Elbistan böl­gesinin yeniden iskânına katılmışlardır.

2- XV. yüzyılın başlarında Kara Tatar-lar’dan boşalan Yozgat ve komşu yöre­lerde Bozok oymakları yurt tutmuştu. Bunlar arasında kalabalık sayıda Bayatlar da vardı. Bu Bayatlar kışın Kuzey Suri­ye’ye gittiklerinden Sam Bayatı adını ta­şıyorlardı. Bu Şam Bayati’nın bir bölüğü Akçalu (>Ağçalu) ve Akça Koyunlu ( >Ağça Koyunlu) boylarının kolları ile birlikte Kaçar boyunu teşkil ettiler ve XV. yüzyı­lın sonlarına doğru Kuzey Azerbaycan’­daki Gence yöresine gittiler. Bu Kaçar-lar’ın da bir kolu XVII. yüzyılın başlarında İran’daki Esterâbâd yöresine göç ettiril­di. XVIII. yüzyılın son çeyreğinden başla­yarak 1925 yılına kadar İran’ı idare eden Kaçar hanedanı bu Kaçar koluna men­sup olup Şam Bayatı’ndan çıkmış olma­sı  mümkündür.   Bozok’ta  kalan  Şam Bayatı kolu ise çiftçilik yaptığı ekinlik­lerde bir müddet sonra köyler kurarak tamamıyla yerleşik hayata geçmiştir.

3- İnallu, Akçalu ve Akça Koyunlu gibi büyük oymakların da yine bu Bayatlar’-dan çıkmış olması muhtemeldir.

4- Bayatlar’dan önemli bir kol, XV. yüz­yılın son çeyreğinde Akkoyunlu fethi üze­rine İran’a göç etti. Bunların bir kısmı Azerbaycan’da, önemli bir kısmı da He-medan’ın güneydoğusundaki Kezzâz ve Girihrûd yöresinde yurt tuttu. Bu sonun­cu Bayat kolu XVI. yüzyılın son çeyre­ğinde 10.000 çadır olup her yerde ara­nan cins atlar yetiştiriyorlardı. Sah Ab-bas Bayatlar’ın toplu halde yaşamaları­nı mahzurlu gördüğü için beylerinden bazılarını Azerbaycan’daki sancaklara ta­yin ederek onları dağıttı.

Aynı yüzyılda Horasan’da Nîşâbur böl­gesinde de Bayatlar yaşıyordu. Ancak bu Bayatlar’ın Moğol asıllı Bayaut oldukları anlaşılmıştır. Onlara Kara Bayat denil­mesi de buradan gelmiş olabilir. Asıl Ba-yatlar’ı bunlardan ayırt etmek için Ak Bayat yahut Öz Bayat (Bayât-ı mutlak) de­niliyordu. XIX. yüzyılın başlarında Ak Ba­yatlar Azerbaycan’da (5000 kişi], Tahran çevresinde (3000 kişi), Fars’ta Şiraz ta­raflarında (3000 kişi) olmak üzere üç kol halinde yaşıyorlardı. Kara Bayatlar ise eskisi gibi Nîşâbur dolaylarında (8000 ki­şi) oturuyorlardı.

5- Kanunî devrinde Kuzey Suriye’deki ana Bayat kolu yirmi obadan meydana

gelmişti. Fakat bu obaların nüfusları faz­la değildi. XVI. yüzyılın ikinci yarısında boyun başında bulunan Bozca adlı boy beyi ailesi, boy halkından birçok kimse­yi de yanına alarak İran’a gitti. Bunlar orada Bozcalu adıyla anıldılar ve varlık­larını geçen yüzyılın sonlarına kadar ko­rudular.

6- Anadolu’daki Bayatlar başsız kalmış olmakla beraber Pehlivanlı ve Reyhanlı gibi güçlü obaları da vardı. XVII. yüzyıl­da Bayat’ın obalarından çoğu kardeşle­ri Pehlivanlıların, geri kalanları da öbür kardeşleri Reyhanlılar’ın etrafında top­landılar. Böylece XVIII. yüzyılda Pehlivan­lılar 15.000 çadıra sahip güçlü bir oymak halinde Bozok’ta (Yozgat ve bazı komşu yöreler) oturuyor. Reyhanlılar da 3000 çadıra yükselerek yazı Sivas’ın güneyin­deki Yeni İl’de, kışı da Amik ovasında geçiriyordu. XIX. yüzyılda Pehlivanlılardın çoğu Yozgat-Ankara arasındaki yörede yerleştiler. Reyhanlılar da 1865’te Amik ovasındaki kışlağında yerleştirildi ve böy­lece Reyhanlı kasabası meydana geldi. Bayat’ın Kuzu Güdenli oymağı da Kayse-ri’nin Bucak Kışla yöresinde toprağa bağ­landı.

İrak’ta Kerkük bölgesinde oturan Ba­yatlar hakkındaki bilgiler ise XIX. yüz­yıldan geriye gitmiyor. Verilen bilgiye gö­re adı geçen yüzyılın başlarında Tâuk (>Dakûka) yöresinde 2000 çadır Bayat yaşıyordu. Bu Bayatlar’ın da İran Bayatları’ndan olmaları muhtemeldir.

Bayatlar büyük şahsiyetler çıkarmış boyların başında gelir. Oğuz elinin büyük manevî şahsiyeti Dede Korkut (Korkut Ata) Bayat’tan olduğu gibi büyük şair Fu­zûlî de bu boya mensuptur. Cem Sultan adına Osmanlı hanedanının eski ataları­na dair Câm-ı Cem-Âyin adlı eseri ya­zan Mahmud Oğlu Hasan’ın da Bayat’­tan olduğu bilinmektedir. İran Azerbay-canı’nda âşıklar tarafından saz eşliğin­de söylenen Bayatı adlı türkülerin aslı da, ismin gösterdiği gibi, Bayat boyunun ezgilerinden gelmektedir. Bayatlar’ın ye­tiştirdikleri cins atlar ise sadece İran’­da değil Irak’ta da en beğenilen atlar­dan sayılıyordu.

Diyanet İslam Ansiklopedisi

İlgili Makaleler