Tarihi Şahsiyetler

Barak Han Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi, -Çağatay Hanı-

Barak Han, (ö. 670/1271) Çağatay hanı (1266-1271).

Çağatay Han’ın torununun oğludur. Babası Yisün-Tuva, 1251 yılında Müngge (Mengü) Kağan’ın seçimine muhalefet edip daha sonra da suikast hareketin­de bulundukları için yasa gereği idam edilen şehzadeler arasındaydı. Bu hadi­seden sonra içlerinde Barak Han ve kardeşlerinin de bulunduğu katledilen şeh­zadelerin çocukları terbiye edilmek üze­re Karakurum’da bırakıldı. 1264’de kardeşi Arık-Buka’yı bertaraf ettik­ten sonra güç kazanıp kağan olan Kubilay Han, Çağatay Hanı Algu’nun (1261-1266) ölümü üzerine tahta geçen Müba­rek Şah’ın bu hareketini uygun görme­yerek yanında bulunan Barak’a yarlık verip kardeşleriyle birlikte gönderdi. Barak Han, Çağatay hanı olduktan sonra duruma hâkim olduğu gibi selefi Müba­rek Şah’ı da hâkimiyetini tanımaya mec­bur bıraktı. Muteber kaynaklardan Cemâl-i Karşîve Muînüddin-i Natanzî, onun hanlığa geçiş tarihi olarak 664 (1266) yı­lını vermektedirler.

Barak’ın faaliyetleri, Kubiiay Han’ın Türkistan’da Moğol hâkimiyetinin bütün­lüğünü koruma çabalarına önemli bir darbe vurdu. Ancak bu aynı zamanda Barak’ın durumunu da zorlaştırmıştı. Barak, Ögedey Kağan’ın torunu Kaydu Han’a, İlhanlı Hükümdarı Abaka Han’a ve Kubiiay Kağan’ın üzerine gönderdiği Türkistan Valisi Emîr Mogultay’a karşı kendi ulusunu korumak mecburiyetin­de kaldı. 1267’de Cuci ulusundan yardım alan Kaydu Han ona karşı üstün­lük sağladı; yenilen Barak Han Semerkant’a çekildi. Yeniden savaş hazırlıkla­rına başladığı sırada Kaydu barış tekli­finde bulundu. Bunun üzerine 1269 ya­zında Talaş yakınlarında Kaydu Han ve Barak Han birlikte kurultay yaparak kar­deşlik ve dostluk andı içtiler. Bu kurul­tayda Çağatay ulusunun Kaydu Han’a tâbi olması ve Mâverâünnehir’in büyük bir kısmının Barak’a bırakılması, ancak burada da ziraî sahaların Kaydu tarafından vali tayin edilen Mesud Yalvac’ın idaresine verilmesi ve onun Kaydu Han’a bağlı olarak çalışması kararlaştırıldı.

Böylece Algu Han ile başlayan ve Ba­rak Han ile devam eden Çağatay ulusu­nun istiklâl hareketi kaybedilmiş olu­yor, kağanlık ulusu yerine Kaydu ulusu­na tâbi bir Çağatay ulusu ortaya çıkıyor­du. Yine kurultayda alınan karara göre Kaydu Han, Barak Han’a İlhanlılar üze­rine yapacağı seferde yardımcı olacaktı.

1270’de Barak Han, Kaydu Han’­dan da yardımcı kuvvetler alarak Ceyhun ırmağını iki kol halinde geçmiş, birin­ci kol Tirmiz üzerinden Bedahşan, Tâle-kân ve Şibergan’a, ikinci kol Amuy üze­rinden Merv ve Mervcik üzerine ilerle­miş ve her iki kol Nîşâbur önlerinde bir­leşmişti. Burada Abaka Han’ın kuvvetlerini mağlûp eden Barak Han Nîşâbur’u aldı, ardından Çağataylı hanzâdelerden olduğu halde İlhanlılar’ın hizmetinde bu­lunan Nikudar’a haber göndererek Abaka Han’ı arkadan vurmayı teklif etti. Abaka Han durumu önceden hissederek Ni-kudar’ı bir baskınia hapsettirdi ve böy­lece iki ateş arasında kalmaktan kurtul­du. Bu arada Kaydu Han’ın verdiği yar­dımcı kuvvetler bir hoşnutsuzluk çıka­rarak Barak Han’ı terkettiler. Yapılan ikinci muharebede Abaka Han galip gel­di. Ertesi yıl İlhanlı or­duları Ceyhun ırmağını geçerek Buhara’ya kadar ilerlediler. Ardından Kaydu Han, kan kardeşine yardım bahanesiyle Çağatay ülkesine girdi. Barak Han Kay­du Han ile buluşamadan kederinden ve­fat etti. Bazı kaynaklara göre ise buluş­ma olmuş ve Barak Han. kendisine ikram edilen şerbetten zehirlenip ölmüştür.

Barak Han ölümünden bir yi! Önce İs­lâmiyet’i kabul etmiş ve Sultan Gıyâseddin unvanını kullanmaya başlamıştı. Öl­düğü zaman geride Beg Timur, Tuva, Tokta, Uladay, Bozma adlı beş oğlu kal­mıştı. Çağatay ulusunun istiklâli oğlu Tu­va Han zamanında gerçekleşecektir.

Diyanet İslam Ansiklopedisi

İlgili Makaleler