33Sosyoloji Sözlüğü

BANKACILIK

 

BANKACILIK

 

Bankacılık, banka
olarak adlandırılan ku­rumların İşlem ve/veya faaliyetlerini İfade et­mektedir.
Bankaların üstlendikleri fonksiyon­lar, hem ulusal, hem de uluslararası düzeyde
para ve para ile ifade edilen değerlerin alımı­nı, satımını, değişimini,
transferini ve plasma­nını kapsamaktadır. Bankalar genel bir eğilim olarak şu
şekilde sınıflandırılmakladır:

 1-Tica-ri bankalar ve merkez bankaları;

 2- Ticari ban­ka kapsamına girmeyen kuruluşlar. Bu kuru­luşlar
tasarruf ve kredi birlikleri gibi organi­zasyonlardır.

Günümüzde en Önemli
bankacılık türleri, ti­cari bankacılık ile merkez bankacılığıdır. Tica­ri
bankacılık, para ve paranın ikamesi olan menkul değerlerin alım-satım faaliyeti
olarak tanımlanabilir. Bunun yanında bu tür bankacı­lıkta bir çok finansal
hizmet sunulabilmekte­dir. Ticari bankaların bireylerden, firmalar­dan ve resmi
kurumlardan sağladıkları mevdu­at ve öz sermayeleri, fon kaynaklarını oluştur­maktadır.
Fon kullanım alanları ise, krediler ve diğer plasmanlardır. Bankaların kârı,
fon kullanım alanlarından sağladıkları faiz ve ge­lirler ile fon kaynaklarına
ödedikleri faiz ve gi­derler arasındaki farktan doğmaktadır.

Bankalar kendilerine
yatırılan mevduatı ta­lep edildiğinde ödeyebilmek için daima nakit bulundurmak
zorundadırlar. Bu nedenle, ak­tiflerin bir kısmı kolayca nakle çevrilebilecek
şekilde tutulmaktadır. Uygulamada zorunlu ve gönüllü karşılıklar olarak
adlandırılan bu fonlar,  bankacılık  sisteminin 
güvenilirliğini

sağlamada son derece
önemlidir. Fon kaynak­larından gelecek herhangi bir talebi karşılaya­bilecek
pozisyonu gerçekleştiren bankalar, kaydi para İhraç ederek veya yeni kredi
imkân­ları sunarak müşterileri için ilave kredi kolaylı­ğı sağlayabilmektedir.
Bankaların bu şekilde sunabilecekleri kredi miktarı toplam nakit miktarım
önemli ölçüde aşabilmektedir. Ban­kaların bu faaliyetlerine devam edebilmeleri
bankacılık sistemine güvenirliliği sürmesine bağlıdır. Daha açık bir ifadeyle,
bankalar kar­şılık miktarını ve mevduatını nakte çevrilme ihtimalini gözönünde
bulundurarak, mevdua­tın bir kaç katı kadar kredi verebilmektedir.

Merkez bankacılığı,
merkez bankalarının fonksiyonlarıyla ilgilidir. Merkez bankaları devletlerin
bankeri durumundadır ve aynı za­manda ticari bankalar ve/veya diğer finansal
kuruluşlar için önemli fon kaynağı olma özelli­ğine sahiptir. Merkez bankaları,
hükümetle iş­birliği içinde ülkenin para ve kredi politikaları­nın
formülasyonundan ve icrasından sorumlu­dur. Bazı ülkelerde merkez bankaları
özellik­le bankacılık sisteminin düzenlenmesini sağla­mak amacıyla
oluşturulmuştur. ABD’dekİ Ve-dera! Reseıvc System buna örnektir. Bazı du­rumlarda
ise, merkez bankaları bir gelişme sü­reci içerisinde yukarıdaki fonksiyonları
yerine getirebilecek düzeye gelmiştir. İngiltere’deki Bank of Englaml’m durumu
buna örnek teşkil etmektedir.

Finansman şirketleri,
tasarruf bankaları ve yatırını bankaları gibi banka olarak adlandırı­lan bazı
kurumlaryukarıda tanımlanan banka­cılık fonkisyonlcırını yerine
getirememekledir. Bu kurumlar literatürde finansal aracılar ola­rak ifade
edilmektedir. Ekonomik fonksiyon­ları, fon fazlası olanlar ile fon ihtiyacı
olanlar arasında bağlantı sağlamaktır. Bu tür finansal aracılar ticari bankalar
gibi, para veya satmal­ına gücü olan herhangi bir araç yaratmamakta­dır. Diğer
bir ifadeyle, kendilerine gelen fon­lardan daha fazla miktarda kredi sağlayama­maktadır.

Bankacılık uzun bir
geçmişe sahiptir. Günü­müzdeki bankacılık sistemlerinin oluşması uzun bir zaman
İçinde gerçekleşmiştir. İlk ban­kalar genellikle, değişik ülke paralarının
değişmesi ve arayla ilgilenmiştir. Daha sonraki dö­nemlerde, hem mal, hem de
kıymetli evrakla ilgili işlemler yapan ve para transferi ve hesap yoluyla ödeme
imkânları sağlayan tüccar ban­kacılık ortaya çıkmıştır. Tarihsel gelişim için­de
önemli bir faaliyet de, bankacılıkta mevdu­at kabulünün söz konusu olmasıdır.
Özellikle İngiliz bankacıları mevduat bankacılığı alanın­da önemli yenilikler
getirmiştir. Bu yenilikler­den sonra çek kullanımı, bankaların para ya­ratma
işlevleri gelişmiştir. Bankacılığın geliş­mesinde rol oynayan önemli
faktörlerden biri de devredilebilir kredi araçlarının kullanılma­ya başlanmasıdır.

Değişik ülkelerdeki
bankacılık sistemleri kıs­men farklılık gösteriyor olsa da, bir çok açı­dan
ortak Özellikler taşımaktadır. Temel fark­lılıklar, kullanılan organizasyon ve
tekniklerin detaylarıyla ilgilidir. Bununla beraber, ulusla­rarası iletişim
imkanlarının artması ve başarılı ülke uygulamalarının diğer ülkelerde de be­nimsenmesi
sonucu, bu tür farklılıklar zaman­la azalmaya başlamıştır. Bankacılık
sistemleri, genel olarak sistemin dayandığı yapılar dikka­te alınarak
sınıflandırılmaktadır. Günümüzde ünite, şube ve karma olmak üzere üç bankacı­lık
sistemi bulunmaktadır. ABD’deki bankacı­lık sistemi ünite bankacılığına
örnektir, 1971 yılında bu ülkede 205 milyon nüfusa hizmet veren 24.600 şubeli
14.300 banka bulunmak­taydı. Buna karşılık aynı yılda İngiltere’de 49 milyon
nüfusa hizmet sunan 14.300 şubeli 6 banka bulunmaktaydı. İngiltere’deki sistem
ise şube bankacılığının tipik bir örneğidir. Fransa, Batı Almanya ve
Hindistan’daki kar­ma bankacılık sistemlerinde de bölgesel veya yerel bankalar
ulusal düzeyde hizmet sunan bankalarla birlikte faaliyet göstermektedir.

Planlı ekonomilerde
nisbeten farklı bir ban­kacılık sistemi oluşmuştur. Sovyetler Birlİği’n-de
bankacılık sistemi 1930’tardaki kredi re­formlarından sonra ortaya konulmuştur.
Dev­let bankası durumundaki Gosbank, merkezi-lcştirilmiş bulunan tüm kısa
vadeli kredi işlem­lerini kontrol etmektedir. Bununla beraber bu bankanın
faaliyetleri sadece finansal işlcm-lerlesınırlandınlmamıştır.Gosbank’ın uzman-

ları Komünist Parti
organlarında yer alarak devletin ekonomik ve finansal faaliyetlerinde etkin rol
oynamaktadır. Sosyalist ekonominin kaynak tahsisini sağlamak, sistemde yer alan
bir yatırım bankasına (Stroibank) verilmiştir. Bunun yanında uluslararı
finansal İşlemleriyü-rütmek amacıyla Dış Ticaret Bankası (Vncs-horgbank) da
bankacılık sisteminde önemli bir yere sahiptir. 4000 şubeye sahip Gesbank 240
milyon nüfusa hizmet vermektedir. Ges-bank’ın fonksiyonu, sadece ulusal
bankacılık hizmetlerini (nakit, kredi ve ödeme ihtiyaçları­na cevap verme gibi)
karşılamaktır.

Dikkat çeken diğer bir
bankacılık sistemi de İslâmi prensiplere göre örgütlenen ve faizsiz bankacılık
olarak da bilinen özel finans ku­rumlandır. İslam bankaları üç kategoride ör­gütlenmiştir:
Kalkınma bankaları, özel amaçlı İslâm bankaları ve İslâmi ticari bankalar. İs­lâm
bankaları, bir taraftan ticari bankaların sunduları fonksiyonların bir kısmını
İcra eder­ken diğer yandan da bu bankaların İslâmi prensiplere göre uygun
olmayan faaliyetlerini değiştirerek sunmaktadır.

Bankacılık kapsamına
giren işler büyük ölçü­de ödünç alma ve verme işlemleridir. Diğer iş kollarında
olduğu gibi bankacılıkta da serma­ye önemlidir. Bununla beraber bankalar iş­lem
ve/veya faaliyet hacimlerine oranla nisbe­ten daha küçük bir sermaye miktarıyla
çalış­maktadır. Bu nedenle bankaların sermaye ve rezerv pozisyonları,
plasmanlarından doğabi­lecek zararlara karşı önemli bir güvencedir. Bir çok
ülkede, bankanın plasmanları ile ser­mayesi arasında olması istenen oran veya
oranlar yasal olarak belirlenmektedir.

Bankacılık
işlemlerinin temel Özellikleri, ana hatlarıyla, bilançolardan elde edilebilmek­tedir.
Bankaların temel pasifleri rezervleri, sermayeleri ve mevduattır. Mevduat yerli
ve yabancı gerçek ve tüzel kişilerden toplanabil-mektedir. Mevduat değişik
açılardan tasnif edilebilmektedir. Vadeli ve vadesiz mevduat; tasarruf mevduatı
ve cari hesaplar gibi. Banka­ların aktif yapıları ise değişik bir kompozisyon
göstermektedir. Nakit, likit aktifler (risksiz bir şekilde nakte çevrilebilen
kısa vadeli menkul kıymetler) orta ve uzun vadeli menkui kıy­met portföyü veya
yatırımlar, krediler, avans­lar ve sabit aktifler (bina, mobilya vb.) önemli
olan aktif kalemlerdir. Ayrıca bankalar bilan­çolarında tahakkuk etmiş, fakat
gerçekleştiri­lememiş işlemleini yansıtabilmek amacıyla özel aktif ya da pasif
hesabı kullanmaktadır.

Bankalar mevduatlarını
değişik yollarla artır­ma imkanına1 sahiptir, banka açtığı bir krediyi bir cari
hesaba transfer etliğinde veya bu kre­dinin çekle kullanımın sağlayabildiği
durum­larda yeni mevduat yaratabilmektedir. Bunun yanında merkez bankasınca
finanse edilen devlet harcamaları arttığında, bankaların mev­duatında bir artış
olmaktadır.

Banka, aktiflerini de
değişik şekillerde mobi-Iize edebilmektedir. Kredilerin geri ödenmesi­ni lalep
etme, menkul kıymet satışı ve merkez bankasından borçlanma en çok uygulanan şe­killerdir.
Şüphesiz, nakit elde etmenin fiyatı kullanılan yönteme göre değişiklik
göstermek­tedir. Likit aktifler ve yatırımlar genellikle bir arada
bulunmaktadır. Bu iki fon kullanım ala­nının ayrımı, kişisel tercihlere bağlı
bulunuyor olsa da aralarında önemli birfarklılık vardır. Bu da, likidite ve
pazarlanabilmc arasındaki ilişkilere bağlı olmaktadır.

Endüstriye uzun vadeli
kredi veren bankalar likidite sorunuyla karşılaşmamak için daha fazla sermaye
fonu vadeli mevduatlar daha fazla kısmını kullanmaktadır. Her ülkede ban­kacılık
işlemlerinin temeli olan kısa vadeli kre­diler işletme sermayesi ve geçici
olarak sabit sermaye sağlamaya yöneliktir. Diğer önemli bankacılık türü olan
merkez bankacılığı XIX. yüzyılda İngiltere’de yaşanan finansal krizden sonra
güdneme gelmiş ve bir çok ülkede uygu­lama alanı bulmuştur. Piyasa
ekonomilerinde sık sık ortaya çıkan üretim ve istihdamdaki dalgalanmaları
bankaların etkileyebildiği anla­yışı, bankacılık faaliyetlerinin bir üst kurum
ta­rafından kontrol edilmesi fikrini yaygınlaştır-mıştır. Bu nedenle merkez
bankaları, ülkele­rin ekonomik ve finansal gelişmelerinden so­rumlu
tutulmuştur. Merkez bankalarının en önemli görevi sağlam bir ticari bankacılık sis­temini
oluşturmak ve korumaktır. Şüphesiz, tüm finansal yapının merkez bankalarının de­netimi
altında olması gerekitği de gözden kaçı­rılmamalıdır. Çünkü ekonomik İstikrarın
bir

kaynağı para arzıdır.
Merkez bankaları ülkele­rin dış ticaret ve finansal ilişkilerini de düzen­lemektedir.
Merkez bankasının diğer bir fonk­siyonu da bankacılık hizmetleri sunmasıdır.
Gelişen ülkelerde ise Özel finansal kurum ve araçların geliştirilmesi görevi de
merkez ban­kalarında bulunmaktadır.

Merkez bankaları
ticari bankaların faaliyet­lerini etkileme, düzenleme ve kontrol etmede değişik
teknikler geliştirmiştir. Temel amaç bankaların para yaratabilme iktidarını
yönlen­dirmektedir. Açık piyasa İşlemleri, reeskont politikası, kanuni
karşılıklar politikası ve kre-dİ tavanları bunların en önemli olanlarıdır. Pa­ra
arzının bu genel kontrol aletleri yanında, farklılaşiırılmış ıskonto oranları,
menkul kıy­ma portföylerinin yenidnc düzenlenmesi ve tüketici kredilerin
kontrolü gibi özel araçlar da kullanılmaktadır.

Kasım 1988 tarihi
itibariyle Türkiye’de Ban­kacılık kesimine ilişkin veri ve bilgileri şu şekli­de
özetlenebilir. Banka Savısı

A.  T.Mcrkez Bankası                                  1

B.  Milli Ticaret Bankaları                          33 Kamusal Sermayeli
Bankalar                  8 Özel Sermayeli Bankalar                        25

C.  Diğer Ticaret Bankaları                        20 Türkiye’de Kurulmuş
Yabancı

Ortaklı Bankalar                                    5

Türkiye’de Şube Açan

Yabancı Bankalar                                 15

D.  Kalkınma ve Yatırım Bankaları               7 Kamusal Sermayeli
Bankalar                  4 Özel
Sermayeli Bankalar                        
3

Türk Bankacılığı İle
İlgili Bazı Göstergeler

Kasım 1988

Şube sayısı                                            6,538

Banka sayısı                                             
61

İtibari Sermaye                               3,992,600

(milyon TL)

Ödenmiş sermaye                           2,462,360

(milyon TL)

İhtiyat akçeleri                                1,447,940

(milyon TL)

Plasmanlar                                    35,974,512

(milyon TL)

Krediler                                       
23,099,899

(milyon TL)

Mevduaı                                      
23,661,580

121

BANKACILIK

{milyon TL)

Döviz Tevdiatı                                      9,068

(milyon TL)

Tasarruf”
mevduatı                        
11,470,1)55

(milyon TL)

Mevduat
sertifikası                         
1,154,972

(milyon TL)  _________

Bankalar Birliği,
Aylık Göstergeler, Ocak 1989.

Nazım EKREN Bk.
Faizsiz Bankacılık; Finansal Piyasalar; Para-

 

İlgili Makaleler