Nedir ?

Bahreyn Nedir, Ne Demek, Kur’an’da Bahreyn Kavramı Anlamı

Bahreyn, Kur’ân-ı Kerîm’de geçen “iki deniz” anlamında bir kelime.

Kur’ân-ı Kerîm’de dört yerde (Kehf 18/60; Furkân 25/53;Neml 27/ 61; Rahmân 55/19) el-bahreyn, bir yerde de (Fâtır 35/12) el-bahrân şeklinde geçer. Kehf sûresinde Hz. Musa’nın Hızır’la buluşmak üzere varmak istedi­ği yerden söz edilirken “iki denizin bir­leştiği yer” anlamında mecmau’l-bahreyn tabiri kullanılmış, Furkân ve Fâtır sûrelerinde bu iki denizden birinin tat­lı ve içimi hoş, diğerinin tuzlu ve acı ol­duğu belirtilmiştir. Ayrıca Furkân ve Rahman sûrelerinde bu iki denizin ara­sında, birbirine karışmalarını önleyen berzah’tan söz edilmiş, Nemi sûresin­de ise berzah yerine hâdz (engel) tabiri kullanılmıştır.

Âyetlerde bilgi verilmediği için bu iki denizin hangi denizler olduğu hakkında kesin bir şey söylemek mümkün değil­dir. Bununla birlikte bazı tefsirlerde bun­lardan biriyle nehirlere, diğeriyle de bu nehirlerin döküldüğü denizlere işaret edilmiş olabileceği ileri sürülmüş, Dicle ve Nil nehirleriyle bunların döküldüğü deniz­ler bu hususta örnek olarak zikredilmiş­tir. “Mecmau’l-bahreyn”i tefsir ederken müfessirlerce ileri sürülen görüşler de birbirinden çok farklıdır (bk. mecmau’l-Bahreyn). Mücâhid’e göre berzah, göz­le görülmeyen ve tatlı suyu tuzlu suya karıştırmayan bir engeldir {Tefsir, 11, 454-455; Taberî, XVII, 25). Fahreddin er-Râzî ise bunun denizler arasındaki kara par­çası olduğunu söylemiştir {Tefsir, XXIV, 101). Çağımızda yapılan ilmî çalışmalar­dan ve deniz dibi araştırmalarından alı­nan sonuçlar Mücâhid’in görüşünü doğ­rular mahiyettedir. Yoğunluğu birbirin­den farklı olan sular ve denizler birbiri­ne tam anlamı ile karışmamakta veya deniz dibinden fışkıran tatlı su kaynak­ları iki denizin karışmasına engel olmak­tadır (bk. M. Bucaille, s. 287-288).

Kur’ân-ı Kerim’de insanoğlunun dik­katini tabiata ve tabiat olaylarına çe­ken pek çok âyet vardır. Bu âyetlerde Allah’ın varlığı, sonsuz kudreti, yüce­liği ve birliği, diğer bir ifade İle tevhid inancı anlatılmaktadır. Farklı özellikle­rinden dolayı birbirine karışmayan de­nizlerin zikredildiği âyetlerde de bu ama­cın göz önünde bulundurulduğu anlaşıl­maktadır.

Tasavvufta “bahreyn”den maksat vücûb ve imkân daireleridir. Bahr-i vücûb, tam olarak zaruretin hâkim olduğu ve irade­nin tesirli olmadığı varlık alanıdır. Bahr-i imkân ise “mümkin” varlıkların teşkil ettiği ve iradenin tesirli olduğu alandır.

Diyanet İslam Ansiklopedisi