Tarihi Eserler

Ayşekadın Camii Nerede, Tarihi, Mimari, Özellikleri, Hakkında Bilgi

Ayşekadın Camii, Edirne’de İstanbul yolu üzerinde Ayşekadın semtinde XV. yüzyıla ait cami.

Kapı üstündeki Arapça kitabesine gö­re, Sultan Yıldırım Bayezid’in oğlu Çele­bi Mehmed’in kızı Ayşe Sultan tarafın­dan, “telâhü ehlü irfan” ibaresinin ebced hesabıyla karşılığı olan 873 yılının Muharrem ayı başlarında (Temmuz 1468) inşa edilmiştir. Caminin yanındaki abdest muslukları ise 1057’de (1647) Hacı Musli adlı bir hayır sahibi tarafından yap­tırılmıştır. Bâdî Efendi, Edirne’de bü­tün eski eserlere büyük ölçüde zarar ve­ren Ramazan 1165 (Temmuz 1752) zel­zelesinde kubbesinin ve minaresinin yı­kılmış olduğunu, 1308’de (1890-91) ise yıldırım düşmesi sonucu minaresinin bir daha zarar gördüğünü bildirmek­tedir.

Ayşekadın Camii tamamen kesme taş­tan itinalı bir işçilikle yapılmış olup kare planlı ve tek kubbelidir. Esas harimin dı­şında kagir bir son cemaat yeri yapılma­mıştır. Sol tarafta bir duvarla sınırlanan bu kısım, ahşap direklere dayanan Öne meyilli ahşap bir çatıyla örtülüdür. As­lında da böyle fakat daha değişik biçim­de bir ahşap çatının varlığı tahmin edi­lebilir. Harime giriş, bu tip camilerde gö­rülen usule aykırı olarak yandadır. Böy­lece kuzey duvarı, iki pencerenin arasın­da kalan mihrap ile kesintisiz bir son cemaat namaz mekânı olmuştur.

Harimi örten kubbeye geçiş dilimli tromplar ile sağlanmıştır. Ancak aşırı yükseltilmiş olan sekizgen kasnak, kla­sik Türk mimarisine çok aykırı olduğundan caminin nisbetleri ve dolayısıyla dış görünüşü bozulmuştur. Bu bakımdan kasnak ve kubbenin 1752 zelzelesinden sonraki tamirde yeniden yapıldıkları kuv­vetle muhtemeldir. Her cephede altlı üst­lü dört pencerenin varlığının klasik nis-betlere uygun olmasına karşılık tromp­lar hizasındaki üçlü pencerelerin de bu ihya sırasında açıldıklarına ihtimal veril­mektedir. Caminin yapıldığı devrin özel­liklerini belli eden nişü mukarnaslar ile süslü mihrabı gerçekten çok güzel bir eserdir. Sağ taraftaki minarenin şerefe çıkmalarının bilezikler halinde yapılışı bu kısmın geç devre ait olduğunu belli eder­se de kürsü ve pabuç kısımları orijinal­dir. Kürsünün Bursa kemerli az derin nişlerle hareketlendirdiği görülür. Göv­de başlangıcını belirten bileziğe kadar yükselen pabuç kısmında ise her bölüm yarım yuvarlak ve aşağıya doğru uçları sivrilen çubuklarla ayrılmış, her bölü­mün içine kabartma bir kabara işlen­miştir.

Ayşekadın Camii’nin avlu duvarına bi­tişik, kitâbesiz fakat klasik üslûpta siv­ri kemerli güzel bir çeşme vardır. Yine avlu duvarının bir köşesinde demir lok­ma parmaklıklı, iki tarafa yüzü olan ve 1222 (1807) tarihinde ihya edildiğini bil­diren kitâbeli bir de sebil bulunmakta­dır. Caminin hemen karşısında bulunan Ekmekçizâde Ahmed Paşa Kervansarayı, 1018’de (1609-10) yaptırılmış olmasına rağmen Ayşekadın Kervansarayı olarak tanınmıştır. Cami. mimari bakımdan gös­terişli kervansaray ve avlusundaki ulu çı­nar ile güzel bir eski şehir köşesi teşkil etmektedir.

Diyanet İslam Ansiklopedisi