Bilim

Ay’daki Büyük Mucize (Bilim ve Yaşam)

Ay’daki Büyük Mucize

Bilim-2/ay Dünya’nın uydusu olan Ay, yeryüzünde insan yaşamına elverişli koşulların var olmasında çok büyük bir öneme sahiptir. Ay’ın özellikleri incelendiğinde, Dünya üzerindeki canlı yaşamı için özel olarak yaratıldığı anlaşılmaktadır.

“…Güneş’i ve Ay’ı sizin emrinize verdi.” (Nahl Suresi,12)

Samanyolu Galaksisi; içinde “mavi gezegen” olarak tanımlanan Dünya’nın da bulunduğu ve bilim adamları tarafından sonsuz olduğu ifade edilen evrendeki sayısız galaksiden biridir. Samanyolu Galaksisi’nde, yaklaşık dört yüz milyar güneş bulunduğu belirtilmektedir. Bunlardan sadece bir tanesi Dünya’nın ısı ve ışığından yararlandığı Güneş ve onun sistemidir. Dünya bu Güneş Sistemi’nin etrafındaki ve kendi ekseni etrafındaki dönüşünü gerçekleştirirken onu çok yakından takip eden bir de uydusu vardır: Ay.

Ay, 3476 km. çapında, Dünya’nın küçük bir maketi gibidir. Kütlesi Dünya’nın 1/8’i kadardır. Belirli bir atmosfere sahip değildir ve Dünya’ya yaklaşık 384.000 km. uzaklıkta bulunmaktadır. Dünya, Ay ile birlikte Güneş Sistemi’nin çekim merkezinde döner. Ancak ikisi arasındaki kütle-çekim farklılığından dolayı, Ay’ın Dünya’nın çevresinde döndüğünü söylemek daha doğru olacaktır.

Ay’ın Dünya Üzerindeki Etkileri

Dünya’nın uydusu Ay, büyük hacmi sayesinde yeryüzünün dönme merkezini sabitleyerek, yaşam için elverişli iklim koşullarının korunmasını sağlar. Dünya’nın çekirdeğindeki sıvı halin korunmasında da Ay’ın çekim gücü etkilidir. Bu durum Dünyanın manyetik alanını sabit tutar. Bu manyetik alan sayesinde yeryüzü kozmik radyasyondan direkt olarak etkilenmez.

Ay, okyanusları kendisine doğru çekerek Dünya’nın dönüş hızını yavaşlatır. Bununla birlikte, Ay her yüzyıl, günleri saniyenin binde 1,1’i kadar süre uzatmaya devam etmektedir.

Ay Olmasaydı;

Dünya’nın kendi ekseni etrafındaki dönüş süresi 10 saat olacak, günler kısalacaktı.

• Dünya, iklim koşullarından ötürü şiddetli fırtınaların ve kasırgaların hiç kesilmediği bir gezegen olurdu.

• Atmosfer bugünkü gibi olmazdı. Daha kalın bir atmosfere sahip olurduk.

• Gel-git olayları % 70 oranında azalırdı. Ay ışığında etkinliğini sürdüren canlılar gelişmezdi. Bilindiği gibi, bazı canlı türleri üreme için Ay’ın evrelerini izlemektedirler.

• Mevsimler olmazdı.

• Gel-gitler olamayacağı için Dünya’da yaşam oluşmazdı. Dünya sadece Güneş’in varlığı ile oluşan mevsimler, rüzgarlar ve yağmurların var olduğu boş bir gezegen olurdu.

Bütün bunlar, Yüce Allah’ın, Ay’ı insan yaşamına elverişli koşulların yeryüzünde var olması için özel olarak yarattığını göstermektedir. Bunun yanı sıra Güneş Sistemi’ndeki tüm gezegen yörüngeleri elips iken, Ay’ın Dünya çevresindeki yörüngesinin mükemmele yakın bir daire olması, Dünya’nın dönüşü ile tam olarak aynı şekilde kendi etrafında dönmesi (ki bu yüzden Ay’ın hep bir yüzünü görürüz) gibi detaylar da Ay’ın özel yaratılışına işaret etmektedir. Yüce Allah, Güneş’i de Ay’ı da insanların hizmetine verdiğini ve bunların her birinin Rabbimiz’in sayısız nimetlerinden olduğunu Kuran’da şöyle bildirmiştir:

Güneş’i ve Ay’ı hareketlerinde sürekli emrinize amade kılan, geceyi ve gündüzü de emrinize amade kılandır. Size her istediğiniz şeyi verdi. Eğer Allah’ın nimetini saymaya kalkışırsanız, onu sayıp-bitirmeye güç yetiremezsiniz. Gerçek şu ki, insan pek zalimdir, pek nankördür. (İbrahim Suresi, 33-34)

Kaynak : bilimdunyasi.net

İlgili Makaleler