Tarih

Aşıkpaşazade Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

Aşıkpaşazade, (ö. 889/1484’ten sonra) Osmanlı tarih yazarı.               ,

Asıl adı Derviş Ahmed, mahlası Aşıkî’dir. Fakat daha çok büyük dedesi olan Âşık Paşa’ya nisbetle Âşıkpaşazâde adıy­la anılır. Hayatı hakkındaki bilgiler he­men sadece yazmış olduğu Osmanlı ta­rihine dayanmaktadır. Kendi ifadesine göre 803 (1400) yılı civarında [Târih, s. 35) Amasya sancağının Mecitözü kaza­sına bağlı Elvan Çelebi köyünde doğdu. Küçük yaştan itibaren tekke çevresinde yetişti, çok gezdi ve zamanın ünlü şah­siyetleriyle tanıştı. Gençlik yıllarında bir müddet Geyve’de Yahşi [Keşfü’z-zunûn,1,283rte Bahsi) Fakih’in evinde kaldı. Fet­ret Devri’nin bazı olaylarına ve II. Mu-rad’la Düzmece Mustafa arasındaki mü­cadeleye şahit oldu. Bir süre Konya’da Sadreddin Konevî Zâviyesi’nde misafir olarak kaldı ve Şeyh Abdüllatîf el-Kudsî’-den el aldı. 1437’de hacca gitti, dönüş­te Mısır’a uğradı. Daha sonra Paşa Yiği-toğlu İshak Bey’in himayesinde bir müd­det Üsküp’te kaldı. II. Murad’ın bazı se­ferlerine katıldı ve onun iltifatını kazan­dı. Fâtih Sultan Mehmed’in, şehzadeleri Mustafa ve Bayezid’in sünnetleri müna­sebetiyle 1457 yılında Edirne’de yaptır­dığı şenliklere katildi; bu sırada Fâtih’­ten bazı ihsanlar gördü. 874’te (1469-70) kızı Râbia’yı müridi Şeyh Seyyid Ve-lâyet’le evlendirdi. Meşhur tarihini ta­mamladığı 1484 yılında yaşı seksen beş civarında idi. Onun büyük bir ihtimalle bu tarihten sonra öldüğü kabul edilmek­tedir. Mezarı da muhtemelen İstanbul’­da Haydar mahallesinde büyük dedesi Âşık Paşa adına inşa ettirdiği cami ha-zîresindedir.

Âşıkpaşazâde daha çok Tevârîh-i Âl-i Osman adlı eseriyle tanınmaktadır. Ha­yatının sonlarına doğru yazmaya başla­dığı tarihinin Yıldırım Bayezid devrine kadar gelen kısmını Yahşi Fakih’in me-nâkıbnâmeşinden, bu padişahın 1391’de Macarlar’la yaptığı savaşı Kara Tİmur-taş’m oğlu Umur Bey’den. 1402’deki An­kara Savaşı’nı bu savaşta solak olarak bulunan birinden nakletmiş, II. Murad ve Fâtih dönemlerini ise bizzat kendi göz­lemlerine dayanarak kaleme almıştır. Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan Fâtih devri sonlarına (eserin çeşitli yazmalarında bitiş tarihi farklıdır) kadar gelen bu eserde konular bablar ve soru – cevap şeklinde ele alınmıştır. Müellifin yaşına ve muh­temel ölüm tarihine bakılırsa 166. bab-dan sonraki kısımların başkaları tarafın­dan eklenmiş olabileceği düşünülebilir.

Çoğu yurt dışında olmak üzere ondan fazla yazma nüshası bulunan Âşıkpaşa­zâde Târihi’nm üç ayrı neşri vardır. Ese­rin ilk neşri Alî Bey tarafından yapılmış­tır (İstanbul 1332). Bu neşirde eser 1502 yılına, Friedrich Giese (Leipzig 1929) neş­rinde 1492’ye kadar gelir. Atsız’ın yap­tığı neşir ise (İstanbul 1949) eserin 161 babını ve sadece Âlî Bey neşrinde bu­lunan “Fasıl” adlı son bölümünü ihtiva eder. Yakın zamana kadar pek tanınma­yan Âşıkpaşazâde Târihi’nin asıl Öne­mi, ilk standart Osmanlı tarihlerinden biri olmasından gelir. Eser daha yazıl­dığı devirde Neşri’nin  Cihannümâ’sına kaynak olmuş, ancak XVI. yüzyıl Os­manlı tarihçileri genellikle Neşrî’nin da­ha derli toplu olan eserini kullanmayı tercih etmişlerdir. Diğer taraftan, muh­temelen Kâtib Çelebi’nin biraz hafife alan ifadesinden {Keşfü’z-zunûn, I, 283) dolayı uzun süre unutulan Tevârîh-i Âî-i Os­man, gerçek ve modern mânada ilk defa Hammer tarafından kullanılmıştır. Ma­hiyeti itibariyle anonim Tevârîh-i Âl-i Osman’lardan pek farklı olmayan eser, gerek muhtevası gerekse konuşma dili­ne yakın ve devrinin yazı dilini aksetti­ren sade üslûbu bakımından orta taba­ka ve özellikle askerî zümreler arasın­da okunmak üzere bir nevi halk destanı tarzında yazılmıştır. Anonim tarihlerden farklı özelliği ise Osmanlı padişahlarını birer “mücahid gazi” olarak görmesi, devletin kuruluşunda ve bilhassa Anado­lu’da İslâmî Türk kültürünün yerleşme­sinde büyük rolleri olan “abdâlân-ı Rûm”, “gâziyân-ı Rûm” ve “bâciyân-ı Rûm” gi­bi ahî kuruluşları hakkında bilgiler ver­mesidir. Esere yer yer serpiştirilen ve bir kısmı Ahmedi’nin İskendernâme’sinden alınmış olan nazım parçalarının ise edebî bir değeri yoktur.

Diyanet İslam Ansiklopedisi

İlgili Makaleler