Tarihi Eserler

Arta Köprüsü Nerededir, Tarihi, Mimari, Özellikleri, Hakkında Bilgi

Arta Köprüsü, Batı Yunanistan’da Osmanlılar tarafından XV. yüzyıl sonlarında yaptırılan bir köprü.

Türk devrindeki adı Narda olan Arta kasabasından geçen Narda akarsuyu üzerinde, burası fethedildikten az sonra büyük bir ihtimalle Faik Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. Nitekim Aşikpaşazâde de Fâtih Sultan Mehmed devri vezirlerinden Faik Paşa’nın burada hayrat yapmak niyetinde olduğunu ifa­de etmektedir. Kısa bir zaman sonra Fa­ik Paşa Narda’da. şehrin az ötesindeki İmaret köyü denilen mahallede cami. han. hamam, imaret, medrese ve kendi türbesinden meydana gelen külliyeyi in­şa ettirmiştir; köprü de bu manzume­nin bir parçası olmalıdır. Faik Paşa’nın vakfiyesi 898 tarihli olup 907’de buna bir zeyl eklenmiş­tir. Evliya Çelebi ise “On üç gözlü Faik Paşa” köprüsünden geçti­ğini bildirerek mimari biçimi hakkında şu kısa bilgiyi verir: “Ortadaki gözü ga­yet yüksek ve ziyade enli olup 50 arşın yüksek ve boyu bir başından diğerine 800 adımdır, dört gözü yüzer adım en­lidir; bu cisrin üstünden iki arabanın yan yana geçmesi mümkündür.” Altın­dan Narda nehri cereyan eder ve Preveze körfezine dökülür. 1897-1898 Türk-Yunan savaşı sırasında Narda ve çevre­sinin bir haritasını düzenleyen Binbaşı Halil İbrahim Efendi bunun üzerinde kasabanın, köprünün ve İmaret köyünün yerlerini işaret ederek şu kısa açıkla­mayı da kaydetmiştir: “Narda Köprüsü Yanya vilâyetinin güney bölümü ile Batı Yunanistan arasında başlıca bağlantıyı sağlar. Köprü. Fâtih Sultan Mehmed Han vezirlerinden Narda fâtihi Gazi Faik Pa­şa tarafından tesis ve inşa edilmiştir. Köprübaşı denilen bu mevkide gazi mer­humun cami ve imareti vardır, vefatı 905 olup. kabri cami yanındadır.”

400 yıl Türk idaresinde kaldıktan son­ra 1881’de Yunanistan’a terkedilen Arta’daki bu yapı hakkında kısa bir maka­le yazan A. K. Orlandos. köprünün bir Türk eseri olduğunu yazmaktan kaçına­rak esasının Roma devrine ait olduğu­nu ve üzerinde “Türk devri izleri” gö­rüldüğünü söyler. Yine Orlandos tara­fından nakledilen ve köprüyü XVII. yüz­yıl başlarında Gianni Thiakogianni ad­lı birinin Cezayir Korsanlarından alınan zeytinyağı küplerinde tesadüfen bulu­nan altınlarla yaptırdığı yolundaki söy­lenti ise sonradan uydurulmuştur.

Orlandos’un verdiği ölçülere göre köp­rü 142 m. uzunluğunda ve 3.75 m. genişliğindedir. Dört büyük ve üç küçük gözü vardır. Orlandos’un küçük gözden kastettiği, mahmuzlar ve sel yaranların üstlerindeki gözlerdir. Büyük göz tam ortada olmayıp kenardadır; bu yüzden köprü o tarafa doğru yumuşak bir me­yille yükselip sonra birden bire dik bir meyille ana toprağa kavuşur. Halbuki Evliya Çelebi orta gözün yüksek oldu­ğunu bildirmektedir. Kısa tarafın aslın­da daha da uzun olup olmadığı araştı­rıldığı takdirde bu hususta açık bir fikir edinilebilir, kemerler ise yuvarlak biçim­dedir. Arta’daki Faik Paşa Köprüsü’nün temellerinde bir Roma köprüsünün ka­lıntıları olsa bile, bu mimari eserin bu­gün hâlâ ayakta duran yapısı ile Osman­lı devri Türk medeniyetinin Rumeli’de bıraktığı hâtıralardan biri olmasını en­gellemez.

Diyanet İslam Ansiklopedisi