Sosyoloji

Aristoteles, Augustinus, Heidegger – Zaman Kavramı

Aristoteles, Augustinus, Heidegger – Zaman Kavramı



Aristoteles: Fizik
…Ya hepten var olmadığı ya da kaygan, ele avuca gelmez bir
şey olduğu şunlardan çıkartılabilir: Zamanın bir parçası varolmuştur, /artık/
yoktur; öteki parçası ise olacaktır, henüz yoktur. Hem sınırsız zaman hem de
ele alınan her zaman bu parçalardan bileşiktir.

…Zaman parçalanabilir olmasına karşın parçalarının biri olup
bitmiş, biri olacak, hiçbiri yok; “şimdiki an” ise zamanın bir parçası değil,
çünkü parçanın bir ölçüsü vardır, bütünün parçalarından kurtulması gerekir,
oysa zaman “şimdiki an”lardan bir araya gelmiş gibi görünmüyor. Kaldı ki geçmiş
ile geleceği ayırır gibi görünen “şimdiki an” acaba hep bir ve aynı mı kalıyor,
yoksa hep başka, hep değişik bir şey mi, bunu görmek kolay değil. Hep değişik
bir şey ise ve zamanın içinde hep değişik olan hiçbir parça bir başka parçayla
zamandaş olarak varolmazsa “an” daha önce varolmayan ve bir zaman zorunlu
olarak ortadan kalkacak bir şey ise “an”lar birbiriyle zamandaş olmayacaktır,
daha önceki “an”ların hep ortadan kalkmış olmasıysa zorunludur. (s. 11)

…çok sayıda gök çember olsaydı onların her birinin devinimi
zaman olur dolayısıyla zamandaş birçok zaman olurdu.

…hızlı ile yavaş aslında zaman ile belirleniyor, kısa zaman
içinde çok devinen nesne hızlı, uzun zaman içinde az devinen nesne yavaştır.
(s. 13)

…devinme ve değişmeden bağımsız zaman yok, bu açık. Öyleyse
yine açık ki, zaman hem bir devinim değil, hem de devinimden bağımsız değil.
(s. 15)

…İmdi biz “an”ı devinimdeki önce ile sonra olarak ya da
öncenin sonu, sonranın başı olan şey olarak değil de tek şey olarak
algıladığımızda hiçbir zaman geçmemiş görünüyor, çünkü devinim de yok. Ama önce
ile sonrayı algıladığımızda “zaman geçti” diyoruz. Aslında zaman şu: Önce ile
sonraya göre devinim sayısı. (s. 17)

…Zaman olmazsa “an”da olamaz; “an” olmazsa zaman da olamaz.
(s. 19)

…zamanla devinimi, devinimle zamanı ölçüyoruz. (s. 23)

…devinim olan durumu ortadan kaldırır. Dolayısıyla şu açık:
Hep varolanlar, hep varolduklarından ötürü zaman içinde değiller. (s. 27)

Zaman kendi başına oluştan çok yokoluş nedeni.

…“daha önce” terimi “zaman içinde”dir, çünkü “şimdiki an”a
uzaklığına göre “daha önce”, “daha sonra” deriz; “şimdiki an” ise geçmiş zaman
ile gelecek zamanın sınırı. Mademki “an”lar zaman içinde, “daha önce” ile “daha
sonra” da zaman içinde olacaktır, çünkü “şimdiki an”ın uzaklığı da o şeye
aittir.

…her değişme ve her devinim zaman içindedir. (s. 33-35)

Augustinus: İtiraflar

Yeri göğü yaratmadan önce ne yapıyordu Tanrı?

Yukarıda olup bitenleri araştıranlar için cehennemi
hazırlıyordu.

Bir yaratılan olmadan önce hiçbir yaratılan şey yoktu.

…sen yokken sürüp giden hangi zamanlar vardı? Ya da eğer
hiçbir zaman olmamışlarsa ne şekilde geçmiş olabilirlerdi?

…o zamanı sen yaratmıştın demektir; sen zamanları yapmadan
önce zamanlar geçmemiştir. Öte yandan gök ile yerden önce hiçbir zaman yok
idiyse, o zaman ne yaptığın nasıl sorulabilir? Çünkü zamanın olmadığı yerde “o
zaman” diye bir şey de yoktu. (s. 45)

Hiçbir şey olmamış olsaydı, geçmiş zaman olmazdı

Hiçbir şey olacak olmasaydı gelecek zaman olmazdı

Hiçbir şey olmasa şimdiki zaman olmazdı

O halde şu iki zaman; geçmiş ve gelecek, geçmiş artık
olmadığına göre, gelecek de henüz olmadığına göre, ne biçimde vardır?

Yine şimdiki zaman eğer hep şimdi olsaydı, geçmişte
kaybolmasaydı, artık “zaman” olmazdı, bengilik olurdu.

O halde “şimdi”nin “ne zaman” olması için geçmişte
kaybolması gerekiyorsa, hangi anlamda ona “vardır” diyebiliriz?

Mademki varolmasının nedeni varolmayı bırakması oluyor, bu
durumda varolmamaya gittikçe “zaman” olduğunu söylememiz doğru oluyor. (s. 47)

Üç zaman vardır: Geçmiştekilere ilişkin şimdiki zaman,
şimdikilere ilişkin şimdiki zaman ve gelecektekilere ilişkin şimdiki zaman. (s.
55)

Martin Heidegger:
Zaman Kavramı

Tanrıya gidiş yolu inanç ise ve bengiliğe kendini katmak bu
inançtan başka bir şey değilse, felsefe bengiliği asla elde edemez, dolayısıyla
zaman tartışması için bengilik asla yöntemsel kullanım açısından olanaklı bir
bakış açısı diye alınamaz. Felsefe bu çıkmazdan hiçbir zaman kurtulamaz. (s.
59)

Filozof zaman üzerine soru sorduğunda zamanı, zamandan yola
çıkarak anlamaya karar vermiştir. (s. 61)

Uzay kendi başına hiçbir şey değildir; mutlak uzay yoktur. O
yalnızca içinde yer alan cisimler ve enerjilerle varolur.

Zaman da hiçbir şey değildir. Yalnızca içinde geçen olaylar
sonucu vardır. Mutlak zaman yoktur, mutlak eşzamanlılık da yoktur.

Zaman, içinde olayların geçtiği şeydir.

Mademki kendisi devinim değil, devinimle bir biçimde ilgisi
olsa gerek. (s. 63)

…zamanı ölçtüğümde, kendi bulunduğum durumu ölçüyorum. (s.
69)

Varolma, varolan olarak gösterilmemeli, gösterilmeye bile
çalışılmamalı. Varolma ile önde gelen ilişki gözlem değil, ‘o olmak’tır. (s.
75)

…kendi ölümüne sahip olmak ne? Bu, varolanın kesinlik ve
toptan belirsizlik içinde öncelik taşıyan en son olanağı olarak kendi geçmişine
bir koşusudur. (s. 81)

Zamanın temel görünüşü gelecek zamandır. (s. 85)

…Varolma, şimdiki zamanıdır. Dünyada karşılaştığı her şey,
şimdi de duran şey olarak onun karşısına çıkar. (s. 89)

Geri döndürülemezlik

Bu bakış gelecekten şimdiki zamana doğru bakmaktadır ve
gözlem şimdiki zamandan geçmiş zamana kayan zamanın arkasından koşmaktadır.

Bağdaşıklık, zamanın uzaman, kendinde/salt şimdiliğe bir
ayarlanmasıdır; her zamanı kendiliğinden bir şimdiki zamana sıkıştırma
eğilimidir.

Zaman geri döndürülemez. (s. 93)

Ortadan kalkmış olan şeye bakışın sonu gelmez, o kendisi
içinde kendini yitirir.

Varolma, gelecek zaman içindeki geçmiş zamandır; o yeniden
“nasıl”a döner. Geri dönme tarzı, başka şeylerle birlikte vicdandır. (s. 95)

Zaman, varolmadır. (s. 97)

Varolma, sorgu konusu varlık olacaktır. (s. 101)

Türkçeleştiren: Saffet Babür

İmge Kitabevi

Ankara, Mayıs 1996

İlgili Makaleler