Kimdir

Arif Kaptan kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi

Arif Kaptan kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi: (1905-1982) Türk ressam. Empresyonizm’den (İz­lenimcilik) Soyut’a uzanan sanatsal çizgide, yerel özelliklerin yansıdığı yapıtlar vermiştir. İstanbul’da doğdu. 1924 yılında Deniz Harb Okulu’nu bitirdi. Aynı yıl resim yapmaya başladı. Bir süre konuk öğrenci olarak İstanbul’da Güzel Sanatlar Akademisi’ne devam etti. 1930’da üsteğmen iken askerlikten ayrıldı ve kendini bütünüyle resim sanatı­na verdi. Bir süre sonra D Grubu’na katıldı. Nazmi Ziya ve Ali Avni Çelebi ile yakın arkadaşlık kurup birlikte çalıştı. İlk yapıtlarındaki doğa tutkusunu Nazmi Ziya’ya borçludur. Bu İzlenimci (Empresyo­nist) ustanın etkisiyle sanat yaşamının ilk yıllarında “renkli griler”le bezenmiş bir dizi peysaj yaptı. 1947-1949 arasında Paris’te Andre Lhote atölyesinde çalıştı. 1957’de bir kez daha Paris’e gitti, sanat çalışmalarını orada yürüttü. 1962’de yurda dönerek resim yapmayı sürdürdü, İstanbul’da öldü.

1935’te Güzel Sanatlar Akademisi’nde açtığı ilk kişisel sergisi ilgi çekti. Bu sergiyi Bursa, Ankara ve İstanbul’da hemen her yıl açtığı sergiler izledi. Ayrıca çeşitli zamanlarda D Grubu’nun sergilerine, Devlet Resim ve Heykel Sergisi’ne ve daha başka karma sergilere katıldı.

1940’ta Halkevleri Genel Merkezi’nce açılan “yurt resimleri kampanyası” sırasında Kastamonu’ya gönderildi. Bu çalışmaya katılan ressamların 66 ili kapsayan yerel manzara resimleri için 1945’te Anka­ra’da “Yurt Gezisi” sergisi düzenlendi. Arif Kaptan bu sergide Kastamonu ve Çanakkale konulu resimleri ile birinci oldu. 1939, 1956 ve 1975 Devlet Resim ve Heykel Sergileri’nde ödül kazandı.

İlk dönem çalışmaları İzlenimci anlayış içindedir. Paris’te kaldığı sürede önce Fovizm doğrultusunda resimler yapmış, daha sonra Lhote’un etkisiyle Kübizm’den esinlenerek, renk uyumuna önem veren “inşaacı” bir anlayışa yönelmiştir. Geometrik özellik­ler taşıyan, yer yer vitrayı anımsatan soyut düzenle­meler oluşturmuştur. Biçimleri doğanın hiçbir görü­nümünü ya da nesnesini anımsatmaz. Malzemenin tüm olanaklarını görsel tasarı açısından zorladığı bu resimlerini, sınırlı renk alanlarıyla oluşturmuştur. Son yıllarında soyut anlatımdan ayrılmış, yeniden doğa karşısındaki duygulu çalışmalarına dönmüştür.

Resimleri, Devlet Resim ve Heykel Müzesi, Milli Kütüphane ve özel koleksiyonlarda bulunmaktadır; yurt dışında da Paris, Amsterdam, Münih ve Washing­ton’da birçok galeriye alınmıştır. Resim çalışmaların­dan başka Claude Monet ve Delacroix üzerine hazır­ladığı iki kitabı ile “50 Yıl Gerilerden” adlı bir yazı dizisi yayımlanmıştır.

YAPITLAR (başlıca):

Kaynak: Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi, 8. cilt, Anadolu yayıncılık, 1983

İlgili Makaleler