20. yy Filozofları

Antonio Aliotta Hayatı, Felsefesi (20.Yüzyıl Filozofları)

Antonio Aliotta. İtalyan filozof (18 Ocak 1881 Salerno’da doğdu, 1 Şubat 1964 Napoli’de öldü). Felsefe okudu, Floransa Üniversitesi 1903’te mezun oldu. Deneyselciliği yeni bir yorumla ele alarak, “insan etkinliğinde ortaya çıkan karşıtlıkları bir uyum içinde uzlaştırmak” diye tanımlamıştır.

Napoli ve Padova üniversitelerinde felsefe okuttu. Çağdaş İtalyan felsefesinin önde gelen adlarından N. Abbagnano, öğrencilerindendir.

Aliotta, felsefeye çağdaş düşüncenin eleştirel bir çözümlemesini arayarak girdi. La Reazione Idealisti-ca Contro La Scienza (“Bilime Karşı Düşünsel Tepki”) adlı yapıtında tanrısalcı bir eğilim ve monadcı bir tinselcilik savundu. Sonraları Croce ve Gentile’nin etkileriyle Yeni-Hegelcilik İtalya’da yayılmaya başlayınca, Aliotta bu tinselci-idealist tutumun karşısına, bilim felsefesi, gerçekçilik ve pragmacılık akımlarını benimseyerek çıktı. 1917-1936 arasında olgunlaşan pragmacılık ve deneyselciliği James ve Mead’in görüşlerine yaklaşmıştır. aliota.png” border=”0

Ona göre deneyim (experimentation) bütün bilgi türlerini temellendirmenin tek yoludur. Metafizik ve dini bilgiler de aynı yolla temellendirilir. Deneyim yalnız bilim araştırmalarının yöntemi değildir. Bu, laboratuvarortamındaki araştırmaların yanı sıra, insan etkinliğinin her alandaki deneme-yanılma süreçlerini de kapsar. Deneyimin başarısı ilgili konudaki karşıtlıkların giderilmesi ve bir uyumun elde edilmesine bağlıdır.

Tarih, karşıtlıklar içinden daha uyumlu yaşam biçimlerinin aranışını sergiler.

Deneyim tekil ve sürekli bir süreç değildir. Bu süreç ayrı ayrı odaklardan oluşan, birbirini sınırlandıran, birbiriyle iç içe geçmiş karşıtlıklardan kuruludur; deneyim bu karşıtlıklar içinde gelişen uyumu bulma çalışmasıdır.

Sağduyu bireysel sezgiler arasında uyuma olanak sağlar. Bilimle sağlanan bireşimler (sentezler) uyumun en ileri aşamalarıdır. Bu bireşimler sağduyuya karşın ortaya çıkan karşıt görüşler arasında bir uyum kurmaya yarar. Tek tek bilimleri uzlaştıran felsefi düşünce de, geri kalan karşıtlıkları ortadan kaldırarak birleştirici, toplayıcı bir işlev görür.

Bilimler arasında felsefe araştırmaları yoluyla sağlanan uzlaştırma, insan bilgisini daha yüksek bir aşamaya ulaştırır. Uzlaştırmanın tek ereği Leibniz’in anladığı türden monadlar ya da Tanrı’dır.

Aliotta’ya göre, bilginin oluşmasında, değişik bilgi aşamalarının ortaya çıkmasında, toplumsal yapının etkisi önemlidir. Gerçeğin salt geçerliği söz konusu değildir; fizikte geçerli olan görecelik felsefede de geçerlidir.

Aliotta, daha sonraki yazılarında, ahlakla ilgili görüşlerini eylem sorunlarıyla bağlantılı kılarak genişletmiştir.

İlgili Makaleler